English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Rusça → Türkçe / [ К ] / Красоту

Красоту Çeviri Türkçe

641 parallel translation
За твою красоту.
Güzelliğine.
Дело, конечно, не в этих брусьях. А в том, что я утерял красоту жизни, которую так любил.
Odun kesmek umrumda değil ama sevdiğim o güzel hayatı kaybettiğime çok üzülüyorum.
Хотите увидеть живую красоту? Чэдвик!
Sam'e söyle, Nancy hazırlansın.
– Дядя ценит красоту.
Sallanma, Patience!
Хотела бы я занять место Трейси Лорд, предложи мне её красоту и богатство?
Tüm serveti ve güzelliği için, Tracy Samantha Lord ile yer değiştirebilir miyim?
В те дни черный шлак угольных шахт только начал покрывать нашу сторону холма, его было еще мало, чтобы испортить нашу местность и зачернить красоту деревни.
O günlerde kara cüruf kömür madeninin atıkları sadece tepenin yamaçlarını kaplıyordu. Henüz kırları bozmaya, köyümüzün güzelliğini karartmaya yetmiyordu.
Думаю, ты не видишь красоту своего положения.
Durumunun güzelliğinin farkında olduğunu sanmıyorum.
Они хотят видеть красоту и романтику, так что плакаты надо убрать.
- Ciğer hapı. Balayında kim ciğer hapı görmek ister ki?
Мы видим не только красоту и артистичность, которые сделали ее имя столь известным, мы знаем ее скромность, ее преданность, ее любовь к искусству.
Adının bütün ülkede duyulmasını sağlayan.. .. güzellik ve oyunculuk yeteneğinin ötesini gördük. Alçakgönüllülüğünü..
Это был акт больного рассудка, посягнувшего на молодость и красоту.
Hastalıklı bir beynin, genç ve güzel birini yok etme arzusunun sonucuydu.
И что привезли с собой вашу красоту и юность.
Ayrıca yanınızda güzelliği ve gençliği de getirdiğiniz için.
- Ну ладно, Мириам, ты уже достаточно навела красоту, поехали.
- Marian, güzelsin hadi gel. - Geliyorum!
Когда б я это думала, убийца, ногтями б эту красоту содрала.
Bil ki, böyle bir şeyin düşüncesi bile yeter o güzelliği şu tırnaklarımla yüzümden söküp atmaya!
{ C : $ 00FFFF } Я видела людей такими, какие они есть... { C : $ 00FFFF } Я своими глазами видела их красоту и уродство.
İnsanları oldukları gibi gördüm... Tüm güzelliklere, çirkinliklere kendi gözlerimle şahit oldum.
Только лошадь сохранила свою первозданную красоту после сотворения мира.
İnsan cennetten kovulduğundan beri hiçbir hayvan bu kadar düşmedi.
Мадемуазель, зрелость приветствует красоту!
Matmazel, yaşlılık güzelliğin önünde eğiliyor.
Я люблю красоту. Красоту.
İçimde güzel bir duygu var.Güzel.
"За новый киноязык и красоту кадра".
Çeviri ve altyazı : Günebakan
Люблю такую красоту.
Böyle bir güzelliği görmeye doyamıyorum.
В Агромонто они прячут красоту и страстность за решёткой, пардон,.. ... за изящными ставнями.
Agromonte'nin olağanüstü görünmez kadınları... güzelliklerini ve ateşlerini demir parmaklıklar ardında gizlerler - affedersiniz - sunta kepenklerin ardında.
Я верну тебе красоту с помощью этой молодой крови.
Bu genç kan, senin güzelliğini geri getirecek.
Вы когда-нибудь видели такую красоту?
Hayatınızda hiç bu kadar güzel şeyler gördünüz mü?
Анджелика унаследовала красоту матери, но не запах деда.
Diyecek bir şey yok. O kendini anlatıyor zaten.
смеющаяся с ними, подражающая им, ты, младшая из всех сестренок, ты одеваешь свою красоту со смирением.
onlarla gülüyorsun ağlıyorsun, taklit ederek sen, küçük kız kardeşlerin en küçüğü, güzelliğini mütevazisiyle taşıdın,
Но Бог создал красоту, чтобы все любовались ею.
