You wouldn't know it Çeviri Türkçe
1,382 parallel translation
You wouldn't know Alpha Gamma if it was tattooed on your forehead.
Alfa Gama'yı alnında yazsa bile bilmezsin sen.
You know, it wouldn't kill you to clean this pool.
Şu havuzu temizlemek seni öldürmez.
Truth is anything could've happened that night and you wouldn't know it.
Gerçek şu ki o gece herşey olmuş olabilir. ve sen bilmiyor olabilirsin.
I wouldn't say it was a creature... but I'm, you know, just looking forward to getting back home.
Yaratık olduğunu söyleyemem... yine de ben, eve dönmeyi iple çekiyorum.
But even if the captain is one percent in error... and you march 300 miles by the stars... you'd miss Langhu, and you wouldn't even know it was there to miss.
Ama kaptan yüzde 1 bile hatalı olsa... ve yıldızlara bakarak 480 kilometre yürüsen de... Langhu'yu bulamazsın ve bulamadığını bile anlayamazsın.
L... I know you don't mean anything by it... but it just... it wouldn't look right.
Hiç bir şey... kastetmediğini biliyorum ama bu söylentiye yol açar.
You know what I'm talking about and you know wouldn't it be nice, as you would say, Mr. Beach Boy if I didn't have any of my words changed this time.
Neden bahsettiğimi biliyorsun ve şöylesi daha iyi olmaz mıydı, senin gibi konuşuyorum, Bay Beach Boy şarkı sözlerim değiştirilmemiş olsa bu defa.
Well, that wouldn't have worked and you know it.
- Bu yürümezdi, sen de biliyorsun.
And wouldn't you know it... This person who never drinks... after not even three shots started shouting about his bw head and heart and then passed out
Bir de aksi gibi... asla içmeyen bu insan... üç kadeh bile içmeden... siyah-beyaz kafası hakkında... bağırmaya başladı... ve sonra da bayıldı.
You've rejected my application three times on the word of interfering, dried-up bitches that wouldn't know responsibility if it bit their fat arses.
Siz başvurumu üç kez herşeye burnunu sokan, bir faydası olmayan,... koca popolarını dürtüklemedikçe sorumluluk nedir bilmez yaşlı cadalozların dayanaksız sözleri yüzünden reddettiniz.
Wouldn't you know it!
Tabii yaI
This creature has a genetic adaptation unlike anything in the animal kingdom... and wouldn't you know it... in the gene responsible for generating limbs.
Hiç tahmin edemezsiniz ama, bu yaratığın... uzuvları oluşturan geni, hayvanlar aleminde... başka hiçbir şeye benzemeyen bir genetik uyarlamaya sahip.
Gael, I know you wouldn't have been exposed to the virus if it wasn't for me.
Gael, biliyorum, eğer benim yüzümden buraya girmeseydin, virüse yakalanmamış olacaktın.
Something happened to you, I wouldn't know how to deal with it.
Sana bir şey olsaydı, bununla nasıl başa çıkardım bilmiyorum.
Truth is if something happened to you... I wouldn't know how to deal with it.
Gerçek şu ki, sana bir şey olsaydı bununla nasıl başa çıkardım bilmiyorum.
You know, if ibogaine is such a miracle cure, wouldn't it make your life easier?
Madem ibogaine mucizeler yaratıyor,.. ... versen işin kolaylaşmaz mı?
You wouldn't happen to know where it is, would you?
Bunu nerede olduğunu bilmek olur değil mi?
You know, that would solve any of our future exposure issues, now, wouldn't it?
O gelecek pozlama sorunları herhangi çözecek, biliyorum, şimdi, değil mi?
You know, at this point it wouldn't be.
Bu noktada, bu olmaz.
You know, it wouldn't hurt you to be wrong every now and then.
Arada bir yanılmak o kadar kötü bir şey değil.
You know how you said it was great that I brought you here and that Ron wouldn't do this kind of thing?
Seni buraya getirmemin ne kadar güzel olduğunu söyledin ya ve Ron'un asla böyle bir şey yapmayacağını söyledin?
You wouldn't know it from looking at him.
Gerçi halinden pek anlaşılmıyor.
But you know what ; if I was I wouldn't let other people tear me down because of it and I sure as hell wouldn't be looking for my answers in-in one of your pamphlets!
Ama biliyor musunuz, eğer olsaydım diğer insanların da bunun yüzünden hırpalanmalarına izin vermezdim ve emin olun bunun cevaplarını o küçük kitaplarınızda aramazdım!
You know, you wouldn't think it was so funny if you were the one who'd been bashed.
Eğer saldırıya uğrayan kişi sen olsaydın, eminim olaylar sana bu kadar komik gelmezdi.
You know I wouldn't ask you to do this if I didn't think it was safe.
Güvenli olduğunu düşünmesem senden böyle bir şey istemezdim.
Aww, you know, if an ugly woman said that, it just wouldn't mean as much.
Biliyor musun çirkin bir kadın bunu söyleseydi, bu kadar anlamlı olmazdı.
It wouldn't hurt for you to know it.
