Underaged Çeviri Türkçe
28 parallel translation
I have five minutes, Miss oversexed and underaged.
Benim beş dakikam var seks düşkünü ve yaşı tutmayan bayan.
I assume you know that Charlotte is underaged, Dr Shannon?
Charlotte'un daha sübyan olduğunu bildiğinizi varsayıyorum Doktor Shannon.
She's been running a prostitution ring. A brothel, if you will.Servicing underaged clients!
Kendisi bir fuhuş zinciri, genelev de diyebiliriz, kurmuş durumda ve yaşı tutmayan gençlere hizmet veriyor.
Jill Foster was an underaged runaway... the daughter of a cop.
Jill Foster henüz reşit olmamış bir kaçak ve bir polisin kızıdır.
Adopting your underaged, unwed daughter's baby is not a crime.
Reşit olmayan, evlenmemiş kızının bebeğini evlat edinmek suç değil.
A bunch of underaged kids running around through our house, no adult supervision?
Bir kaç ufak çocuk yetişkin birinin gözetimi olmadan evde koşuturuyordu, ha?
I can write you each up a citation for open-container violations and probably an underaged.
Her birinize açık içkiden ve reşit olmayana içki vermekten ceza yazabilirim.
She looks underaged no matter how you look at it.
Yaşı küçük görünüyor sen nasıl bakarsan bak.
You slept with an underaged model.
Reşit olmayan bir modelle yattın.
Maybe you were getting your dick sucked by your underaged Nubian whore?
Belki de küçük fahişene aletini emdiriyordun.
After the sudden death of Boris Godunov the power went to his underaged son Fedor, but his reign did not last...
Boris Godunov'un ani ölümünden sonra hükümdarlık küçük oğlu Fedor'a geçti, ancak saltanatı fazla sürmedi.
Looks like Moses finally made it to the land of milk and underaged honey.
Görünüşe göre sonunda Moses süt ve reşit olmayan bal diyarına girmiş.
Given the prevailing climatic conditions, using this lubricant is like trying to buttfuck a virgin underaged phutak whore with chalk... when KY is clearly called for, sir.
Bu sağdan soldan gelen yağlar ile, maalesef olmuyor. Yaptığımız iş resmen, derme çatma gecekondular gibi baştan savma oluyor, komutanım.
The Volkssturm, the home guard of the elderly, the underaged and the unfit, was sworn in.
Yaşlı, toy ve durumu elverişsiz kişiler Volkssturm, yani Yurt Muhafızlarına katılarak yemin etti [16].
We'd have been underaged.
Yaşımız küçüktü.
Ah, I slept with an underaged virgin to cure my puff penis.
Ah, bükük penisime derman olması için başka bir bakire yetişkin olmayan kızla yattım.
This isn't about underaged drinking.
Konu ergenken içtiğin içkiler değil Jessica.
He let's everybody in, underaged people, they were all underaged.
Herkesi içeri aldı, yaşları tutmayanları, neredeyse hiçbirinin yaşı tutmuyordu.
Underaged kid and her boyfriend.
Reşit olmayan bir kız ve sevgilisi.
How underaged are we talking?
Reşit değil derken, kaç yaşında?
Why learn about the world when within seven seconds of opening your macbook, you could be in a photo-realistic grenade battle with an 8-year-old in saginaw or watching underaged Hungarian gangbang videos?
Macbook'unuzu açtığınızın 7. saniyesinde karşınızda 8 yaşında bir çocukla gerçekçi bir el bombası savaşının içinde olabilecekken, ya da reşit olmayan Macarların toplu seks videosunu izleyebilecekken, neden dünya hakkında birşeyler öğrenesiniz ki?
Especially not with an underaged girl in the trunk of your car.
Hele de arabanın bagajında reşit olmayan bir kız varken.
The latest underaged prophet sent to deliver the lost 40-somethings from the wilderness.
40'lı yaşlarda ıssızlıkta kaybolanlar için gönderilen yeni yetme elçilerin sonuncusu.
We caught up with Peter at Hollywood's legendary Chateau Marmont Hotel, where I once engaged in the consensual murder of an underaged prostitute.
Peter'ı daha önce nişanlandığım, reşit olmayan bir hayat kadınının anlaşmalı bir cinayetle öldürüldüğü Hollywood'un efsanevi
- Eternally underaged, remember? - Ah.
- Ebediyen yaşın tutmayacak.
Oh, but they're gonna let in an underaged girl?
Ama reşit olmayan bir kıza bırakırlar değil mi?
He's underaged.
- Yaşı kurtarmıyor.
Mm-hmm, underaged.
Yaşı ufak.
under 290
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
understood 2547
underneath 75
underpants 29
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
understood 2547
underneath 75
underpants 29
underwood 165
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17