English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / Worth every penny

Worth every penny Çeviri Türkçe

173 parallel translation
It's worth every penny he gets.
Alacağı her kuruşu hak ediyor.
Worth every penny of it.
Her kuruşuna değer.
But if it worked, it was worth every penny.
Ama bu işe yararsa, her sentine değer.
It sure is worth every penny.
Eminim her kuruşu hak ediyordur.
Told you it'd be worth every penny.
Dediğim gibi her kuruşa değer.
And it's worth every penny of it!
Ve her kuruşuna değer!
Worth every penny you got.
Şovu izlemeyecek misiniz?
Worth every penny.
Her kuruşa değersin.
Well, on the face of it... it seems to be worth every penny of... £ 38 pounds... seven shillings and sixpence.
Evet yüzeysel olarak 38 sterlin 7 şilin ve 6 peniyi son kuruşuna... kadar hak eder gibi görünüyor.
My Peggy, she's worth every penny of it too, my red-hot mama.
Peggy'im, ödenen her kuruşa değer! O benim ateşli, kızıl hatunum.
Worth every penny.
- Ve her kuruşuna değdi.
It's the only way he would take the job... and so far, he's worth every penny.
İşi kabul etmesi için tek yol buydu... şimdiye kadar, her kuruşuna değdi.
I'll tell you, this VIP treatment is worth every penny.
Bu VIP muamelesi, harcanan her kuruşa değer.
As I explained to Mr. Hapsburg, my fee is one million dollars, and, might I add, I'm worth every penny of it.
Jesse Helms'in eski sanat danışmanı. Hapsburg'a açıkladığım gibi ücretim bir milyon dolar. Şunu eklemek isterim ki, her kuruşuna değerim.
- 36 D and worth every penny.
36D ve her kuruşuna değdi.
Hey, this guy charges 100 bucks an hour but I'm telling you, he's worth every penny.
Adam saatte yüz dolar alıyor ama her kuruşunu hak ediyor.
That self-defense course was worth every penny.
Kendini savunma dersi ödediğim her kuruşa değdi.
The look on your faces when I gave it to you... It was worth every penny from my IRA account.
Arabayı size verdiğimde suratınızdaki o ifade bireysel emeklilik hesabımdaki her sente değerdi.
It was worth every penny.
Verdiğin her kuruşa değmiş.
Worth every penny.
Her kuruşuna değer.
That was worth every penny, and you know it.
Her kuruşuna değmişti, bunu biliyorsun.
Yeah, oh, you... You're worth every penny.
Aldığın her kuruşu hak ediyorsun.
And I'm worth every penny.
Her kuruşuna da değerim.
- It was worth every penny.
- Her kuruşuna değdi.
They were peach, and worth every penny.
Şeftaliliydiler. Ve her sentine değmişti.
Worth every penny.
Kesinlikle değer.
This guy's worth every penny.
Bu adam her kuruşa değer.
Worth every penny.
Bu iyiymiş. Her senti hak etti.
And it was worth every penny.
Ve her kuruşuna değdi doğrusu.
Ah, five years of misery, but worth every penny.
Ah, acı ile dolu beş yıldan sonra her kuruşuna değdi.
They are fantastic, and worth every penny.
Harikadırlar. Her kuruşuna değdi.
And worth every penny, let me tell you.
Her kuruşuna değerdi.
WORTH EVERY PENNY.
- Her kuruşuna değer.
Number One Killers. Expensive, yes, but worth every penny!
Hayır!
600, if you are in the business, you know he is worth every penny.
600 evet, işin içindeysen her kuruşu hakedeceğini bilirsin.
And worth every penny.
- Ve her kuruşuna da değer.
But worth every penny, and an experience not to be missed.
Ama verdiğin her kuruş, ve yaşadığın eşsiz tat değişilmez.
Only five dollars, worth every penny.
Sadece beş dolar. Ama bu paraya değer.
Worth every penny.
Her kuruşuna değdi.
Worth every penny.
Her kuruşuna değdin.
But it's worth every penny.
Ama her kuruşuna değecek.
Every penny's worth!
Son kuruşuna dek!
Naturally, of course, we're paying through the nose for it, but really I think it's worth every single penny.
Doğal olarak ucu ucuna ödüyoruz ama ödediğimiz her kuruşa değiyor.
Mortgaged up to the hairs on me head, God help me, but she's worth it, every penny.
İpotek ettiğimden kafamda saç kalmadı, Tanrı yardımcım olsun... ama bebek her kuruşunu hak ediyor..
This is gonna be worth every penny.
Bacak.
It's worth every penny.
Son kuruşuna kadar hak ediyor.
But worth every penny.
Ama her kuruşuna değer.
Worth every fucking penny.
Her kuruşa değer.
Every cent of every penny we owned... was down for an E. T. Doll worth $ 30.
Sahip olduğumuz bütün paranın her kuruşu... 30 dolarlık bir E. T. bebeğine yatırılmıştı.
- Yes, worth it. Every penny.
- Evet her kuruşuna değerdi.
You're worth every penny.
Her kuruşa değiyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]