You killed me Çeviri Türkçe
2,975 parallel translation
Ah, that's why you killed me.
İşte bu yüzden beni öldürdün. İşte bu yüzden beni öldürdün.
I don't appreciate that you almost got me killed.
- Neredeyse öldürülmemi takdir etmiyorum.
You broke my heart, Ragnar, the day you killed Green Lantern Dulak and raised your sword against me.
Yeşil Fener Dulak'ı öldürdüğün ve kılıcını bana karşı savurduğun gün benim kalbimi kırdın, Rangar
- You almost got me killed.
- Az daha öldürüyordun beni. - Ne?
I won't call an attorney if you don't charge me with murder before you let me explain how everything was done and prove conclusively that I have never killed anyone or committed fraud.
Ben avukat istemeyeceğim, siz de beni cinayetle suçlamayıp olayların nasıl geliştiğini açıklamama izin vereceksiniz ve kimseyi öldürmediğimi ya da dolandırmadığımı kanıtlayacağım.
You're gonna help me take down Sherrod Washington, the man that killed my partner?
Sherrod Washington'ı enselememe yardım mı edeceksin,..... ortağımı öldüren adamı?
You tried to have me killed.
- Beni öldürmeye çalıştın.
Then you're telling me this guy killed a man then came out here to care for the baby?
Yani bana bu herifin bir adamı öldürdüğünü ve sonra bebekle ilgilenmek için buraya geldiğini mi söylüyorsunuz?
You also killed a mechanic... right in front of me, by the way.
Gözümün önünde tamirhanedeki ustayı öldürdün, her neyse.
Look, you give me the guys that killed my men...
Adamlarımı öldüren herifleri bana ver.
You followed me from outside Mr Edwards'house after I killed that woman who was snooping around.
Bay Edwards'ın evinde etrafı kurcalayan kadını öldürdükten sonra beni takip ettiniz.
You're gonna get me killed.
Ölümüme neden olacaksın.
You killed that, not me.
Onu yok eden sensin, ben değilim.
Well, let me give you a hint- - he was killed in a drone attack with some other high-profile terrorists a few days ago.
Öyle mi? Dur sana bir ipucu vereyim : Birkaç gün önce herkesçe bilinen teröristlerle beraber bir saldırıda öldürüldü.
I should have killed you for the little stunt you and your friends pulled... stopping my heart, leaving me in a coffin to rot.
Arkadaşlarınla beraber çevirdiğin küçük oyun, kalbimi durdurmanız, beni çürümem için tabutun içinde bırakmanız nedeniyle seni öldürmeliydim.
You have as good as killed me already.
Sen beni zaten öldürmüş kadar oldun.
You look different in different angle and tempted and killed me like a live wire...
Meleklerden farklı ve cazip görünüyorsun Öldürdün beni canlı bir tel gibi...
Don't tell me you killed them all?
Tüm sen mi öldürdün?
You killed someone who's supposedo do aob for me.
- Benim için çalışacak birini öldürdün.
Tell me you killed him or they're gonna have to - hose you outta here, Maxi.
Öldürdüğünü söyle yoksa ezerim seni orada, Maxi.
I agree to pay off your debt, keep you from getting killed in jail, and how do you thank me?
Borcunu ödemek için anlaşıyorum hapishanede öldürülmekten seni kurtarıyorum sen bana nasıl teşekkür ediyorsun?
That doesn't count when you're the guys who almost got me killed.
Beni neredeyse öldürteceğiniz için o sayılmaz.
Oh! Can you please just tell me if the wounds on Steve Bogart are from the same weapon that killed Justin and Bernard?
Steve Bogart'taki yaralar, Justin ve Bernard'ı öldüren aynı silahtan kaynaklı yaralar mı söyleyebilir misin, lütfen?
You know, instead of badgering me, shouldn't you be out there trying to find out who killed my son?
Benim başımın etini yiyeceğinize oğlumun katilini bulmaya çalışıyor olmanız gerekmiyor mu?
He told me you killed Tom.
- Tom'u senin öldürdüğünü söyledi.
Now, maybe it's the person who killed Morgan, or maybe that person saw me leave while Morgan was still alive, but I got to find him, because it's my only chance, and I promise you I'll come in as soon as I do.
