Мало времени Çeviri Türkçe
2,269 parallel translation
Слишком мало времени.
Çok kısa bir zaman aralığı var.
Слишком велик риск и слишком мало времени.
Ama risk çok fazla ve zaman çizelgemiz çok kısa.
Джульетта в серьезной опасности, Ник, и у нас мало времени.
Juliette'in başı büyük dertte Nick ve fazla vaktimiz yok.
У нас мало времени. Послушай меня, Томми.
Vaktimiz yok beni dinlemeni istiyorum, Tommy.
Розали, у нас мало времени.
Rosalee, fazla vaktimiz kalmadı.
У нас мало времени.
Fazla zamanımız yok.
Слишком много городов и слишком мало времени.
Çok fazla şehir var, zamansa çok az.
Я Гримм, и я помогу найти вашу дочь, но у нас мало времени, скоро вернётся Хэнк, так что, если мне стоит что-то знать, сейчас самое время сказать.
Ben Grimm'im ve kızını bulmana yardım edeceğim. Ama Hank dönmeden önce konuşacak fazla vaktimiz yok. Bilmem gerektiğini düşündüğün bir şey varsa şimdi tam sırası.
У меня мало времени...
Fazla vaktim yok.
У нас мало времени.
Çok zamanımız yok.
У меня мало времени.
Vaktim azalıyor.
Он сказал, что у него мало времени.
Vaktinin azaldığını söyledi.
Эллен осталось провести так мало времени в этом городе, я подумал, что она может провести его с друзьями.
Ellen'ın şehirde geçirecek az bir zamanı kaldı ben de bu zamanını dostları ile geçirsin diye düşündüm.
У нас мало времени.
Fazla vaktimiz yok.
- Так много кексов и так мало времени.
Vanilyalı mı? - Çok kek, az zaman var.
Прошло слишком мало времени, чтобы могли вспыхнуть какие-то реальные чувства к Дену.
Dan'e gerçek hisler beslemek için çok erken.
Джек, у нас мало времени.
Jack, bu işi halletmek için çok fazla vakit yokk.
У него мало времени. Меньше чем я думала, меньше, чем я могла предположить.
Hesapladığımdan ve düşündüğümden daha az zamanı var.
Да, и я попытаюсь ответить на это, чтобы ты остался доволен, но я сколько всего должен сказать и у нас так мало времени.
Evet, ve seni tatmin edecek şekilde bunu cevaplamaya çalışacağım ama sana anlatacak çok fazla şey var ve anlatmak içinde çok az zaman.
У нас мало времени.
Çok fazla vaktimiz yok.
Я понимаю, что у вас есть вопросы, но у нас мало времени.
Sorularınızın olduğunun farkındayım ama zamanımız kısıtlı.
- Эми, у нас мало времени, мне нужно, чтобы вы послушали меня.
Amy, fazla zamanımız yok o yüzden beni iyi dinle.
Мистер Рейнс, у нас мало времени - и пожалуйста не связывайтесь с Вашими британскими друзьями, пока не выслушаете меня до конца.
Bay Rains, zamanımız az. Lütfen, İngiliz arkadaşınızı aramadan önce, söyleyeceklerimi dinleyin.
Роберт, прошло еще мало времени.
Robert, daha erken.
- У меня мало времени.
- Fazla vaktim yok.
У меня всё под контролем, но у нас мало времени.
Pekâlâ, sanırım kontrol altına aldım ama fazla vaktimiz yok.
У нас мало времени, Мерлин!
Tüm gün bekleyemeyiz Merlin!
Мало времени.
Fazla vaktimiz yok.
Боюсь, у нас осталось мало времени.
Korkarım vaktimiz tükeniyor.
У нас осталось мало времени.
Çok fazla zamanımız yok.
У меня мало времени
Fazla zamanım kalmadı.
У нас мало времени!
Fazla zamanımız yok!
У нас мало времени.
Çok vaktimiz yok.
У нас мало времени.
Çok zamanımız kalmadı.
Но ты в курсе, что у тебя мало времени?
Fazla zamanının yok, haberin olsun.
У меня осталось совсем мало времени.
Çok vaktim kalmadı.
У нас мало времени.
Vaktimiz dar.
Тысяча извинений, но у меня мало времени.
Dileyeceğim çok özrüm ama az vaktim var o yüzden...
Масса извинений, но у меня мало времени.
Dileyeceğim çok özrüm ama az vaktim var o yüzden...
- У нас мало времени.
- Fazla zamanımız yok.
ќтец, у них мало времени.
Peder, fazla vakitleri yok.
Ага. Времени будет мало.
Zor olacak.
Времени мало.
Fazla zamanımız yok.
Да, времени у нас мало, и мне нужна твоя помощь.
Doğru ama zaman çok kısıtlı. Yardımına ihtiyacım var.
Времени мало, так что это ваш последний шанс ответить на некоторые вопросы.
Günaydın. Vaktimiz kısıtlı.
Но безжалостные захватчики оставили мало следов на Земле, а самое главное изобретение того времени было ассирийцам едва известно.
Fakat bu acımasız savaşçılar dünyaya küçük bir iz bıraktı ; ... bu zamanın en büyük mirası Asurlular'ın hemen hemen hiç farkında olmadığı bir şeydi.
Времени мало.
Yeterince vakit yok.
Времени очень мало.
Vaktimiz azalıyor.
Ты понимаешь, что времени мало?
Yeni bir ekibin bir araya getirilmesi için ne kadar zamanımız olduğundan haberin var mı?
Времени мало!
Fazla zamanımız yok!
Времени мало, приедет 20 команд.
Zamanımız gerçekten az, dünyanın dört bir yanında gelen 20 ekibimiz var.