Two words Çeviri Türkçe
1,350 parallel translation
- I saw the stupid thing once... flapping its wings like crazy, banging around... squawking the only two words it knows over and over :'Petey'and'gorgeous.'
O aptal yaratığı bir kez görmüştüm. Deli gibi kanat çırpıyor ve cıyak cıyak sesiyle bildiği o iki sözcüğü söylüyordu. "Petey" ve "Muhteşem".
Two words, First Amendment.
Konuşma özgürlüğü var.
Two words : tofu meatIoaf.
İki kelime : tofu köftesi.
Two words :
İki kelime :
I have two words for him : Power Bar.
Ona enerji hapı lazım.
But, um, I have just two words for you :
Ama sana sadece iki kelime söyleyeceğim :
Two words I never expected to hear from a warship with a brain your size.
Senin beyin büyüklüğünde bir savaş gemisinden duymayı beklemediğim üç kelime.
See, I'm a businessman... and my fiscal policy towards crime consists of two words - zero tolerance.
Görüyorsun ya, ben işadamıyım. Ekonomik politikam iki kelimeyle özetlenebilir. Hoşgörü yok.
Two words : The door.
İki kelime : kapı orada.
Describing the surf scene in Sheboygan comes down to two words.
Sheboygan'daki sörfü tasvir etmek gerekirse iki kelime yeterlidir.
And now, ladies and gentlemen, I have two words for you :
Ve şimdi, bayanlar baylar, Size iki sözüm var :
Two words! Two words I have for you, Colin Ware :
bir çift... sana bir çift lafım var colin ware.
I never heard him say more than two words in sequence.
Onun hiç ard arda iki kelimeden fazla konuştuğunu duymamıştım.
For Adam, that sense of ultimate bliss was destroyed by two words.
Adam için bu sonsuz huzur anını iki kelime yok edecekti.
Ain't but two words.
İki kelimeyi bile anlayamadın.
Elle, we have a plan. Two words for you-
Bizim bir planımız var.
I don't get two words.
2 kelime alamadım.
Dude, two words :
Dostum, iki kelime :
Two words : Manners.
İki kelime : görgü.
I have two words for you :
Sana söyleyeceğim 2 kelime var :
Their brand driver is family magic and everything that the company does is in and around those two words.
Marka sloganları aile büyüsü ve herşey şirketin yaptıkları bu iki kelime içinde ve etrafındadır.
I get away with bringing the world down around you and two words tingle your spider sense?
Yanıbaşınızda dünyanın altını üstüne getirdim ve örümcek içgüdüne iki küçük kelimecik mi takıldı?
Two words I've never heard before - "cute top".
Daha önce duymadığım 2 kelime : "şirin bluz"
Two words I've also never heard before.
Daha önce duymadığım iki kelime daha.
You are so uncomfortable around me. You never say more than two words.
Benim yanımda o kadar rahatsız oluyorsun ki, iki çift laf etmezsin.
Let me just say two words – jogging suit.
Sadece iki kelime söyleyeyim. - Koşu eşofmanları.
Two words : no tongue.
2 kelime : Dil yok.
Can barely put two words together... so they show him playing basketball.
İki kelimeyi bir araya getirmekten aciz. Kesin nasıl basketbol oynayacağını da göstermişlerdir.
Two words : gate address.
İki kelime : geçit adresi.
Because if you did, I have two words for you.
Eğer söylediysen sana söyleyeceğim iki kelime var :
- Two words.
- İki kelime.
Now it's back to the real world, all of you I must send, for I've only two words left, and they are : the end.
Şimdi gerçek dünyaya geri dönme zamanı, hepinizi göndermeliyim, bana kalan tek kelime, ve o da : SON.
Two words : summer, Saint Barts.
İki kelime : yaz, Aziz Barts.
Okay, I just crunched the numbers and at two thousand words and twenty-five cents a word, this stupid ad's gonna cost five hundred dollars!
Bu ilanı bana 500 Dolar'a patlayacak! Bu benim 5 aylık sehpa cilalama param! Pes ediyorum!
You put together several full sentences using a couple of words that... contain two or more syllables.
Hatta çok heceli kelimeler kullandın.
BUT, WHEN I REALLY WANT THE WORDS TO FLOW THROUGH MY MIND AND OUT MY FINGERS, I FIND YE OLDE TICONDEROGA NUMBER TWO
Ama kelimelerin zihnimde uçuşup....... iki numara kömürlü kalemimle, parmaklarımda hayat bulması, her gün sonunda teknolojiyi yeneceğime dair inancımı arttırıyor.
IN TWO WORDS, TEDDY :
Tek kelime Teddy :
I'll be having words with you two.
İkinizle konuşmam gerek.
Without the proper words, this is just a man, nailed to two pieces of wood.
Uygun sözler olmaksızın bu adam iki tahtayı çivileyen bir adam.
- "Sponsor me." Two very popular words.
- Bana sponsor oI çok duyulan laflar.
In other words... if the two of you ever split up, she'd go back to men.
Başka bir deyişle... eğer siz ayrılırsanız annem erkeklerle birlikte olur.
Two : only existing words.
İki : sadece var olan kelimeler.
Just two simple little words, doctor.
Çok basit iki kelime, doktor.
Two simple words.
İki kelime.
So I sat there watching those 50 happy people gathered to celebrate a marriage, dressed in their Sunday best, about to hear some priest's flowery words about the joining together of two souls, uniting as one, blah-blah, blah, blah...
"Bir düğüne gitmiş, bir papazın iki insanın tek yürek olması..." "... saçmalığıyla ilgili... " "... ağdalı sözlerini dinleyen ve evlenmelerini kutlayan... "
You can't put two worse words together except maybe... nuclear war.
Böyle iki kelime yan yana gelerek bu kadar korkutucu olamaz belki... bir de Nükleer Savaş.
I've been here two weeks, Curtis has said half a dozen words to me.
2 haftadır buradayım, Curtis bana doğru dürüst bir şey söylemedi.
"Hok'tar" is a hybrid of two Goa'uld words.
"Hok'tar" iki Goa'uld kelimesinin birleşiminden oluşuyor.
I bet he and Mulan are two nasty words away from an all-out feud.
Birazdan Mulanla kavga edeceklerine eminim.
I got two words for you guys- - cold shower!
Soğuk duş!
A world which, I'm sad to say, can be described in two dismal words.
Ne yazık ki sadece iki kötü kelimeyle anlatılabilecek bir dünya.
words 313
words to live by 22
words like 23
two weeks later 82
two weeks ago 326
two weeks 445
two women 30
words to live by 22
words like 23
two weeks later 82
two weeks ago 326
two weeks 445
two women 30