Would i Çeviri Türkçe
194,437 parallel translation
So would I.
Ben de isterdim.
Since it's Saturday, would it be all right if I go back to bed for a little while?
Cumartesi olduğuna göre biraz daha uyumamın mahsuru var mı?
- Why would I have?
- Neden duyayım?
That was the woman who made me believe I had to be King of all Norway before she would marry me.
Benimle evlenmesi için tüm Norveç'in kralı olmam gerektiğine beni inandıran kadın bu.
But the point is, you told me you would wait and marry me when I become very important.
Ama mesele şu ki bana benimle evlenmek için bekleyeceğini söylemiştin eğer ben çok önemli biri olursam.
So, I simply ask if you would do so.
O yüzden senden rica edeceğim.
I would like to stay.
Ben kalmak isterdim.
Grandfather would have been impressed with Blood running a worldwide cult as well as H.I.V.E.
Büyükbabam bundan etkilenmiş olurdu. Hem dünya çapında bir kült, hem de H.I.V.E.'ı yönetiyor.
I would humour her a little while longer.
Bence ona biraz zaman tanımalısın.
I can imagine that it would make you feel quite small and hopeless... and occasionally despairing and lacking in confidence.
Herhalde bu yüzden kendini çok küçük ve umutsuz hissedersin. Bazen de çaresiz ve özgüvensiz.
So if it's alright with you, even though you know best, I would like to suggest that she return to school tomorrow.
Senin için de mahsuru yoksa, her şeyin doğrusunu sen bilsen de yarın okula dönmesinin iyi olacağını düşünüyorum.
I wonder what my name would be if I was a North American Native?
Acaba Kuzey Amerika yerlisi olsam adım ne olurdu?
I never thought that a wife is what I would be.
Kaderimin eş olmak olduğunu hiç düşünmemiştim.
R-A-C-I-Z-E. - That would seem to be correct. - [cheering]
Bu doğruya benziyor.
! Trust me, if I could give you mine, I would.
Benimkini verebilsem verirdim.
Oh, I would die of mortification.
Ben herhalde utançtan ölürüm.
I would just die.
Yığılır kalırdım.
If I had a desperate measure to offer, I would. But I know nothing of children or their illnesses.
Bildiğim bir çare olsa, söylerdim ama ben ne çocuklardan anlarım ne de hastalıklarından.
"If it were not so, " I would have told you.
Öyle olmasa, size söylerdim.
I would expect none.
Söz beklemiyorum.
But I would make a terrible wife!
Ama çok kötü bir eş olurum.
There was a time when I thought I would, but... it wasn't possible.
Evlenirim diye düşündüğüm günler oldu... Olanak yoktu.
If I needed help, I would say so.
Yardıma ihtiyacım olsa söylerdim.
- Yes, I would.
- Elbette söylerim.
And I know that friend would feel grateful and loved above all else.
Bu arkadaş minnettar kalır ve her şeyden çok sevildiğini anlar.
I would've brought you a coffee.
Sana kahve getirirdim.
I would just assume that he- -
Öyle olduğunu tahmin ediyorum...
Would you get ahold of yourself. I just said that crap to drive the price up.
Sakin ol ; o palavrayı fiyatı yükseltmek için söyledim.
I'm sure if something was wrong, someone would...
Bir sorun olsaydı insanlar...
God, I would love another crack at high school.
Keşke liseyi tekrar yaşama şansım olsaydı.
But while I'm staring at it, would one of you guys mind Taking out this trash at some point?
Yalnız gözüme çarptı da, bir ara çöpü çıkartır mısınız?
And I would not have survived If those firemen wouldn't have figured out a way To lower my little Aunt Edna into that well
O itfaiyeciler küçük halam Edna'yı kuyuya indirmenin yolunu bulamasaydı ve o da ayağıma dokunup her şeyin yoluna gireceğini ve yalnız olmadığımı söylemeseydi oradan kurtulamazdım.
Cam, if there's a way that I could be in there with you, I would, but i...
