English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / We're talking about you

We're talking about you Çeviri Türkçe

959 parallel translation
We're talking about how we're gonna stop you.
Seni nasıl durduracağımızı konuşuyoruz!
Well, actually, we're talking about just how much you should do.
Aslında, yapman gereken ne kadar çok iş olduğu hakkında konuşuyorduk.
You're a cheap, crooked grafter We're talking now about what you are.
- Aşağılık, dolandırıcının birisiniz... - Şu anda sizin ne olduğunuzdan bahsediyoruz.
We did it so we could be together, but instead of that it's pulling us apart. - Isn't it, Walter? - What're you talking about?
Bunu beraber olmak için yaptık, ama aksine bu bizi ayırıyor.Öyle değil mi Walter?
If you're talking about a skipper, we have a skipper right on this boat.
Kaptan arıyorsak sandalımızda bir tane var zaten.
We're all grown up, and if we'd only act that way, Warren would be here with Rose instead of spending the evening talking about you...
Hepimiz birer yetişkiniz ve öyle davranabilirsek Warren, bütün akşamı Rose'dan bahsederek geçireceğine onunla birlikte geçirir...
We'll have that honeymoon you're always talking about.
Sürekli istediğin o balayını yapacağız.
We're talking about you.
Burada, senin hakkında konuşuyoruz.
Hey, you. Get on with that parcel, and never mind what we're talking about.
Sen, paketle uğraşmaya devam et ve konuştuklarımıza aldırış etme!
- Well, it depends upon which combination of ingredients we use, and the proportions in which we use them. We may never find the right combination, or the exact proportions, to produce the effect you're talking about.
Matematiksel olarak doğru bileşimi veya sizin bahsettiğiniz etkiyi yaratacak miktarları hiçbir zaman bulamayabiliriz.
We're talking about you. Mm-hmm.
Burada seni konuşuyoruz.
Come on now, Sergeant, we're talking about progress and you can't report anything because you haven't made any. Have you?
Yapma, Çavuş, biz ilerlemeden söz ediyoruz ve sen hiçbir bilgi vermiyorsun çünkü hiçbir ilerleme sağlamadınız.
We're talking about that now. We think you should come over to discuss it with us.
Oturup bunu enine boyuna konuşmamız gerekir diye düşündük.
You know what we're talking about?
Ne hakkında konuştuğumuzu biliyorsun, değil mi?
Is it... you know, what we're talking about, is it still in France?
Peki, hakkında konuştuğumuz şey hala Fransa'da mı?
Yes of course you did, and I wanted to talk to you about that. We're done talking, Clanton.
- Ben de o konuda konuşmak istiyordum.
If we're talking about that, I think I'd tell you something too...
Bunun hakkında konuşacaksak, sana bir şeyler söylemeyi düşünüyordum.
We're just been talking about you.
Biz de sizden konuşuyorduk.
What are you talking about? We're gonna have thousands and thousands of dollars.
Binlerce dolarımız olacak.
It's you we're talking about.
Şu an senden bahsediyoruz ama.
A moment ago, we were talking about left-handed people and you're left-handed.
Bir dakka önce, solaklarla ilgili konuşuyorduk ve siz solaksınız.
You know what we're talking about.
- Bilirsin, Olanlar hakkında Konuşuyoruz.
We don't know what you're talking about.
Neden bahsettiğinizi anlamadık.
It's not a murder weapon we're talking about, you know.
- Hayır mı? - Hayır!
We're not talking about me, but about you.
Benden bahsetmiyoruz, senden bahsediyoruz.
I don't know what you're talking about. Do we, Herbie?
Neden bahsettiğinizi bilmiyoruz, değil mi, Herbie?
We're not talking about a retarded kid, and you know it.
Biz özürlü bir çocuk hakkında konuşmuyoruz, bunu sen de biliyorsun.
- We're talking about the movies of love, not? - Do you have time this weekend?
Bu yüzden öğretmen kadromuzu, en mükemmel hale getirdik.
