Until this morning Çeviri Türkçe
344 parallel translation
Flashing all that money which I didn't know until this morning came from your publishers.
Bütün o paranın aniden ortaya çıkması. Ki bu sabaha kadar paranın yayıncılarınızdan geldiğini bilmiyordum.
It took me until this morning to add two and two together,
Ne olduğunu çözmem bu sabaha kadar sürdü.
He was here until this morning.
Bu sabaha kadar buradaydı.
I felt pretty confident until this morning.
Bu sabaha değin oldukça emin hissettim.
Because until this morning, I might've stood in that truck whistling at your niece.
Çünkü bu sabaha kadar, o kamyonda duruyor ve yeğeninize ıslık çalıyor olabilirdim.
I didn't fly back until this morning.
Bu sabaha kadar da oradaydım.
I never should have waited until this morning.
Sabaha kadar asla beklememeliydim.
I was working, until this morning, as a barman.
Bu sabaha kadar barmen olarak çalışıyordum.
You called them last night but I didn't tell you I got the audition until this morning.
Onları dün gece aradın, seçmelere hak kazandığımı sabaha kadar söylememiştim.
I knew nothing more of this horrible affair until this morning.
Bu sabaha kadar bu korkunç olayla ilgili hiçbir şey bilmiyordum.
Until this morning, I didn't even know you existed.
Bu sabaha kadar varlığından bile haberdar değildim.
Until this morning I have never breathed one word to my wife upon this matter.
Bu konu hakkında sabaha kadar karıma tek kelime etmedim.
Well, I didn't get your message until this morning.
Mesajını ama sabah aldım.
Why wait until this morning?
Niçin sabahı beklemedi?
Until this morning I had hoped to honor this lovely day - by paying my rent.
Daha bu sabaha kadar, kiramı ödeyerek bu güzel günü şenlendirmeyi düşünüyordum. Yanılmışım.
I've never heard him speak of you until this morning.
Bu sabaha kadar sesin hakkında konuştuğunu hiç duymamıştım.
Sally and the baby. They were sick since Salt Lake City... but I felt fine until this morning.
Sally ve bebek, Salt Lake City'den beri hasta... ama ben bu sabaha kadar iyiydim.
Well, until this morning.
Eee, bu sabah biraz.
You didn't get in this morning until all hours.
Sabaha kadar dönmedin.
I couldn't put my light out until 3 : 00 this morning.
Gece 3'e kadar ışığım yanıyordu.
Not until morning, when this passes.
Sabah olup, normale dönene kadar yok.
Now these beautiful little musical boxes only arrived this morning and I didn't intend to put them on the auction block until later but I'm going to sell them now.
Bu güzel küçük müzik kutuları daha bu sabah geldi ve gönlüm bunları daha sonraki açık arttırma sırasına koymaya razı olmadı, bu nedenle onları şimdi satacağım.
Don't you understand that I cannot get any.300 ammunition from ordinance until this.303 gets back? I had a wire from Obaig this morning.
Bu 303'lükler geri dönene dek, ordu donatımdan bir tane bile 300'lük mermi alamam, anlamıyor musunuz?
I read about Texas until 5 : 00 this morning.
Sabahın beşine kadar Teksas'la ilgili bir şeyler okudum.
No, it wasn't until I came down for breakfast this morning that I realized something was wrong.
Hayır, bu sabah kahvaltı için aşağıya ininceye değin bir şeylerin yanlış gittiğini anlamamıştım.
When the door is locked from the outside by the caretakers, we'll all be forced to to stay in this house until morning.
Görevliler kapıyı kapattıktan sonra hepimiz burada kalmaya mecbur olacağız.
In spite of my wife's faith in my ability to do the impossible, we will all have to stay in this house until eight o'clock in the morning.
Eşimin, imkansızı başarabileceğime olan inancına rağmen, hepimiz sabah sekize kadar burada kalmak zorundayız.
I was with Buck until almost 2.00 this morning talking about the same thing.
Buck, sabaha karşı 2.00 de aynı şeyi benden de istedi.
- Couldn't this wait until morning?
- Sabahı bekleyemez miydi? - Hayır.
Dispatcher, go inform the command leader that we agree to put off this mission until tomorrow morning, no later!
Pekala Başkomutanı bilgilendirmek için..... yarın sabaha kadar bu savaşı ertelemeyi kabul ediyoruz!
Do you mind if I borrow this until tomorrow morning?
Bunu ödünç alsam sorun olur mu?
When you've finished, telephone every student in my 11 : 00 class until you find someone who remembers the name of the girl I hypnotized by mistake this morning and...