Cam, orada yanında olmamın bir yolu olsaydı olurdum ama ben...
I told you I would.
Söylemiştim sana.
Well, I would consider that a successful first date,
Başarılı bir ilk buluşma olduğunu düşünürdüm.
And it would have cost me $ 40 had I not borrowed the $ 5 from you to buy that family size Goober box!
Ve bana 40 dolara mal olurdu Senden 5 dolar ödünç almadım mı Bu aile boyutunu satın almak için Goober kutusu!
But I promised myself that I would try and be a better parent than my parents were, and well... that turned out to be harder than you think,'cause with you, Chip,
Ama kendime söz vermiştim ki kendim olmaya çalışacağım. Ailemden daha iyi bir ebeveydi, Ve iyi...
I told him to take it down. He would not listen to me.
İndir dedim ama beni dinleyen kim.
Obviously, I would prefer if you weren't living out of wedlock, but given your special circumstances, I'm very happy for you.
Tabii ki evlenmeden birlikte yaşamamanızı yeğlerdim ama senin özel halinden dolayı sizin adınıza çok sevindim.
How would you feel if I contacted your mother behind your back?
Haberin olmadan annene ulaşsam ne hissederdin?
I know you want me to open up, but I really think I'd rather be distracted, and this seems like an excellent distraction from... you know, the thing that I would like to be distracted from.
Açılmamı istediğini biliyorum... ama başka bir şeye odaklanmayı tercih ederim. Ve bu aklımı malum mevzudan... uzaklaştırmak için mükemmel bir yol.
I thought that meant that he would... stick through things no matter what, but... really what it meant was that as things got tough, he just... took off.
Bunun zorluklara göğüs gereceği... anlamına geldiğini sanmıştım ama... esas anlamı işler zorlaştığında... kaçıp gideceğiymiş.
I would never leave you.
Seni asla terk etmezdim.
I didn't know when I first met you that day how important you would be to all of this.
O gün seninle tanıştığımda tüm bunlar için ne kadar önemli olacağını bilmiyordum.
I'd lend you my crystal stemware, but I'm afraid in your apartment it would just look stolen.
Sana kristal kasemi ödünç verirdim, ama sizin evinizde çalıntı gibi görünür.
I would.
Ben kullanırım.
Attention, passengers, I know we're being hijacked, but I would be remiss if I didn't point out that we're presently passing over Yosemite National Park.
Dikkatle dinleyin yolcular, Kaçırıldığımızı biliyorum, ama Yosemite Milli Parkının üstünden geçtiğimizi belirtmezsem ihmalkar olurum.
I was hoping he would do that.
Bunu yapacağını umuyordum.
Peter, this is exactly what I told you would happen!
Peter, Aynen böyle olacağını sana söylemiştim.
I mean, I was saying that that's why you would talk to me... Um, looking like you do.
Senin gibi görünen biri neden benimle konuşsun diyordum.
But for what it's worth, I would follow you.
Fakat ne pahasına olursa olsun seni takip ederdim.
would i lie to you 18
would it 428
would it matter 17
would it not 28
i don't care how long it takes 27
i mean 97485
i lost my mind 16
i know 63170
ines 33
i love my sister 16
would it 428
would it matter 17
would it not 28
i don't care how long it takes 27
i mean 97485
i lost my mind 16
i know 63170
ines 33
i love my sister 16
i love you 17750
it's fine 7136
i don 542
irene 487
i'm fine 13072
i am 12154
i do 17590
i just 13298
i don't think so 6892
it is 11007
it's fine 7136
i don 542
irene 487
i'm fine 13072
i am 12154
i do 17590
i just 13298
i don't think so 6892
it is 11007
it's not fair 795
ivan 848
in fact 10253
irma 94
i'm too old for this shit 16
imbecile 102
iris 595
india 252
internet 115
i did 11059
ivan 848
in fact 10253
irma 94
i'm too old for this shit 16
imbecile 102
iris 595
india 252
internet 115
i did 11059