You got here fast Çeviri Türkçe
89 parallel translation
You got here fast.
Çabuk geldin.
Say, you got here fast.
Söylesene, hızlı mı geldin?
You got here fast.
Çok çabuk geldin.
You got here fast.
- Çabuk geldin.
You got here fast.
Çabuk geldiniz.
- You got here fast.
- Çabuk geldin.
you got here fast.
Çabuk geldin.
Good thing you got here fast
Buraya çabuk gelebilmeniz güzel.
You got here fast.
- Çok hızlı gelmişsin.
Holy shit, you got here fast.
Aman Tanrım, ne kadar hızlısın.
Hey, you got here fast.
Ne kadar da çabuk gelmişsin.
- You got here fast, Barry.
Çok çabuk geldin, Barry.
- Good for you. You got here fast.
- Aferin, hızlı geldiniz.
you got here fast.
Çabuk geldiniz.
My, my, you got here fast.
Çabuk gelmişsin.
You got here fast.
Buraya çabuk geldin.
I'm sorry about that, but you got here fast.
Özür dilerim ama hızlı gelmişsin.
You got here fast.
Çabuk gelmişsin.
Oh, you got here fast.
Çok çabuk geldiniz.
You can stay here meanwhile, but we've got to work fast.
Bu süre zarfında sen burada kalabilirsin fakat biz işleri hızlıca bitirmeliyiz.
You certainly got here fast.
Buraya çok çabuk gelmişsin.
So you got to get away from here fast.
O yüzden hemen gitmelisin.
I got you here so that we could move fast, in case you decide that you wanna move at all.
Sizi buraya acilen topladım çünkü bu davada olmaya kendiniz karar vermelisiniz.
I'm glad you got here so fast.
Bu kadar çabuk geldiğinize sevindim.
Well, you have been playing it a little fast and loose since you got here.
Buraya geldiğinden beri biraz ikiyüzlü davranıyormuşsun gibime geliyor.
I'll drop this fuckin'hammer on your ass so fast you'll be dead before you got here.
Bu horozu o kadar hızlı düşürürüm ki daha buraya gelemeden ölürsün.
Perhaps you got some sort of fast-growth strain here.
Belki de burada hızlı büyüyen bir tür vardır.
I haven't got the juice to stay long and you've gotta get out of here fast.
Uzun süre kalabileceğim kadar salgı yok ve siz buradan çıkmalısınız.
Man, you guys really got here fast.
Adamım, sizler gerçekten çok çabuk geldiniz.
I know you probably didn't need help, but I got here as fast as I could.
muhtemelen yardıma ihtiyacınız yok, fakat genede en hızlı şekilde geldim.
You got back here almost as fast as we did, and through the forbidden forest.
Yasak ormanlardan neredeyse bizim kadar hızlı gelebildin.
There you are. We got here as fast as we could.
Elimizden geldiğince çabuk geldik.
Wish they got here as fast as you did.
Keşke sizin kadar çabuk gelseler.
- You guys got here fast.
- Çabuk geldiniz.
I drove here as fast as I could, and I went to the hospital... but you had left, so I tried your phone, but all I got was the voicemail.
Elimden geldiğince çabuk geldim. Hastaneye gittim, ama çıkmıştınız. Cep telefonunu aradım, ama telesekretere düşüyordu.
How come you got out here so fast?
Buraya bu kadar çabuk nasıl geldiniz?
- You certainly got here fast.
- Ne kadar çabuk geldiniz.
Got it. All right, I'll get out of here as fast as I can. I'll see you soon.
Pekâlâ, buradan mümkün olduğunca çabuk çıkacağım.
You got here fast.
Çok erken geldiniz.
In theory, if you built a machine that could travel the speed of light away from here, Then slowed down, turned around, and flew home just as fast, when you got back, a trip that might have lasted seconds for you could have been weeks for everybody else.
Teoriye göre, bir zaman makinesi icat edip ışık hızıyla buradan ayrılsan ve sonra yavaşlayıp geriye dönmek istesen yine ışık hızıyla evine döndüğünde bu seyahatin sana göre saniyeler sürmüştür belki ama diğer insanlara göre haftalar geçmiştir.
I'm surprised you got here so fast.
Yani, Birleşik Devletlerde 10 yıl içinde böyle bir şeyin olma ihtimali yok.
Oh, you guys got here fast.
Oo, çabuk geldiniz.
You got up here so fast.
Buraya çok hızlı geldin!
He's fast, tough as hell, he can read field better than any player you got out here.
Hızlı, cehennem kadar sağlam, ve sahayı buradaki tüm oyuncularından daha iyi okur. Seni temin ederim.
You got here awfully fast.
Çok hızlı geldin.
I can't believe you got here so fast.
Bu kadar çabuk geldiğine inanamıyorum.
You got here really fast.
Çok hızlı geldin.
It's not as fast as the way you got here, but -
Buraya geldiğin kadar hızlı olamaz ama...
It's just been so hard, you know, since he got here, and I wonder if it's just because things are moving too fast for him.
Bilirsin, o buraya geldiğinden beri her şey zorlaştı. Sadece merak ediyorum, çünkü işler onun için çok hızlı ilerliyor.
You got down here really, really fast.
- Gerçekten çok çabuk geldin.
All right, what I'd like you try to do, is got round this corner here which is pretty fast, as quickly as you can
Pekala, denemeni istediğim şey... en hızlı bir şekilde şu virajı alman.
you got this 563
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got it 4932
you got a pen 63
you got me 900
you got that right 241
you gotta be fucking kidding me 42
you got the wrong guy 127
you gotta be kidding me 471
you got a problem 205
you got anything 117
you got to be kidding me 439
you got a minute 371
you got something for me 35
you gotta 165
you got 695
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you gotta help me 173
you got something 185
you got him 382
you got a minute 371
you got something for me 35
you gotta 165
you got 695
you got me all wrong 20
you gotta be kidding 116
you gotta help me 173
you got something 185
you got him 382