You close Çeviri Türkçe
16,540 parallel translation
I hold you close in my thoughts.
Seni yakınımda, düşüncelerimde saklıyorum.
Why'd you close the door, Jimmy?
Neden kapıyı kapattın Jimmy?
Did you close the lab?
Laboratuvarı kapadın mı?
And as I pull you close, I whisper something in your ear.
Ve seni kendime çekiyorum, ve kulağına bir şeyler fısıldıyorum.
It's easier, if you close your eyes.
Gözlerini kaparsan çok daha kolay olur.
It seemed like, um you were close to collapse last night.
Dün gece sanki yığılıp kalacak gibiydin.
Are we actually doing this again? - Do you know how to close your mind?
- Aklını nasıl kapatacağını biliyor musun?
- Do you know how to close your mind?
Aklını nasıl kapatacağını biliyor musun?
No, no, you keep a close eye on things, you have your mammograms and your MRIs twice a year.
Hayır, hayır, bazı şeyleri yakında takip ediyorsun, yılda iki kere mamografi ve MR çektiriyorsun.
You're very close to violating rule number one.
Bir numaralı kuralı ihlal etmeye oldukça yaklaştın.
Just get as close as you can to them without alerting them to your presence.
Varlığınızı sezdirmeden yaklaşabildiğiniz kadar yaklaşın.
Then... Then I beg you, please, stay close, to Count Odo.
O zaman o zaman sana yalvarıyorum... lütfen...
We have moments when I feel so close to you, especially when you're inside me, but then you don't want to talk, and I wonder why you really came for me and took me away from my child.
Kendimi sana çok yakın hissettiğim zamanlarımız oluyor özellikle sen içimdeyken, ama sonra konuşmak istemiyorsun ve gelip, beni çocuğumdan uzaklaştırmanın gerçek... nedenini merak ediyorum.
I advise you to keep your friends very close, for some of them will die only too soon.
Arkadaşlarını çok yakında tutmanı tavsiye ederim çünkü bazıları çok yakında ölecekler.
But if you get close enough, you can't miss.
Yeterince yaklaşırsan ıskalamazsın.
I'm gonna close this distance between us and use the strength that you gave me until you tell me where Albert Lin is.
Albert Lin'in nerede olduğunu söyleyene kadar sana yaklaşıp bana verdiğin gücü kullanacağım. Anladın mı?
You know she and I have always been close.
Biliyorsun, onunla hep çok yakındık.
You're not gonna get close to a guy like Connor, even with a badge.
Coonor gibi bir adamın yakınına bir rozetle bile yaklaşamazsın.
You just want me to make good with my FBI agent son so he doesn't go tell them about it and they come close this little science project, and then bam!
Bu mu yani? Benden FBI ajanı olan oğlumla aramı iyi yapmamı istiyorsun böylece gidip olanlar hakkında onlara bir şey söylemeyecek ve onlar da bu projeyi araştırırlarsa projeyi güm diye patlatırlar.
You drop us off when we get close to the gate, and we go in on foot.
Geçite geldiğimizde bizi bırakırsın biz yürüyerek devam ederiz.
You and your sister are very close.
Kardeşinle bayağı yakınsınız.
No, I don't need you to tell me what I want, so close up while I think.
Bu yüzden ben düşünürken susun.
You never let him get close.
Onun yaklaşmasına hiç izin vermedin.
You mention here that Mary and Pritchard have grown close, right?
Mary ve Pritchard'ın yakınlaştığından bahsetmiştin değil mi?
You need to ask Angela how to find Lobos so you could close the issue.
Angela'ya Lobos'u nasıl bulabileceğini sorup işi bitirmen gerekiyor.
- You're so close.
Tanrım!
I guess I just have more faith in you than you have in yourself, and by the way, I came up with an idea or... a notion rather, on how we could close the breaches for good.
Kendine olan inancından daha çok inancım varmış sana. Bu arada, bir fikrim var. Daha doğrusu delice bir fikir.
It's really tough up close, and you would have to be close to land a kill shot.
Yakından vurmak çok zor, ama öldürücü atışı yapmak için yeterince yakın olmalısın.
You've always been so close to Norman.
Norman'a hep yakın olmuştun.
Were you and Norville close?
Norville'le yakın mıydınız?
If that happens, you have to close the breach.
Bu durumda, gediği kapatmak zorundasınız.
You ever notice every time just before I do a number, I close my eyes for a hot second and I take a deep breath?
Her şarkıya başlamadan önce bir saniyeliğine gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldığımı farketmiş miydin?
Gruzinskaya is really close to you.
Gruzinskaya caddesi sana uzak sayılmaz.
The ones who were close to you, maybe shared a bed.
Seninle aynı yatağı paylaşacak kadar yakın olanlar mesela.
I cannot physically touch you, But i can get very close.
Fikizsel olarak sana dokunamam ama çok yakına gelebilirim.
A year and a half ago, you killed a man very close to me.
Bir buçuk yıl önce, Bana çok yakın birisini öldürdün.
Be looking to you for directions once we get close.
En yakın istikameti gözle.
Don't let them get too close because they're either gonna give you the boot or you're gonna get taken away.
Fazla yaklaşmalarına izin verme, yoksa ya tekmeyi yersin ya da uzaklaştırılırsın.
When contractions are longer than a minute, it means you're getting close. Okay.
KasıImalar bir dakikadan uzun oldu mu yaklaşıyorsun demektir.
You find them, you get me close to them, and they'll be the next to go.
Sen onları bul, beni onlara yaklaştır ve sonraki yolcular onlar olsun.
You two have faced Faber up close and survived.
İkiniz de Faber ile yüzyüze geldiniz çok yakınında ve hayatta kaldınız.
Do you realise how close we were to losing him?
Onu kaybetmeye ne kadar yaklaştığımızın farkında mısın?
You got close to my best friend, and then you rent my studio?
En iyi arkadaşımla yakınlaştın, dairemi kiraladın.
You have to be really close.
Gerçekten çok yakın olmak zorundasın.
You've seen them, up close.
Onları gördün, yakınlaştın.
You know, keep your enemies close.
Düşmanını yakın tut olayı.
I know that you were close with Kady.
Kady ile yakın olduğunuzu biliyorum.
Not as close as you'd think.
Düşündüğün kadar yakın değil.
If you're such a close friend, why didn't he tell me about you?
O kadar yakınsan niye senden hiç bahsetmedi?
You must get close to the ambassador.
Büyükelçiye yaklaşmalısın.
You know, close enough.
- Evet.
you close your eyes 24
closet 47
close 700
closed 242
closer 395
closes 126
closets 45
closely 21
close the window 34
close your mouth 50
closet 47
close 700
closed 242
closer 395
closes 126
closets 45
closely 21
close the window 34
close your mouth 50
close your eyes 1096
close one 17
close enough 217
close range 54
close the gate 44
close the door 763
close the door behind you 29
close friends 22
close it 165
close the gates 31
close one 17
close enough 217
close range 54
close the gate 44
close the door 763
close the door behind you 29
close friends 22
close it 165
close the gates 31