Beni iyi anlamalısınız. Tanrı dünyaya güzellikleri bizim bakmamız için koymuş.
Древние певцы нашей расы воспевали его красоту, но, я думаю, этого больше не будет.
Irkımızın eski şarkıcıları onların güzelliği hakkında şarkılar söylerdi ama asla tekrar bulunacaklarını sanmıyordum.
Напротив, открываешь красоту этого процесса.
Aksine güzelliğinin farkına varırsın.
Этот кошмар содержал в себе красоту.
Bu, korkutucu güzellik...
Когда любишь, уродство автоматически превращается в красоту.
Ona âşık olununca çirkinliği güzelliğe dönüşüverir.
Если я дружу, я не вижу красоту и уродству. Дружба длится не пять минут.
Arkadaşlarıma çirkin veya yakışıklı gözüyle bakmam.
Когда я говорю о красоте, я имею в виду греческую красоту.
Mutlak güzelliğe sahip birisi beni sıkar.
Полагаю, человек верит в свою красоту только по причине самолюбия, а на самом деле он некрасив и подозревает об этом.
Bana göre, insan kendi güzelliğine sırf kibirinden dolayı inanmaktadır ve aslında güzel olmadığından kuşkulanmaktadır.
Какая жалость, что краткая слепота не научила вас любить - красоту, м-р Спок.
Geçici körlük, güzelliği takdir etme yeteneğinizi arttırmamış.
Видишь, Роджан, есть свои преимущества в том, чтобы быть человеком, способным ценить красоту цветка или женщины.
İnsan olmanın avantajları var. Bir çiçek ya da kadından zevk almak gibi.
Рискну показаться предрассудочным, господа, но за красоту!
Beyler, önyargılı gibi gelse de, güzellikler şerefine.
И наши различия объединяются, чтобы создать смысл и красоту.
Ve farklılıklarımız bir anlam ve güzellik yaratmada yollarımızı buluşturuyor.
Платон искал истину и красоту.
Plato gerçeği ve güzelliği istedi.
Слушая людей и читая книги, напечатанные шрифтом Брайля, я могу представить почти всю красоту мира.
İnsanları dinleyerek ve kabartmalı kitaplardan bu dünyanın güzelliklerini resmedebiliyorum.
Солнечный свет, цвет облаков, прекрасные ландшафты и красоту произведений искусства.
Güneş ışığı, bulutların rengi görkemli manzara ve sanatın güzelliği.
Ты показала мне истинную красоту женщины.
Bana bir kadının gerçek güzelliğini gösterdin.
За красоту приходится платить.
Güzellik için ufak bir bedel.
У дамы были претензии на красоту а так же талант, хотя красота была слегка поблекшей...
Yeteneğin yanı sıra güzellik iddiası da eski günler yitip gitmiş olsa da...
( музыка ) Чтобы сохранить её красоту
# Güzel gözükmesi için gereken
Том, ты ценишь красоту?
Güzelliğe değer verirsin, değil mi?
Так как любовь моя к ней была ревнива и безгранична. Я любила ее за доброту, красоту и энергию.
Onu seviyordum çünkü o çok kibar ve güzel ve canlıydı ve tüm benliğiyle "ben varım" diyordu.
Взгляни на эту красоту, Надя.
Şunun güzelliğine bak Nadya.
Я не мог представить, что вы прячете такую красоту...
Bu güzelliği sakladığınız aklıma gelmezdi.
Ее злая и коварная мачеха-королева боялась, что однажды красота Белоснежки затмит ее собственную красоту.
Ve onu paçavralar içinde hizmetçi olarak çalışmaya zorlar.
Выпьем за красоту, сэр Хамфри!
Neden olmasın?
Таким образом, ты забрала свою красоту,
böylece kendin güzelliğini götürdün,
Но у нас, латиноамериканцев, чутье на скрытую красоту.
Ama Latinler gizli güzellikleri keşfeder.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]