We're talking about general concepts not individuals But I am one and so are you
Genel kavramlardan bahsediyoruz bireylerden değil. - Ama ben bir bireyim ve siz de öyle.
You two wanna tell me who we're talking about?
Siz bana neden söz ettiğinizi söyler misiniz?
You know what we're talking about?
Ne dedik anladın mı?
We're talking about a commitment here, you know?
Burada tam bir bağlılıktan söz ediyoruz, biliyorsun değil mi?
We both know what you're talking about.
İkimiz de neden söz ettiğimizi biliyoruz.
We're lying here getting aroused, talking about having more pleasure than you've had in years, you got to bring up some stupid little $ 1,200 stereo?
Yıllardır yaşadığından daha büyük bir zevkten söz ediyorsak 1200 dolarlık aptal bir setten fazlasını getirmelisin.
Somehow I have the feeling we're talking about you and not me.
Ben sizin hakkınızda konuştuğumuzu hissediyorum benim hakkımda değil.
Tell you what. As long as we're talking about elementary school... why don't we play Follow the Leader, bumble-butt?
Eğer ilkokuldan konuşacaksak, neden'Lideri Takip Et'oynamıyoruz?
Yeah, I bet you don't know what we're talking about?
Eminim neden bahsettiğimizi anlamıyorsundur?
Now, you could easily see,'cause we're talking about group trance... where the line between something like this and something like Hitler's Nuremberg rallies... is, in a way, a very thin line.
Sen de fark etmişsindir, çünkü grup transından bahsediyorum böyle bir şeyle, Hitler'in Nuremberg mitingleri arasında çok az bir fark oluyor.
Every creature has on its skin certain surfaces and when you touch them they cause a secretion in the brain that blocks physically whatever it is we're talking about.
Her canlının teninde özel bir yüzey vardır ve ona dokunduğunda beyinde bir salgı başlar bedeni fiziksel olarak tıkayan. Ne deniyorsa işte.
If we're talking about suspension, Mr. Norris, it should be you.
Eğer birini uzaklaştıracaksak Bay Norris bu siz olursunuz.
On a slow night we could maybe talk about it, but this isn't a slow night- - l don't think you understand who you're talking to.
Daha sakin bir gece olsaydı bunu tartışabilirdik, ama hiç de sakin bir gece değil... Kiminle konuştuğunu bildiğini sanmıyorum.
While we're talking about problems, you want to know what bugs me about you? - Fine.
Hazır sorunlardan bahsetmişken sen de beni en çok rahatsız eden şeyi de öğrenmek ister misin?
- We're talking about Sam and Diane. - You are?
- Sam ve Diane hakkında konuşuyoruz zaten.
Do you want to hear what we're talking about?
Ne hakkında konuştuğumuzu duymak mı istiyorsunuz?
You wanna know what we're talking about?
Ne konuştuğumuzu bilmek mi istiyorsunuz?
We're about to make millions of dollars in frozen orange juice and you're talking about human nature.
Donmuş portakal suyundan milyonlarca dolar kazanmak üzereyiz, sen tutmuş insan doğasından bahsediyorsun.
Listen, now we're talking about something musical, could you go call Lou?
Dinle, hazır şimdi müzikten bahsetmişken, neden Lou'yu aramıyorsun?
Since we're talking about time..... it looks like you're gonna break that lamp at 6 : 36.
Bu arada, hazır saatten bahsediyorken bana öyle geliyor ki, 18 : 36'da avizen kırılmış olacak!
We're talking about a man's life here, you son of a bitch, and the lives of others he might put in jeopardy.
Burada bir adamın hayatından söz ediyoruz, orospu çocuğu! Ve belki de, tehlikeye atacağı diğer insanların hayatından!
What you talking about, man? We're here, ain't we?
Neden bahsediyorsun sen, buradayız değil mi?
maybe if we touched... no, you don't know what you're talking about now.
Belki, eğer dokunursak... Hayıır, neden bahsettiğin hakkında bir bilgin yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]