Until tonight Çeviri Türkçe
537 parallel translation
I wasn't expecting you until tonight, or tomorrow.
Yarına kadar meşgul olursun diye düşünmüştüm.
I didn't know I had a nerve in my body until tonight.
Bu geceye kadar vücudumda bir sinir olduğunu bilmiyordum.
They won't be able to get back until tonight.
Ve grup geç saatlere kadar gelmeyecek.
I gave you until tonight.
Süren doldu.
Tom asked me not to give him my answer until tonight.
Tom bu geceye kadar yanıt vermememi söyledi.
It was not until tonight that I definitely located the source of the trouble.
Bu akşama kadar sorunun kaynağını kesinlikle tespit edememiştim.
I never knew until tonight about your aunt or that man.
Bu geceye kadar teyzene ve o adama ne olduğunu bilmiyordum.
- Wait until tonight, please, Vincent.
- Bari geceyi bekle.
Until tonight, the smell of alcohol didn't bother me at all.
Bu geceye dek alkol kokusu beni hiç rahatsız etmemişti.
He won't be murdered until tonight.
Ancak bu gece öldürülecek.
No, Marta has stayed here until tonight.
Hayır, Marta gece yarısına kadar burada kaldı.
Seemed okay until tonight.
Bu akşama kadar iyi görünüyordu.
She seemed fine until tonight.
İyi görünüyordu bu akşama dek.
- Until tonight.
- Akşama görüşürüz.
Yes, sir. Until tonight.
Evet, efendim, bu geceye kadar.
Until tonight.
Bu geceye kadar.
Until tonight, my sweet.
Bu geceye kadar, tatlım.
Until tonight, my little sapling.
Bu geceye kadar, benim küçük fidanım.
He won't be back from Koblenz until tonight.
Koblenz'e gitti, gece dönecek.
Until tonight, Sun!
Akşama görüşürüz, Güneş!
Well, I didn't, until tonight.
Şey, bu geceye kadar, hissetmedim.
Until tonight, chéri.
Bu geceye kadar, tatlım.
The laughter stopped when he disappeared, never to be heard from... until tonight.
Sonra bu kahkahalar, o ortadan kaybolduğunda kesilmişti. Ve ondan bir daha haber alınamadı bu geceye kadar.
I didn't even know of his existence until tonight.
Yemin ederim bu geceye kadar varlığından bile haberim yoktu.
I'll wait until tonight till my old man gets home.
Akşam benim yaşlı adam gelene kadar bekleyeceğim.
Until tonight, then, Mrs. Jekyll?
Bu geceye kadar mı Bayan Jekyll?
He won't learn of it until tonight.
Bu geceye kadar müfettişin haberi olmaz.
The doctor left orders you're not to be disturbed until tonight.
Doktor akşama kadar dinlenmeniz için kesin emir verdi.
You got to wait until tonight so I can explain everything. Will you do that?
Bu geceye kadar bekle böylece aherşeyi açıklayabilirim.Bekler misin?
Marco, is this all we're going to get until tonight, hmm?
Marco, gece çökene kadar bütün içebileceğimiz bu, öyle mi?
Until tonight.
- Bu geceye kadar.
I'm afraid it is impossible to get a train out of Visegrad until the express goes through at 11 : 00 tonight.
Korkarım bu gece 11'de kalkan ekspres dışında Visegrad'a giden bir tren bulmanız mümkün değil.
But they will not know to where the coast until the true leader gives information and why it should go tonight at the hostel.
Ama yerini sadece esas liderleri biliyor. Çeteye bilgiyi vermek için bu akşam... Jamaika Hanı'na gitmek zorunda.
I did not know until tonight.
Bu geceye kadar ben de bilmiyordum.
That's where you'll find me from tonight on until I get what I'm looking for.
Bugünden sonra beni bulacağın yer orası ta ki aradığımı bulana kadar.
You should come with me tonight. You can stay at my mother's place until we can make arrangements to go to Boston.
Boston'a gitmek için gerekli düzenlemeleri yapana kadar... annemin yanında kalabilirsin.
I never saw anything worse, until this little picnic tonight.
Bu geceki küçük pikniğe kadar bundan korkunç bir şey görmemiştim.
Had me completely fooled until tonight... when Jacques walked in while you were on the phone.
Jacques içeri girene kadar sana tamamen kanmıştım.
This bar is closed for tonight, and until further notice.
Bu bar bu geçe ve bir dahaki emre kadar kapalı.
Just as I do. We're going to just stick here tonight until we get it right, even if it takes all night.
Yapacağımız şey bütün gece burada kalmamız bile gerekse bu işi düzgün yapmak.
Miss Kelly and I are on duty until 10 : 00 tonight.
Bayan Kelly'yle bu gece 10'a kadar görevliyiz.
They start slaughtering at ten tonight... and work until dawn.
Hayvanları gece 22 : 00'de kesmeye başlıyorlar şafak sökene kadar çalışıyorlar.
Perhaps he won't be home until late tonight, or he may even camp in the hills and come in tomorrow after you're gone.
Belki gece geç saatlerde eve gelir... veya tepelerde kamp kurup yarın siz gittikten sonra burada olur.
You don't work until later tonight?
Bu gece yarısına kadar çalışmıyor muydun?
I just called to tell him I won't be home until late tonight... perhaps not at all.
Bu akşam geç geleceğimi söylemek için aramıştım. Belki de hiç gelmeyeceğim.
We remain here until eight bells tonight... at which time we'll lower whaleboats... kedge the ship north... and row out of these waters.
Bu geceki sekizinci nöbet vaktine kadar burada kalacağız sonra kayıkları indirip bu sulardan çıkmak için kuzeye doğru kürek çekeceğiz.
Tonight we will have to work until late.
Bu gece geç saatlere kadar çalışmak zorundayız.
I'm trying to remind you that it's your responsibility to help us restore her to Vandamm's good graces until he leaves the country tonight.
Bu gece ülkeyi terk etmeden önce Vandamm'ın... ona karşı güvenini yeniden kazanmasını sağlamak... sizin sorumluluğunuz diyorum.
I shall stay in tonight and nurse my cold so I shan't see you until tomorrow morning.
Bu gece dışarı çıkmayıp dinleneceğim. Yani yarın sabaha kadar görüşemeyeceğiz.
It's not over until 10 : 00 tonight... so let's not have a pig rush.
Bu gece 22.00'a kadar bir şey bitmiyor, o yüzden fazla heyecanlanma.
She's running submerged, so we will not be able to make radio contact with her until she surfaces tonight.
Batık durumda seyrettiğinden, bu gece su yüzüne yüze çıkana kadar telsiz bağlantısı kuramıyoruz.
tonight 4035
tonight is the night 16
tonight's the night 70
tonight at 52
until 461
until we meet again 44
until you die 46
until then 921
until next time 48
until the end 48
tonight is the night 16
tonight's the night 70
tonight at 52
until 461
until we meet again 44
until you die 46
until then 921
until next time 48
until the end 48
until about 19
until you 28
until death 17
until today 117
until further notice 59
until the end of time 16
until i was 18
until one day 105
until tomorrow 107
until later 22
until you 28
until death 17
until today 117
until further notice 59
until the end of time 16
until i was 18
until one day 105
until tomorrow 107
until later 22