What is it like Çeviri Türkçe
3,431 parallel translation
To quit... what is it like?
Bırakmak... neye benziyor?
What is it like to have someone's life in your hands?
Birinin hayatının senin ellerinde olması nasıl bir duygu?
" that's what I meant, is that I like it.
"Beğendiğimi kastettim."
Dave here threw what he maintains is a punch, but it looked more like a figure-skating twirl, like a...
Dave yumruk olduğunu savunduğu bir şey savurdu, ama daha çok bir artistik patinaj figürüne benziyordu. Şöyle...
Now it sounds like exactly what it is.
Şimdi tam olarak ne gibi sesler.
It sounds like you have everything under control here. So what is the problem?
Her şey kontrol altında gibi görünüyor.
What is it, like a code word or you press a button on your glove?
Ne gibi, ses komutası mı yoksa eldivenindeki bir düğme falan mı?
This is what it's gonna be like, you riding up there all quiet like you're Harry Callahan and I'm supposed to be back here shitting myself?
Yolculuk boyunca, sen Harry Callahan gibi sessizlik içinde araba kullanacaksın ve ben de burada altıma mı sıçacağım?
What is that, it's like a pitchfork or something?
Nedir o? Dirgene ya da öyle bir şeye benziyor.
We've been using this new spatial matching technology, and what it does is it analyzes landmarks, like the church.
Bir süredir özel bir eşleştirme programı kullanıyoruz.
And when someone I love is hurting, it's like I hurt, too, which I know is super codependent, but it's just how I roll, and I feel like I should be doing something, and I don't know what it is, but- -
Ve sevdiğim birisi acı çekince sanki ben de çekiyorum, biliyorum kulağa çok bağımlı geliyor ama bir şeyler yapmak zorunda olduğumu hissediyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum ama...
Is that what it was like, before you gained your freedom?
- Sen de öyle miydin? Özgürlügünü kazanmadan önce?
What, like, seven first responders out of hundreds? - If all it is is one...
- Bir tane bile olsa...
Maybe it's time I go meet Caleb's mom and find out what his home life is like.
Belki de Caleb'ın annesiyle görüşmeye gidip ev ortamının nasıl olduğunu görsem iyi olur.
What it needs Is a man like you.
Bu siyasetin senin gibi bir adama ihtiyacı var.
This is what it's like when the hunt is over.
Kargaşa bitince böyle oluyor.
Which is why all I can do is treat it like another case,'cause that's what it is.
İşte bu yüzden yapabileceğimin tek şey buna diğer vakalarmış gibi bakmak çünkü öyle.
This is what it's gonna be like from now on.
Bundan sonra işler böyle mi olacak yani?
So what is it you'd like to do?
Peki ne yapmak istiyorsun?
What is it you'd like to do?
Peki ne yapmak istiyorsun?
It's not like you were the only fat guy in there. - What? - Oh, this is about the play.
Sen bakireysen nasıl oldu da yağlanmış gülle gibi çıktım oradan?
Why is it that if anybody else had have acted like an alien and shoot people, you'd have blown their brains out and used what's left of their skull as an ash tray?
Neden başka biri uzaylı gibi davranıp insanları vurduğunda beynini uçurup, kafatasından kalanları da küllük olarak kullanıyorsunuz?
Like, to leave in the middle of sex? Is that what it means?
Seks ortasında bırakıp gitmek falan mı oluyor?
This is what it felt like when they approached the beaches of Normandy.
Normandy sahillerini ilk görenler de böyle hissetmişti herhalde.
- This is so not what it looks like.
- Durum göründüğü gibi değil.
No, we're doing it so that we can see what the competition is like.
Hayır, bunu rakiplerimiz nasılmış görmek için yapıyoruz.
This is not what it looks like.
Göründüğü gibi değil.
So, like, I just think that this living experience is, like, a really great opportunity to learn what it's gonna be like when I'm an adult.
Bu yüzden şu anki yaşantım yetişkinlik hayatım için güzel bir antrenman fırsatı bence.
There are some citizens of the Republic, like myself, who believe the Jedi Order is not what it used to be.
Benim gibi Jedi düzenine inanan bazı vatandaşlara göre düzen eskisi gibi değil.
What my gut tells me is, you didn't like it.
İçimden bir ses, hoşunuza gitmediğini söylüyor.
From what you've said, it sounds like Fletcher really is turning that ship around.
