You'll do fine Çeviri Türkçe

We'll go home and everything will be fine. All you have to do is just leave it to me.

Sen her şeyi bana bırak.

- I think you'll do fine.

- Bence iyi olacaksınız.

You do, and there'll be a fine wake in this house tonight.

Bunu yaparsan bu gece evde hiçkimseyi uyutmam.

You'll do fine as you are.

Şu anki halin gayet iyi.

Now, you just do what I say and we'll get along fine.

Şimdi, sana ne dersem yapacaksın ve böylece iyi geçineceğiz.

She'll do just fine, even without you.

Sen olmasan da o mutlu olacaktır.

You'll do fine next time.

Bu sefer başarırsınız.

You'll do just fine.

Siz de olabilirsiniz.

Science'll do fine without you.

İlim sensiz de başarır.

Oh, you'll do fine.

Sen başa çıkarsın.

- Think of me and you'll do fine.

- Başarman için beni düşün. - Yakında düz duvara tırmanacak.

- I think you'll do just fine, sir.

- Başaracaksınız efendim. ´

No, you'll do just fine, Howard.

Sen bu işi gayet iyi becerirsin, Howard.

You do what you're told to do when you're told to do it and you'll get along fine with me.

Ne yapman gerektiği söylendiği zaman yaparsan benimle iyi geçinirsin.

You'll do fine.

Başaracaksın.

If you don't mind I'll get you some buns and a glass of water What do you think? Fine, anything will do

bizde çok fazla çeşit bulunmaz ama sıcak çöreklerimiz ve şarabımız harikadır!

You'll do fine with Stella!

Stella seninle ilgilenecek!

Don't worry, you'll do fine.

Merak etme, başaracaksın.

If you do exactly as I say, We'll get along fine.

Dediklerimi aynen yaparsan sorun çıkmaz.

- You'll do fine.

- Sen idare edersin.

Yes, young man, you'll do fine.

Evet, genç adam, sen uygunsun.

You'll do fine.

İyi olacaksın.

But you'll see that all the men here do very fine work.

Belki. Ama burada herkesin işini çok iyi yaptığını göreceksin.

- Now, you'll do fine.

- Tamam, çok güzel.

You'll do fine with just one.

Sadece biriyle de güzelsin.

I'll do it for you, but I won't enjoy it. Fine.

- Senin için bunu yapacağım, ama zevk almayacağım.

You'll do fine.

Neden bahsediyorsun?

You'll do fine LT. Just fine.

İyisin.

You'll do fine.

- Rahatla. Başaracaksın.

What do you mean "we'll be fine"?

Ne demek "iyi oluruz"?

You'll do fine.

Becereceksin.

You'll do fine without me, Madame Governor.

Bensiz de iyi olursun, Bayan Vali.

You'll do just fine, Darling! Please cheer up!

Bir şey olmaz sevgilim.

Don't worry. You'll do just fine.

Bizim seçmeler yarın.

You'll do fine, Margaret.

İdare edersin, Margaret.

Relax, you'll do fine on your exams.

Sakinleş, sınavlarda başarılı olacaksın.

You'll do fine.

Her şey düzelecek.

You'll do fine.

Siz başarırsınız.

You'll do fine.

Çok iyi halledeceksin.

I'll do just fine, George, thank you.

İdare ederim George, teşekkür ederim.

Take a little getting used to, but you'll do just fine.

Alışman biraz zaman alacak, ama daha iyi olacaksın.

You'll do fine.

Altından kalkacaksınız.

You'll do fine.

Halledersin sen.

I bet you'll do just fine.

Hepsini yutarsın eminim.

I'll be watchin'. You'll do fine.

Rahatına bak ben izliyor olacağım.

You'll do as I say and you will be fine.

Benim söylediğim gibi yaparsan, hiçbir sorun olmayacak. Melekler seni gözetsin!

You'll do fine.

Becerirsin.

- You'll probably do fine.

- Eminim başarırsın. - Ne zamandan beri...

- You'll do fine.

Sen halledersin.

You'll do just fine.

Gayet iyi olur.

I'm sure you'll do just fine, once you get the contracts.

Anlaşma sağlayabilirseniz, işi götüreceğinizden eminim.