English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You are gorgeous

You are gorgeous Çeviri Türkçe

218 parallel translation
Man, you are gorgeous!
Aslanım, harikasın!
God, you are gorgeous.
Allah'ım, sen muhteşemsin.
You are gorgeous.
Harika olan sensin.
- Damn, you are gorgeous.
- Lanet, çok güzelsin. - Bırak beni.
I got to tell you something. You are gorgeous,
Sana bir şey söyleyeceğim.
But I gotta tell you... I'm just gonna be upfront and say it. You are gorgeous.
Ama sana soyleyeyim... durust olucam ve dusundugumu soyleyecegim.sen muthissin.
- You are gorgeous!
- Muhteşemsin!
You are gorgeous.
Muhteşem görünüyorsun!
You are gorgeous.
Harikasın.
[British Accent] You are as wicked as you are gorgeous.
Güzel olduğun kadar hainsin de.
Oh, wow, you are gorgeous.
Oh, vauv, göz alıcısın.
You are gorgeous.
Sen muhteşemsin!
Know how gorgeous you are?
Ne kadar harika göründüğünü bilsen! ..
- You gorgeous or are you gorgeous?
- Muhteşem misin yoksa muhteşem misin?
The cities where the girls are pretty not gorgeous, but like you, charming - girls who rate 15 out of 20, because they have a certain something... aren't Rome or Paris or Rio but Lausanne and Geneva.
Sokakta rastladığın kızların oldukça güzel olduğu nefes kesici olmasa da, senin gibi, sevimli olduğu... 20 üstünden 15 verebileceğin, yani hepsinin kendine özgü hoş bir tarafı olduğu... Şehirler ne Roma'dır ne Paris ne de Rio. Lozan ve Cenevre'dir.
Stop your cryin`. You are one gorgeous chick.
Ağlama, sen fıstık gibisin.
- You are so gorgeous!
- Çok harikasın!
- How are you, gorgeous?
- Nasılsın, güzellik?
How are you doing, gorgeous?
- Nasılsın fıstık? - Dur, kahretsin!
You are gorgeous.
- Fırsatı kaçırmamalıyım, değil mi?
I WANTED TO KNOW IF YOUR HUSBAND TOLD YOU EVERY DAY HOW GORGEOUS YOU ARE
Merak ediyorum da, eşiniz size her gün ne kadar harika ne kadar büyüleyici biri olduğunuzu söylüyor mu?
You are the most intense, gorgeous woman I ever met.
Gördüğüm en ateşli ve nefes kesen kadınsın.
How are you? You look gorgeous.
Geçen sefer getirdiğiniz o...
- How are you, gorgeous?
- Nasılsın? Harika mı?
When are you going to marry that gorgeous fiancée of yours?
Güzel nişanlınızla ne zaman evleneceksiniz?
How are you, gorgeous?
Nasılsın muhteşem kız?
- What are you doin', gorgeous?
Nasılsın güzelim?
Elise, you are so gorgeous.
Bir sürprizi olduğunu söylemişti. Bu nasıl?
God, you are so gorgeous.
Aman tanrım, göz kamaştırıyorsun.
Serena, you are as gorgeous as ever.
Serena, her zamanki gibi şahanesin.
You know how gorgeous you are? What are you doin'hanging around a place like this?
Senin gibi kızlar böyle yerlere gelmez.
You will be fine "You are right, he is gorgeous"
Uygundur, sağol canım gerçekten enfes.
You know you are the most gorgeous troglodyte I have ever seen
Sen şimdiye kadar gördüğüm en inanılmaz trogloditsin.
You are so gorgeous.
Sen çok güzelsin.
- You know, it's funny, Joey, but when I was dating Dawson, I was petrified that any day he'd take the blinders off and realize how gorgeous you are.
Çok garip. Dawson " Ia birlikteyken, bir gün senin güzelliğini fark edecek diye korkardım.
What, what are you doing tonight? Well hopefully spending some time with you gorgeous.
Şey, sanırım seninle güzel vakit geçirebiliriz. 20 dolar yeterli mi?
HUH? OH, LOOK AT YOU. HOW ARE YOU, GORGEOUS GUS?
Ne kadar da harika gözüküyorsun Gus?
GODDAMN GORGEOUS IS WHAT YOU ARE.
Vay canına mükemmel birisin. Anne, bu David.
How are you, gorgeous?
- Sağ ol. - Nasılsın?
YOU ARE JUST SO GORGEOUS.
Göz kamaştırıcısın.
While you and the other guy are talking about the game, we could be talking about which gorgeous black man fills out his shorts better.
Mesela sen diğer adamla maçtan bahsederken biz de hangi muhteşem siyah adam şortunu daha iyi dolduruyor diye konuşabilelim. - Bak... hadi ama, Car!
- How are you? - You look gorgeous.
Muhteşem görünüyorsun.
Hello, gorgeous! I want to talk to you a minute. Are you in a hurry?
Merhaba acelen mi var, seninle konuşmak istiyordum da
Gorgeous... Connie and Carla, there you are.
harika- - Connie ve Carla, buyrun.
It's just you are drop-dead, crazy gorgeous.
Sen insanı düşüp bayıltacak bir güzelliğe sahipsin.
But you are bloody gorgeous.
Ama sen çok güzelsin.
- How are you? You look gorgeous.
Çok güzel görünüyorsun.
You are a gorgeous little princess.
Küçük güzel bir prensessin.
Bits of France are gorgeous, but you just gotta know your way about.
Fransa'nı bir kısmı çok güzel, Sadece gitmek istediğin yeri bilmelisin.
You... are... a beautiful, gorgeous bride.
Sen güzel, muhteşem bir gelinsin.
Um, dear Lord we thank you for this food we are about to eat uh, thank you for this gorgeous day and thank you for letting me share it with my good friend, Brian -
Sevgili Tanrım, yemek üzere olduğumuz bu yiyeceği bize verdiğin için sana teşekkür ederiz. Bu harika gün için teşekkürler ve iyi arkadaşım Brian ile paylaşmama izin verdiğin için teşekkürler - bu sensin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]