O bitince bu sabah yanlışlıkla hipnotize ettiğim kızın adını anımsayan birini bulana kadar sabah sınıfımdaki bütün öğrencileri arayın.
If the phone hadn't rung this morning, I wouldn't have smoked until breakfast.
Bu sabah telefon çalmasaydı kahvaltıya kadar içmemiş olurdum.
This morning, the ambassador of Great-Britain in Berlin it delivered an ultimatum to the German government, announcing that if in them it was not official notice, until the eleven hours, that Germany would remove immediately its troops of the Poland, we would enter in war with that country.
Bu sabah, Berlin'deki Britanya büyükelçimiz ; Alman birliklerinin saat 11'e kadar Polonya topraklarından çekilmesi ve aksi durumda Britanya'nın savaş ilan edeceğine dair nihai ültimatomu Alman hükümetine iletmiştir.
This hearing is adjourned until 10 : 00 tomorrow morning.
Duruşma yarın sabah 10 : 00'da devam edecektir.
My dog started to bark at 12 : 00 last night... and didn't stop until 6 : 00 this morning.
Köpeğim dün gece saat 12 : 00'de havlamaya başladı ve sabah 6 : 00'ya kadar hiç susmadı.
You'll guard this vehicle until 08 : 00 on Monday morning... and the rest of you got the weekend off.
Pazartesi sabah 08 : 00'e kadar aracın başında nöbet tutacaksınız. Geri kalanlar hafta sonu izinli. Gidebilirsiniz!
I thought he was reading until I woke up this morning and I found him down there twitching.
Sabah uyanıncaya kadar okuduğunu sanıyordum. Aşağıda kasılmış hâlde buldum.
Mr. Holmes, I knew nothing of this affair until I was on the train to my office this morning and read what you have just heard.
Bay Holmes, bu sabah ofisime gitmek için trene binip, haberi okuyana kadar bu olayla alakalı hiçbir şey bilmiyordum.
- Couldn't this wait until the morning?
- Sabaha kadar bekleyemez mi?
Norman was with me until 6 o'clock this morning.
Norman sabahın altısına kadar benimleydi.
Adrian Cronauer is on temporary assignment and I'll be filling in until he arrives, hopefully, sometime this morning.
Cronauer geçici bir görevde. O gelinceye kadar ben idare edeceğim.
She had booked until the 20th, but she left this morning.
Rezervasyonu yirmisine kadardı, ama bu sabah gitti.
This court is adjourned until tomorrow morning at 9.30.
Dava yarın sabah 9 : 30'a ertelenmiştir.
But in the morning he's going to want you dead, so we're going to find a place where we can lay low until we can run this scam and split.
Ama sabah öğrendiğinde seni öldürmek isteyecektir. Planımızı gerçekleştirip, parayı kırışana kadar ortalıkta çok fazla görülmemeliyiz.
I was up, waiting for him until after one o'clock this morning.
Sabah 1'e kadar onu bekledim.
They called this morning and said they could wait until tomorrow to see you.
Aradılar ve yarın gelsen de olabileceğini söylediler.
This court is recessed until 9 a.m. Monday morning.
- Sag ol. Bu yil bir çok sey gördügümüzü biliyorum ama... Zaman yolculugu mu çikti simdide?
This belongs to, well perhaps it's hardly fair to tell you to whom it belongs until tomorrow morning when it will be in the hands of the lady's husband.
Bunun ait olduğu... belki de yarın sabah hanımefendinin kocasının ellerine geçinceye kadar kime ait olduğunu size söylemek pek doğru olmaz.
This court is adjourned until 9 : 00 tomorrow morning when we'll hear arguments for the defense.
Duruşma yarın sabah 9.00'a ertelenmiştir. Yarın savunma tarafı dinlenecektir.
- This couldn't wait until morning?
- Sabaha kadar bekleyemez miydi?
this morning 1627
morning 7553
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
until 461
until we meet again 44
until you die 46
until then 921
morning 7553
morningstar 35
morning star 17
morning to you 18
morning sickness 21
until 461
until we meet again 44
until you die 46
until then 921
until next time 48
until the end 48
until about 19
until you 28
until death 17
until today 117
until further notice 59
until the end of time 16
until i was 18
until one day 105
until the end 48
until about 19
until you 28
until death 17
until today 117
until further notice 59
until the end of time 16
until i was 18
until one day 105
until tomorrow 107
until later 22
until when 50
until recently 106
until i met you 38
until you do 35
until now 556
until finally 32
until yesterday 49
until tonight 59
until later 22
until when 50
until recently 106
until i met you 38
until you do 35
until now 556
until finally 32
until yesterday 49
until tonight 59