English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / Were you worried

Were you worried Çeviri Türkçe

1,171 parallel translation
Were you worried?
Evet. Yoksa heyecanlı mıydın?
But if truth was on your side, whatever were you worried about?
- Ama gerçeği söylüyordunuz. Korkacak neyiniz vardı?
- Were you worried about me, Mac?
- Mac, benim.. için endişelendin?
I wasn't worried. Were you worried?
Hiç endişelenmedim.
Were you worried?
Telaşlandın mı?
- Were you worried?
Merak etmiş miydiniz?
- We were worried about you. Have you forgotten our little competition?
Siz insanlar yarışmamızı unuttunuz mu?
You said you were worried about Anna.
Anna için endişelendiğini söylemiştin.
He was worried once his whereabouts were known, then you might decide to come looking for him.
Bulunduğu yeri öğrendikten sonra gelip onu aramanızdan endişelendi.
Rose love, we were wild worried about you.
Senin için endişelendik.
In case you were worried. Son of...!
Endişelenmişsindir belki dedim.
- I know you were worried about me but...
- Benim için endişelendiğini biliyorum ama...
You were more worried about your kid than where you were going.
Yola bakacağına çocuğunla ilgileniyormuşsun.
They were just worried about you- - that's all.
Senin için endişelendiler, hepsi bu.
No, you were worried about you. You were lonely and freaked out. No, you were worried about you.
Kendin için endişelenmiştin.
And you were worried.
Boşuna endişelenmişsin.
You guys were worried I wouldn't even have one.
Üç mü? Bir tane doğurabileceğim konusunda bile endişe duyuyordunuz.
We were all worried sick. You've been out of touch for nearly 5 years.
neredeyse beş yıldır haber yoktu senden.
We were worried about you.
Senin için endişelendik.
My wife and I were worried about you.
Eşim ve ben senin için kaygılandık.
Then it is not the French that you were worried about, was it?
Ama siz Fransızlardan endişe etmiyor muydunuz?
We were very worried about you.
Senin için endişeleniyorduk.
And here I was so worried, thinking you were in El Salvador.
Ben burada çok endişelenmiştim, El Salvador'da olduğunu düşünüyordum.
- You told them you were worried?
Ona benim için endişelendiğini mi söyledin?
- And you were worried.
- Bir de endişeleniyordun.
We were worried about you.
Senin için endişeliydik.
You were worried about me?
Benim için endişeli miydiniz?
When we were talking about my trainee and you said you weren't worried because I'm a nice guy.
Stajyerimden bahsederken iyi biri olduğum için endişelenmediğini söylemiştin, hatırlıyor musun?
That's why you were so worried he'd committed suicide.
Bu yüzden intihar etmesinden çok korktunuz.
And you were worried.
Endişeli idin.
Were you more worried... you'd be killed by these people or by these people?
Size endişelendiren bu insanlar mıydı yoksa bunlar mı?
You were worried?
Merak mı ettiniz?
- What did you do? - We were worried sick.
- Ne yaptın sen?
I'm happy for you.We were worried that Laurent might never bring any girls either.
Senin adına sevindim. Laurent'in de eve hiç kız getirmeyeceğini sanıp endişelenmiştik.
You were an exemplary prisoner, so I ´ m not worried.
Sen, örnek bir mahkûmdun bu yüzden endişe duymuyorum.
She thought you were there because you were worried?
Bugün suç mahallinde olmanızın nedeninin onun için endişelendiğiniz olduğunu sanıyor.
Jared- - mom and I were worried sick about you, but I guess blowing up the town comes first, you dreg.
Jared... Annem ve ben senin için çok endişelendik ancak şehri havaya uçurmak önce geliyormuş, seni süprüntü.
We were pretty worried about you for a while, mister.
Bir an senin için çok endişelendik.
They were very worried about you.
Senin için bayağı endişelenmişler.
I always thought it was because you were worried about your equipment.
Ben de hep, aletin için endişe ettiğini düşünmüştüm.
Tammy, we were worried sick about you.
Tammy, meraktan öldük.
We were worried about you, so we...
Senin için endişelendik ve biz...
We were really worried about you.
Seni gerçekten merak ettik.
You were worried about me?
Benim için mi endişelendin?
We were worried you were going to leave.
- Ayrılacağından endişeleniyorduk.
You were worried about me, and you didn't want me sleeping alone, so you did instead.
Benim için endişelenmiştin, yalnız yatmamı istemediğin için bunu yapmıştın.
It was this really long labor and you were so worried about it and then, and then she came and oh my God, she was just... so beautiful.
Çok uğraştırmıştı ve sen çok endişelenmiştin. Sonra geldi ve Tanrım, öyle güzeldi ki.
We were that worried about you.
Senin İçin Çok Üzüldük.
If you were so worried about me, how come this school busted its ass to get me here?
Eğer benim sorun olduğumu düşünüyorsan neden okul beni kabul etti ha?
And you were worried they wouldn't be comfortable.
Bir de burada rahatsız olacaklar diye tedirgin oluyordun.
At yesterday's show, I heard some guy... ask Jim about that woman who disappeared, and- - And you were worried about me. Well, yeah.
Dünki showda bir adamın Jim'e... şu kaybolan kadın hakkında birşeyler sorduğunu duydum ve... ve benim hakkımda endişelendin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]