Фар Çeviri Türkçe

Полковник, сэр, на дороге обнаружен свет фар.

Albay, efendim, yolda ışıklar var.

Даже пары фар нигде не увидишь.

Yolda hiç araba görmedim.

Нет, это от фар.

Aha, sinyal ışıklarının o.

У вас было паа'тем'фар... священное видение.

Pagh'tem'far yaşamışsın. Kutsal öngörü.

Если бы я обнаружил вас в середине паа'тем'фар, я бы о вас тоже беспокоился.

Ben de seni pagh'tem'far'ın ortasında bulsam ben de endişelenirdim.

Ну, знаете, как ближний и дальний свет фар.

Yüksek ve alçak ışınlar gibi.

У меня чувство кролика... захваченного врасплох, на дороге в никуда, замершего в свете фар 21 века.

Bir yolda kapana kısılmış 21.yüzyılın ışıkları altında dona kalmış, gidecek yeri olmayan bir tavşan gibi hissediyorum.

Пагх'тем'фар Б'тани.

Pagh'tem'far B'tanay.

Пагх'тем'фар

Pagh'tem'far

Пагх'тем'фар Б'тани!

Pagh'tem'far B'tanay!

Ночью месье Робер ехал по Булонскому лесу и заметил его полуголого в свете фар.

Satış bölümünden biri, arabayla giderken onu yarı çıplak görmüş!

Возможно, это из-за встречных фар.

Farlarla ilgili olabilir.

Она казалась испуганной, как олень со спущенными штанишками в свете фар.

Korkmuş gözüküyor - sokak ışığı altında donu düşmüş bir geyiğe benziyor.

Фриско Фар вышел в прошлом году.

Frisco Farr geçen sene ikinci sınıf öğrencisiydi.

Весь шум из-за каких-то жалких фар.

Küçük bir far için ne yaygara!

У нас хватило ума купить тебе пару фар.

Hatta, sana far alacak kadar iyi durumdayız.

Ты говорил, что у него нет фар?

Farları olmadığını mı söylüyorsun?

Ты - свет моих фар!

Ağrıyan farlarıma çok iyi geldin!

Хорошо выспались, а? У меня от ваших фар голова разболелась.

İyi bir uyku gibisi yoktur, değil mi?

Он так хорошо изображал вулканца, охваченного Пон Фар, что я не смогла сказать "нет".

Bir Vucan'ın Pon Farr sevişme ateşine yakalanmış hâlini o kadar efektif bir şekilde canlandırıyordu ki, hayır diyemedim.

Чтобы сделать ролик, я обратился за помощью к ребятам из ФАР - фронта антирекламщиков.

Reklamı yayınlayabilmek için AAF ile bağlantı kurdum.

Если увидишь свет фар или звук двигателя, пригнись и прячься, ясно?

Eğer bir far ışığı görür ya da motor sesi duyarsan ;

Мне нужно купить омыватели фар.

Ön camın yıkama suyu bitmiş.

Патрульный автомобиль остановил велосипедиста без фар.

Bir devriye arabası ışıkları bozuk bir bisikletçiyi durdurmuş.

И лучше вам подготовить свои истории, Я не вернусь обратно в Фар Роквэй, потому что вы облажались.

Savunmalarınızı da düzeltmeniz gerekiyor çünkü siz ikiniz işleri berbat etti diye Far Rockaway'e geri dönecek değilim.

Похожи на кролика в свете фар.

Far ışığına yakalanmış tavşan gibi bakıyorsun.

Каждый раз, когда я видела свет фар автомобиля, я думала это П едет домой.

Ne zaman bir araba farı görsem, P'nin eve getirildiğini düşündüm.

И сказала что-то про свет фар.

Araba farı ile ilgili bir şey söylüyordu. Far mı?

Свет фар? Он и нас так же похитил.

Bizi kaçırdığında da böyle olmuştu.

Я шел вдоль какой-то дороги или автострады там много фар...

Ben... Ben bir yolda veya otobanda yürüyordum ve çok fazla araba farı vardı ve korktuğumu hatırlıyorum.

Свет фар проникал на парковку, когда одинокие фигуры собирались вместе поиграть в баскетбол ".

Akşam olmuştur. " Park alanına yansıyan ışıklar ıssız bir figür eskimiş bir top sürerek sahneye giriyor.

Видишь огни фар?

Bunlar far mı?

Он принял мое предложение насчет фар. Разве не здорово?

- O zaman önce neyi öğretmekle başlamalıyım?

Ты сказал, что было принято решение по поводу фар.

Sen adam mısın? Seo Jung Kyung seni reddettiği için mi böyle davranıyorsun?

Света фар его машины и освещения хватило, чтобы всё увидеть, в любом случае он снимал на цифровую камеру.

Arabasının farları ve yol kenarında heykelin ışıkları sayesinde. Bir şekilde de görüntüyü dijital olarak iyileştirmiş.

Если происходит что-то такое, следует сложить осколки стекла на асфальте... от ветрового стекла или фар.

Böyle bir kazadan sonra cam parçası filân olması gerekmez mi? Ön camdan ya da stop lâmbasından...

Все в Квинсе, пять в Фар Рокуэй.

Hepsi Queens de beşi Far Rockaway de

Ну, у меня есть пара фар.

Farlarım var, değil mi?

Фар не очень хороший отец.

Farr iyi bir baba değil.

И тут я увидела свет фар.

Sonra farları gördüm.

Она просто хотела улучшить ее фар....

Sadece Farnsworth'ünü biraz düzenlemek- -

Она движется на свет фар, на сияющий, манящий свет.

Işığa doğru ilerledi, ışıl ışıl ve büyüleyiciydi.

Я думал, что увидел свет фар.

Işık gördüm sanmıştım.

Его одержимости росли, когда он рос, Чарли, от скрипок, до задних фар грузовиков, от выживания, до безответной любви.

Büyüdükçe takıntıları değişmiş, Charlie. Kemandan, stop lambalarına dağcılıktan, karşılıksız aşka kadar değişik takıntıları var.

Впереди ничего не видно, кроме света фар, но я всегда чувствовал себя в безопасности, ведь за рулём сидел отец.

Farların önündeki hiçbir şeyi göremezdim ama arabayı babam kullandığı için kendimi hep güvende hissederdim.

Ранее я попытался включить подогрев сиденья, и две ракеты вылетели из фар.

Isıtmalı koltuğumu çalıştırmayı denedim iki füze farlardan dışarı çıktı.

- Я не вижу света фар.

- Hiç ışık görmüyorum.

Прямо как Оу Джей и Джейми Фар.

O.J. ve Jamie Farr gibi.

Джейми Фар никогда никого не убивал, Шон.

- Jamie Farr hiç kimseyi öldürmedi, Shawn.

Потому что та, на которой ты ездила в прошлый раз, всё ещё стоит без фар.

Çünkü en son kullandığın hala tamirde. - Evet.

Оказалось, это стекло от фар.

Far camı olduğu ortaya çıktı.