English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You always do

You always do Çeviri Türkçe

5,758 parallel translation
- You always do.
- Her zaman yaptığınız gibi.
I mean, I really thought that the whole place was gonna be messed up for good, but here, you did it... you figured out that crazy solution, like you always do.
Yani gerçekten bütün her yer sonsuza dek mahvolmuş şekilde kalacak diye düşündüm, ama yaptın işte o çılgın çözümü buldun. Her zamanki gibi.
You always do that.
Hep böylesin.
Yeah, walk away when things get too real, just like you always do.
Evet, işler gerçekçi bir hal almaya başladığında çekip gidiyorsun her zaman yaptığın gibi.
Run, like you always do.
Her zaman yaptığın gibi kaç.
- Sarah, you always do this!
- Sarah, hep böyle yapıyorsun!
♪ may you always do for others ♪
♪ may you always do for others ♪
Yeah, and then you got on the phone with your mother like you always do.
Sonra sen gittin, her zamanki gibi telefonda annenle konuşmaya başladın.
I think that you just want to leave like you always do.
Bence her zamanki gibi gitmek istiyorsun.
You always do.
Her zamanki gibi.
You decided because you treat me like a child, like you always do, because that is our thing.
Sen karar verdin çünkü bana çocukmuşum gibi davranıyorsun her zaman yaptığın gibi, çünkü bizim olayımız bu.
You have kind eyes and warm hands, you always say exactly what you're gonna do right before you do it, which is rare.
Çok hoş gözleriniz ve sıcak elleriniz var ve siz sürekli yapacağınız şeyi yapmadan önce söylerseniz, ki bu az görülür.
Why do you always tell me every plan only an hour earlier?
Neden herşeyi sadece bir saat önceden söylüyorsun?
Why do you always,
Neden sürekli bunu yapıyorsun..
Well, you could always do sudoku or brain exercises.
Sudoku çözebilir veya beyin alıştırmaları yapabilirsin.
Yeah, Jules, why do you always have to meddle?
Evet, Jules, neden hep burnunu sokmak zorundasın?
Do you always have to correct people like that?
Hep insanları böyle düzeltmek durumunda mısın?
Do you always have to police correcting? - That's it.
Düzeltmeleri hep denetlemek zorunda mısın?
Do you always bring your pregnant sister on dates?
Hamile ablanı her zaman randevularına götürür müsün?
None of you guys thought I could do it, so screw you, screw you, screw you, you, I have always wanted to sleep with, I think we can make time when I get back from Hong Kong!
Hiç biriniz yapabileceğimi düşünmedi. Sana kapak! Sana kapak!
Coach, do you always wear a stopwatch? Like always?
Koç, yanında her zaman kronometre mi taşıyorsun?
♪ Everything I do always takes me home to you ♪
# Her yaptığımın sonunda beni sana, eve getiriyor #
You knew we'd do whatever we could to aid your damned adventure, we always have.
Macerana yardım etmek için her zamanki gibi elimizden geleni yapacağımızı biliyordun.
Why do you always listen to sad music?
Neden sürekli üzgün müzikler dinliyorsun?
Do you always wait in your car for an hour before you go get your breakfast?
İçeri girip, kahvaltı etmeden önce, hep arabanda 1 saat bekler misin?
- Do you always talk this much?
- Hep böyle çok mu konuşuyorsun?
Why do you always have to look on the dark side?
Neden daima karanlık taraftan bakıyorsun?
I mean, you... Always do, it's just... You look especially beautiful...
Yani her zaman öylesin, ama bu akşam başka bir güzelsin.
Why do you always listen to him?
Neden daima onu dinlersin ki?
Whatever you think he will do, he will always do the opposite.
Her ne yapacağını düşünürsen o gider tersini yapar.
You are always late Where do you think you are going?
Sen zaten hep geç kalıyorsun! Nereye gittiğini sanıyorsun?
You always used to do that.
Eskiden hep böyle yapardın.
Why do you always forgive him?
- Niye sürekli affediyorsun onu?
Why do you suppose that trysts are always held under a tree?
Sence neden bu kaçamaklar her zaman bir ağacın altında oluyor?
- Okay, Barney, how are you always able to do that magic trick where you make doves appear?
Peki Barney güvercin çıkardığın sihirbazlık numarasını her seferinde nasıl yapabiliyorsun?
Not if you think you can beat the system, and hackers always think they can do that, especially if you had help from the outside.
Sistemi yenebileceğini düşünüyorsan hariç ve hekırlar her zaman bunu düşünür özellikle de dışarıdan yardım alıyorsan.
Why do you always have to be so negative?
Neden hep bu kadar negatifsin?
Well, look at it this way, Peter : without sex, you'll have more time to do the things you've always wanted to do.
Şu açıdan düşün Peter ; seks yoksa her zaman yapmak istediğin şeylere daha fazla vakit ayırabilirsin demek oluyor.
Your mouth's always full of things you're going to do, but don't.
Yapacağını söylediğin bir dolu laf ediyorsun ama yapmıyorsun.
That's what you always tell us to do.
Bize öyle yapmamızı söylersin hep.
Why do you always have to doubt everything I say?
Niye her söylediğimi sorgulamak zorundasın?
I-I always do. Well, in the future, could you not?
- Bir dahakine yapmasan, olur mu?
If you get confused, what do you always repeat?
Karıştırırsan sürekli ne diyeceksin?
Again. You just always do this. You make me out to be the villain.
- Hep böyle yapıyorsun, sonra kötü olan ben oluyorum.
Your fans think that you have always believed in ghosts, and now if you actually do, maybe you'll just be able to, you know, do your job better.
Senin hayaletlere inandığını sanıyorlar. Belki de tek yapman gereken işini daha iyi yapmaktır.
I thought I told you not to touch anything! Why do you have to always be so mad?
Neden hep çok kızgın olmak zorundasın ki?
Victor, I get that Baxter Box always hosts the town's tree-lighting ceremony... but do you really have to buy the town a $ 10,000 tree?
Victor, Baxter Koli'nin her yıl ışık seremonisini hallettiğini biliyorum ama kasabaya on bin dolarlık ağaç gerek miydi?
And since you work as little as possible... you're always free to take her places and do things with her.
Ve çok az çalıştığın için hep onunla gezip vakit geçirmeye zamanın oluyor.
- Why do you always care about what father thinks?
- Neden hep babamın ne düşündüğünü önemsiyorsun?
Well, we can always set you up with a personal support work if you'd rather do that. That's-that's...
İsterseniz kişisel bakım desteği almanız için yardımcı olabiliriz.
Everyone always wants to get with me and you can do... algebra.
Herkes hep benimle olmak isterdi. Sen de matematik falan. Ben de güzelim be!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]