You get anything Çeviri Türkçe
5,311 parallel translation
- Call me if you get anything. - Sure.
- Bir şey bulursan ara.
You get anything off Green's camera?
- Görüntülerde bir şey var mı?
You get anything from Stanfill?
Sen Stanfill itibaren bir şey olsun?
Wylie, you get anything from the D.E.A. footage we sent you?
Wylie, sana gönderdiğimiz görüntülerden bir şey bulabildin mi?
- Did you get anything from Dmitri?
- Dmitri hakkında ne buldunuz?
I'm not gonna get in your way or anything, but if you want to drink and party, then I'm out, man.
Senin yoluna çıkıp seni engellemeyeceğim, ama eğer sürekli içip, parti modunda olacaksan ben yokum.
Can I get you anything else?
- Başka bir şey ister misin?
Cathy! Could never get anything past you, huh?
Gözünden de hiç bir şey kaçmıyor, ha?
I never could get anything past you, could I, cathy?
Hiç bir şey asla gözünden kaçmıyor, değil mi, Cathy?
If it wasn't for you, we'd never get to do anything like this.
Siz olmasaydınız asla böyle birşeyi yapamazdık.
- after winning her Billboard Award. " - Get you anything else?
- içkiyi biraz fazla kaçırmış. " Başka bir isteğiniz var mı?
Can I get one straight answer from you about anything?
Herhangi bir soruma net cevap alabilir miyim?
If there's ever anything that you wanna get off your chest...
Eğer bulaşmak istemediğin bir durum olursa...
- You don't get anything.
- Sen bir şey yapmıyorsun.
Get you anything else?
- Başka bir şey ister misin?
You two go and find a weapon, anything we can use to get through the door and kill that son of a bitch.
Siz ikiniz... gidin bir silah bulun. Kapıyı açmaya yarayabilecek... ve orospu çocuğunu öldürmek için herhangi bir şey.
Can I get you anything else?
Başka bir şey ister misiniz?
Before anything else, let me just get closer to the door and say, "How crazy are you?"
Daha öncesinde kapıya doğru yaklaşıp sormak istiyorum, " Ne kadar delirdin?
Can I get you guys anything? Something...
Size bir şey getireyim mi?
Can I get you anything else, honey?
Sana başka bir şey getireyim mi tatlım?
You're sure I can't get you anything?
Hiçbir şey istemediğine emin misin?
- Can I get you anything?
- Bir şey alır mısınız?
Can I get you anything else?
Başka bir arzunuz var mı?
Can I get you anything, brother?
Bir şeye ihtiyacın var mı abi?
You don't get a share of anything on your first day.
İlk gününde senin payına hiçbir şey düşmez.
- Can I get you anything to drink? - I would like some
- Size ne ikram edebilirim?
Well, he's probably gonna be out for another hour, so if you want to get coffee or anything...
Muhtemelen bir saat daha biinçsiz olacak. Kahve falan içmek isterseniz...
Can I get you anything?
Bir şey getirelim miyim?
Okay, so can I get you anything else, ladies?
Size başka bir şey getirebilir miyim, hanımlar?
So can I get you anything?
Bir şey ister misin?
Okay, listen, as long as we keep the boss out of it, I can get you anything you want.
Beni dinleyin, patronu bu işten uzak tuttuğumuz sürece istediğinizi bulabilirim.
Can I get you anything?
Sana bir şey getireyim mi?
If you're not going to be able to get adopted, does that change anything?
Eğer olur da evlat edinilemezsen bu bir şeyleri değiştirir mi?
You chafe under the control of my son Niklaus and would do just about anything to get rid if him, even call the one man on this earth who hates him more than you do, but I couldn't understand what you hoped to gain...
Oğlum Niklaus'un kontrolü altında yıpranıyorsun ve ondan kurtulmak için hemen her şeyi yapabilirsin. Hatta bu dünyada, senin ondan nefret ettiğinden daha çok nefret eden tek bir kişiyi çağırabilirsin. Anlayamadığım şey karşılığında eline ne geçecek?
Sure, baby... you know, I can get you anything you want.
Olur bebeğim. Ne istersen alırım sana.
Is there anything else I can get you? My mother.
- Sana getirebileceğim başka bir şey var mı?
Can I get you anything?
Size birşey ikram edebilir miyim?
Okay, look, you're the one that said we aren't anything, so you don't get to be jealous.
Pekala, bak, aramızda birşey olmadığını söyleyen sendin, yani kıskanan sen olamazsın.
You're not going to get anything out of him tonight.
Bu gece ondan birşey çıkmasına izin vermeyeceksin.
And see if you can get anything out of him.
Bakalım ondan bir şey öğrenebilecek miyiz.
If you wanna go get a manicure, pedicure. It's all on me, anything you want.
Manikür, pedikür yaptırmak isterseniz hepsi benden, ne isterseniz.
So, can I get you ladies anything before closing?
Barı kapatmadan önce size bir şey getireyim mi hanımlar?
Can I get you anything?
Size bir şey getireyim mi?
You can't use your situation to just get me to do anything.
Bana istediğini yaptırmak için durumunu kullanamazsın.
Will we get to see you in anything else this summer?
Bu yaz sizi başka bir şeyde izleyebilecek miyiz?
Is there anything I can get you?
- Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Is there anything else that I can get you, maybe, when I'm out?
- Senin için yapabileceğim başka bir şey varmı? - Yani, ben dışarıdayken?
Yeah, if anything gets messed up, you and grandpa Rick get punished.
- Evet, herhangi bir şey olursa sen ve dedem cezalandırılacaksınız.
Can I have Raisa get you anything to drink?
Ben Raisa size içecek bir şey almak zorunda miyim?
We're gonna get this thing off of you, but if I say anything wildly inappropriate, please forgive me.
Şu şeyi senden çıkaracağız ama bu süre içerisinde saçma sapan bir şey söylersem kusuruma bakmayın.
If you don't do anything, then you won't get paid.
Eğer hiçbir şey yapmazsan Para da kazanamazsın.
you get me 124
you get what you pay for 29
you get away from me 19
you get what i'm saying 29
you get used to it 162
you get some rest 46
you get 202
you get the idea 54
you get the point 20
you get up 32
you get what you pay for 29
you get away from me 19
you get what i'm saying 29
you get used to it 162
you get some rest 46
you get 202
you get the idea 54
you get the point 20
you get up 32