Умираю Çeviri Türkçe

Я бы пожал Вам руку, но я, похоже, умираю.

Elini sıkmak isterdim, ama neredeyse ölmek üzereyim.

Она там убалтывает бурю, пока я здесь умираю.

Ben burada ölürken O, orada çıkan kargaşa ile ilgili konuşuyor.

Умираю от голода.

Midem kazınıyor.

Я умираю с голода!

Ölüyorum açlıktan!

Я умираю от диабета, а вы уёбки все такие

Ben burada şekerden ölüyorum.

Я умираю.

Ben ölüyorum.

Я... Я оказалась в ловушке... и мне казалось, что я умираю, как будто не могу дышать и тону.

Ben... kapana kısılmıştım... ve öleceğimi düşündüm, sanki nefes alamıyordum, ve boğuluyordum.

Ага, только умираю. А ты не хочешь меня вылечить.

Son baktığımda ölüyordum ve sen beni iyileştirmek istemiyorsun.

Умираю с голода!

Açlıktan ölüyorum! Zoe...

Я... я умираю.

Ölüyorum.

Хорошо, потому что я умираю с голоду.

- Güzel, çünkü açlıktan ölüyorum.

- Умираю с голоду.

- Açlıktan ölüyorum.

Хаус, я умираю с голоду.

House açlıktan ölüyorum.

Мне кажется, я умираю.

Galiba öleceğim.

Я думал, что умираю.

- Ölüyorum sandım.

Подошла прямо ко мне, как будто я просто умираю, как хочу встретиться с ней.

Hemen yanıma geldi, sanki onunla tanışmaya ölüyorum!

Я умираю с голоду.

Açlıktan ölüyorum da.

Слушайте, я умираю внутри, но должен делать вид, что все замечательно.

Bakın, içten içe ölüyorum ve her şey harika gidiyormuş gibi davranmak zorundayım.

Я умираю как хочу попробовать то что ты весь день готовил

Bütün gün pişirdiğin yemeği yemek için can atıyorum.

Девять часов, я умираю с голоду.

Saat dokuz oldu. Açlıktan ölüyorum.

Ноа, чувак, я тут умираю.

Noah, adamım.

Нет, умираю с голоду.

Hayır ve açlıktan ölüyorum.

Я умираю!

Ölüyorum!

- Я умираю.

- Ölüyorum.

Хорошо? Я умираю от голода, я воняю и я хочу посмотреть "Колесо".

Açlıktan ölüyorum, kirliyim ve Çarkıfelek izlemek istiyorum.

Я умираю от любопытства, хочу узнать, чем закончилась эта захватывающая история!

Bu müthiş hikayenin sonunu duymak için ölüyorum.

Очевидно, кто-то сказал ей, что я умираю от желания поучаствовать в этом.

Görünüşe göre biri ona röportaj yapmak için can attığımı söylemiş.

Умираю с голоду.

Açlıktan ölüyorum.

Я буквально умираю.

Gerçekten ölüyorum.

Папа ведет себя так, будто я умираю.

Babam sanki ölecekmişim gibi davranıyor.

Хорошая новость - я не умираю.

İyi haber, ölmeyeceğim.

Я думал, что умираю.

- Öleceğimi düşünüyordum.

Сначала Вы говорите, что я умираю, и что хотите спасти меня, и потом, когда я соглашаюсь, Вы просто... растворяетесь в воздухе.

Önce gelip de bana tedavi olmazsan ölürsün diyorsun ve beni kurtarmak istediğinden bahsediyorsun. Ben karar verdiğim zaman ise bir anda buhar olup ortadan kayboluyorsun.

Перузат якобы писала : " Я умираю, Байрам. Желаю тебя страстно...

Peruzat'ın ağzından, " Yanıyorum, ölüyorum Bayram...

Что бы я ни делал, я умираю снова и снова! А потом возвращаюсь к жизни.

Ölümüm tekrar edip duruyor üst üste devam ediyor!

Когда я думал, что умираю, дверь лифта открылась, как по волшебству.

İlk başta öleceğimi düşünmüştüm sonra bir mucizeyle asansörün kapıları açıldı.

Кажется, я умираю.

Ölecek gibiyim.

Было такое ощущение, будто умираю.

Kalp krizi geçiriyor gibi, çok acı çektim...

я чувствую что умираю.

Canım, ölmek istiyorum.

В меня попали. Умираю. Я цел.

Vuruldum ve düştüm.

Я умираю с голоду.

Açlıktan ölüyorum.

Умираю с голода.

Ölüyorum açlıktan.

Но если ты хочешь есть, в таком случае я умираю с голоду.

Ama sen yemek istiyorsan bende açlıktan ölüyorum.

- Умираю, как хочу есть.

Açlıktan ölüyorum.

Я умираю?

Ölecek miyim?

Я блять умираю, я умираю.

Ölüyorum, ölüyorum.

- Я блять умираю.

- Ölüyorum.

Я всё равно умираю.

Benimle kalırsan öleceksin. Zaten ölüyorum...

Да, умираю с нетерпением.

Evet, duymak için ölüp bitiyorum.

я умираю с голоду

Açlıktan geberiyorum.

- Я умираю!

- Ölüyorum!