Dediğine göre, Fletcher gemiye kaptanlık yapmayı başarıyor gibi.
These are people who really would like to delve deep into the UFO phenomenon and try to figure out, not only what it is, but how it's happening.
Bu kişiler, UFO fenomenini derinlemesine araştırmak ve sadece ne olduğunu değil, nasıI meydana geldiğini de gerçekten anlamayı isteyen insanlar.
I don't know what it is exactly. But it's like a barcode maybe.
Tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama sanki bir barkod gibi.
I'm not like, what is that? Like, I know what it is.
"Bu da ne" diyenlerden değil "bunun ne olduğunu biliyorum" diyenlerdenim.
You feel like such a dirty whore buying plan B, it is so embarrassing,'cause it's over the counter but you have to ask your pharmacist and they know what you want, but they make you ask.
Ertesi gün hapı alırken, fahişe gibi hissedersiniz. Çok utanç vericidir. Çünkü haplar tezgaın üstündedir fakat eczacınızdan istemek zorundasınızdır.
This is what it would look like.
Muhtemelen böyle olurdu.
This is what it looks like, okay, if you- - if you ( bleep ) on your girlfriend's face, like, your normal girlfriend without having a talk first.
Yani böyle olur, eğer... eğer kız arkdaşının yüzüne, hiçbir şey konuşmadan sıçarsa sonuç böyle olur.
For Yea Seong, It feels like It's a festive season today look, this is what Yea Seong made dark one is better, right?
Bugün tatil döneminde gibi hissedecek. Biliyor musun? Ye-Sung'muz bu tatlıyı şükran günü için yaptı, değil mi?
So, Rut, this is what it looks like when it's all set up?
Rut, hepsini kurunca buna mı benzeyecek?
No one can take from you what is yours, if you defend it like a man!
Adam gibi korursanız kimse sizin olanı elinizden alamaz.
What is it you like about the show?
Diziyle ilgili neyi seviyorsun?
I am friends with a couple of huge Inspector Spacetime fans, and I think what they like about the show is that it's smart, complicated, and doesn't talk down to its audience.
Dedektif UzayZaman hayranı iki arkadaşım var ve onların diziyle ilgili sevdiği şey zekice yazılmış ve karmaşık olması ve seyircisini salak yerine koymaması.
Claire... is what it's like to actually kill someone.
Claire birini gerçekten öldürmek işte buna benzer.
If you want to see what good, cheap speed looks like, it is right here, gentlemen.
Neyin güzel ve ucuz süratin neye benzediğini görmek istiyorsanız, işte tam burada beyler.
Even no matter what the situation is, you can make it good, like with plaster and brick.
Durum nasıl olursa olsun, sıva ve tuğlayla daha iyi hâle getirebilirsin.
I think it's what the air is like in Dimension X.
Sanırım X Boyutu'ndaki havanın normal hali bu.
No, this is not what it looks like.
Hayır, göründüğü gibi değil.
What is it you'd like to say?
Ne söyleyecektin? İçinden geldiği gibi söyle.
I like how you just put it all out there, and screw what other people think is appropriate.
Böylesine her şeyini ortaya koyup diğer insanlara karşı neyin uygun olup olmadığını takmamana bayılıyorum.
I have a reflex, where we'll be driving somewhere, and I'll just, like, spot something from down the road that I know what it is and I know that it's valuable.
Bir yere giderken yolun ilerisinde bir nokta görürüm ve onun ne olduğunu hemen anlarım. Böyle bir yeteneğim var. Bir şeyi görünce ne olduğunu ve ne değerde olduğunu anlarım.
Ask yourself, what is it going to take to do this? And what will the world be like after it's done?
Kendine sor bunu yapmam için neler yapmak gerekecek ve bu olduktan sonra dünya nasıl olacak?
what is it 20402
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is going on 1442
what is he doing 415
what is this 7416
what is that 6346
what is it good for 29
what is she like 42
what is she doing 254
what is the matter with you 266
what is it about 92
what is going on 1442
what is he doing 415
what is that supposed to mean 430
what is she 180
what is that noise 86
what is 1413
what is he saying 149
what is she thinking 17
what is the meaning of this 145
what is it doing 16
what is she doing here 221
what is it now 253
what is she 180
what is that noise 86
what is 1413
what is he saying 149
what is she thinking 17
what is the meaning of this 145
what is it doing 16
what is she doing here 221
what is it now 253