Belki de, Morgan'ı öldüren kişidir ya da benim Morgan yaşıyor iken oradan ayrıldığımı görmüştür, onu bulmak zorundayım çünkü tek şansım o. Ve sana söz veriyorum bulur bulmaz sana haber vereceğim.
You've killed me!
Sen beni öldürdün!
You should've killed me when you had the chance.
Şansın varken beni öldürmeliydin.
You want me to say I killed Alma and those other ladies.
Alma'yı ve diğerlerini öldürdüğümü itiraf etmemi istiyorsun.
You almost got me killed.
- Korumak için mi?
You didn't kill Paul when you had a chance... And you never killed me when you could have.
Şansın varken Paul'u öldürmedin ve öldürebilecekken beni de öldürmedin.
Well, you almost got me killed.
- Derdin ne senin?
So you decided to have me killed. It's vulgar, Thomas.
Demek sen de beni öldürtmeye karar verdim.
I'm talking about the two hit men you hired to have me killed.
Beni öldürtmek için tuttuğun iki kiralık katilden bahsediyorum.
Because you could've killed me and you didn't.
Çünkü beni öldürebileceğin halde yapmadın.
You act like you don't like me, like I killed your pet tortoise or something.
Evcil kaplumbağanı öldürmüşüm de benden hoşlanmıyormuş gibi davranıyorsun.
You saved Pete, you saved Myka and me, but you were killed.
Pete'i, Myka'yı ve beni kurtarmıştın, ama sen ölmüştün.
Walter, told me about Windmark... that he almost killed you.
Walter, Windmark olayından bahsetti. Az kalsın seni öldüreceğinden.
So, if you just so happen to remember who killed Cornaro, you'll let me know, right?
Cornora'yu kimin öldürdüğü aklına gelirse, bana haber verirsin, değil mi?
You guys think I killed her and then kept the murder weapon on me?
siz onu öldürdüğümü ve cinayet silahını üzerimde taşıdığımı mı düşünüyorsunuz?
He would've killed me if you didn't show up.
Zamanında gelmeseydin beni öldürtecekti!
Why did you tell me about the people you killed?
Neden bana öldürdüğün kişilerden bahsettin?
By the time I'm done with you, you'll wish you'd killed me when you had the chance.
Seninle işim bittiğinde fırsatın varken beni öldürmediğine pişman olacaksın.
I told you, you should've killed me when you had the chance.
Sana söyledim fırsatın varken beni öldürmeliydin.
You've given me an idea as to why Danilo Gura would have killed Samantha Cropsey.
Danilo Gura'nın Samantha Cropsey'yi öldürme sebebi hakkında bana bir fikir verdin.
All you've proven is that I made a mistake- - a mistake that'll probably end my career and keep me from helping thousands of people- - but I see no evidence at all that I faked records or that I killed people.
Kanıtladığınız tek şey ameliyatta yaptığım hata. Muhtemelen kariyerimi bitirecek ve beni binlerce insana yardım etmekten alıkoyacak bir hata. Ama gördüğüm kadarıyla kayıtları değiştirdiğime ve cinayet işlediğime dair kanıt yok.
Tell me... did you try to have me killed because you hate me so much or because I know too much?
Söylesene... Benden çok fazla nefret ettiğin için mi yoksa çok fazla şey bildiğim için mi beni öldürecektin?
Wait, are you telling me that all these display turkeys are gonna be killed?
Bekle, bu göstermelik hindilerin hepsinin öldürüleceğini mi söylüyorsunuz?
Nick, she was in Europe when her mother was killed. And you used me. I didn't use you.
Nick, annesi öldürüldüğünde o Avrupa'daydı ve sen beni kullandın.
I know, you should have killed me when you had the chance.
Biliyorum, fırsatın varken beni öldürmeliydin.
What I want is for you to tell me why you killed him.
İstediğim onu neden öldürdüğünü söylemen.
you killed my mother 24
you killed it 71
you killed my brother 44
you killed my friend 17
you killed my son 39
you killed him 538
you killed my father 69
you killed her 306
you killed 45
you killed someone 34
you killed it 71
you killed my brother 44
you killed my friend 17
you killed my son 39
you killed him 538
you killed my father 69
you killed her 306
you killed 45
you killed someone 34
you killed my daughter 20
you killed somebody 16
you killed them 88
you killed a man 45
you killed my wife 30
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
you killed somebody 16
you killed them 88
you killed a man 45
you killed my wife 30
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499