- Gelmeyebilir. Ama yine de bilmenin bir zararı yok.
You know, I could say I shot JFK and it wouldn't hold up in court.
Kennedy'yi de vurduğumu söyleyebilirdim ama mahkemede bunu ciddiye almazlardı.
But as much as I love that house, you know, I wouldn't want it if it means you guys leaving.
Ama evi ne kadar sevsem de siz ayrılıyorsanız istemem.
You know, when you told me that you were moving, I was happy, because it meant I wouldn't have to deal with all the fighting and the tension.
Taşındığınızı söylediğiniz zaman sevinmiştim, çünkü bundan sonra artık o gerilim ve kavgalar olmayacaktı.
- Wouldn't you know it if he was?
- Gelse, fark ederdin.
You could be bleeding to death, we wouldn't even know it.
Kan kaybından gidersin, farkında bile olamayız.
Braddock's a tremendous underdog with the bettors but you wouldn't know it from the reaction of the crowd.
"Bahisçilere göre Braddock'un yenileceği kesin,..." "... ama kalabalığın tepkisinden bunu anlamak gerçekten olanaksız. "
You wouldn't know anything about it.
Bu konuda bir şey biliyor olabilir misin?
You know, it wouldn't kill you to call me "mom" now and again.
Bana yine "anne" demen seni öldürmez.
The truth? You wouldn't know the truth if it kicked you in the head.
Kafana çifte atsa bile gerçeği bulamazsın sen.
No, Adi... no way! - l swear it on daddy You know, I wouldn't take a false oath on daddy
- bunun için babama söz verdim biliyormusun, ben babama yanlış yapmayacağıma dair verdiğim sözü tutacağım
So... the job's been cancelled, and wouldn't you know it, there's no flight to New York until Tuesday.
Yani, çekim iptal edildi. Ve şansa bak, Salı gününe kadar New York'a uçak kalkmıyor.
Then I showed you how to do it so he wouldn't know what you'd done... till it was too late.
Sonra da onun senin nasıl yaptığını anlamadan nasıl yapacağını gösterdim.
I was about to ask Will to homecoming when, wouldn't you know it, I said I was going with you instead.
Mezunlar gününe gelmesi için Will'e teklifte bulunmak üzereydim, onun yerine seninle gideceğimi söyledim.
It wouldn't hurt for you to, you know, take some sign language courses.
İşaret dilini öğrenmekten ne çıkar ki?
I wouldn't do it for a dude, you know.
Bir adam için bunu yapmazdım.
You know, what I do with your parents is remind myself... that if it wasn't for them, I wouldn't have you.
Annenlere dayanabilmek için kendime sürekli ; onlar olmasaydı, seninle olamayacağımı hatırlatıyorum.
You wouldn't know it.
Bilemezsin.
You know what dude... If I had one last wish, I wouldn't waste it on Jason O'Malley.
Benim son dilek hakkım olsa bunu Jason O'Malley'de harcamazdım.
Going back to Alaska for me is... I wouldn't call it a comeback'cause I've been here the whole time, you know.
Alaska'ya geri dönmek benim için buna geri dönüş diyemem, çünkü hep buradaydım zaten.
You know, it's been a little bit of a reality check for me too...'cause at my age I can get there and I have experience... and I can get down stuff that a lot of people wouldn't even consider.
Bu benim gerçekleri görmemi sağladı. Çünkü benim yaşımda oraya çıkıp güzel tecrübeler yaşayabiliyorum. Başka insanların akıllarına bile getirmeyecekleri şeyler yapabilirim.
You wouldn't know it, son.
Asla bilemezsin evlat.
Or else it wouldn't have been such a rushed job. You know me.
Vallahi kokudan tam konsantre olamadım, yoksa biliyorsun böyle aceleye şey yapmazdı yani...
You know what, even if you did leave me in peace, I wouldn't find it.
Marco, uzaklara gidip seni yalnız bırakacağım.
Well, gentlemen, I know how you all feel about Bible reading... but it wouldn't be Christmas without it.
Pekala, beyler, Hepinizin İncil okumak hakkında nasıl hissettiğinizi biliyorum.... ama o olmadan Noel olmayacaktı.
you wouldn't understand 308
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't mind 19
you wouldn't know 44
you wouldn't have 36
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't mind 19
you wouldn't know 44
you wouldn't have 36
you wouldn't believe it 76
you wouldn't believe 17
you wouldn't do that 83
you wouldn't be 24
you wouldn't do it 22
you wouldn't listen 18
you wouldn't be interested 16
know it 54
you will be 199
you well 16
you wouldn't believe 17
you wouldn't do that 83
you wouldn't be 24
you wouldn't do it 22
you wouldn't listen 18
you wouldn't be interested 16
know it 54
you will be 199
you well 16
you want some tea 39
you were right 3267
you want me to come 17
you won't be alone 42
you will be dead 18
you will see 125
you want to see me 30
you won't believe it 101
you will regret it 32
you want to die 96
you were right 3267
you want me to come 17
you won't be alone 42
you will be dead 18
you will see 125
you want to see me 30
you won't believe it 101
you will regret it 32
you want to die 96