Andres Çeviri İngilizce
329 parallel translation
bir düzine Andres tanıyorum :
I know a dozen Andres :
Andrés Bey, bizi çıkarırsanız nereye gideriz?
Don Andres, where will we go if you evict us?
- San Andres'lı mısın?
- Are you from San Andres?
- San Andres'a. Söylenene göre orada tuhaf olaylar oluyormuş.
- To San Andres, it's said that very strange things happen there.
Andres, geçen perşembe akşamı saat 6 : 00'da Botanik Bahçeleri'ne gelemedi.
Last Thursday at 6 : 00 p.m... Andres failed to show up at the Botanical Gardens.
Andres'i diğer buluşma mekânında göreceğini varsaymıştın.
You assumed you'd see Andres at the next meeting place.
Hadi şimdi git ve tepedeki Andrés ile nöbet değiştir.
Go and relieve Andrés. He's on guard at the top.
Ve Andrés'i bana gönder!
And send me Andrés!
Andrés!
Andrés!
Andrés, sen ne diyorsun?
Andrés, what do you say?
Andrés, hadi git şimdi.
Andrés, you better get going.
Andrés generale ulaşacak.
Andrés will get to the general.
Bir yoldaş, General Golz için bir mesajım var.
A comrade, Andrés Lopez, with a dispatch for General Golz.
Fakat Andrés başarırsa, köprü uçurulmayacak, değil mi?
But if Andrés gets through, there will be no bridge, will there?
Andrés başardı mı acaba?
Do you think Andrés got through?
Selam, Andrés.
Hello, Andrés.
Andrés...
Andrés...
Andrés Bonifacio ismini hatırlıyor musun?
You remember the name Andrés Bonifacio?
- Andrés Bonifacio'nun büyük oğlu.
- He's the grandson of Andrés Bonifacio.
- Ben Andrés Bonifacio'yu kurtardım.
- I picked Andrés Bonifacio.
.. Andrés Bonifacio'nun ruhuna yalvarmak için... Ki o, bu dünyadan göçüp gitti..
... to intercede for the soul of Andrés Bonifacio... who has passed from this world.
- Andrés.
- Andrés.
Andrés, Bizi izliyorlar.
Andrés, they are watching us.
Savaşmalıyız, Andrés.
We must fight, Andrés.
Sağol, Andrés.
Thanks, Andrés.
Andrés.
Andrés.
- Selam, Andrés.
- Hello, Andrés. - Hiya, Joe.
- Andrés, birkaç kara mayını.
- Andrés, some land mines.
- Andrés Bey gelmiş.
It's Don Andrés.
Bu çok iyi olduğundan bahsettiğin Andrés Bey mi?
This is Don Andrés, the one you tell me is so good?
Andrés Bey, hastayım, ölüyorum ve ihtiyaç insanı cesaretlendiriyor.
Don Andrés, I'm sick, dying, and need makes one bold. Give me some money for medicine.
Teşekkürler Andrés Bey.
Thank you, Don Andrés.
Evet, ben Andrés.
Yes, it's Don Andrés.
- Gelmemi Andrés Bey istedi.
Don Andrés asked me to come.
Andrés tüm ıvır zıvırları burada saklar.
Andrés keeps all the extra junk in here.
Andrés'in eski elbiseleri.
Andrés old clothes.
Andrés Bey sana fırça atınca ardına sığınacak bir kadın arıyorsun.
When Don Andrés scolds you, you look for a woman to hide behind.
Andrés'i çağırmamı mı istiyorsun?
You want me to call Andrés?
Andrés Bey'e mi çalışıyorsun?
Don't you work for Don Andrés?
Sen Andrés Beye çalışıyorsun ve o marangozları senin yüzünden tutukladılar.
You work for Don Andrés, and because of you they arrested the carpenters.
Gelmek istedim ama Andrés beni bir an olsun yalnız bırakmıyordu.
I wanted to come, but Andrés wouldn't leave me alone for a moment.
- Andrés'in evinde kiracı değil miydi?
Didn't she live at Andrés'rentals?
Öldür onu Andrés!
Kill him, Andrés!
Kendimi savundum Andrés ama çok güçlüydü.
I defended myself... but he's very strong.
- Nereye gidiyorsun Andrés?
Where are you going?
Öldür onu Andrés.
Kill him, Andrés.
Andrés nereye gidiyorsun?
Where are you going?
İyi akşamlar Andrés Bey.
Good evening, Don Andrés.
- Andrés Bey burada mı?
Is Don Andrés here?
André'deki akşam yemeğini unutma.
Don't forget dinner at the Andrés'tonight.
Andrés, Lorenzo ve Felipe geri dönmediler.
Andr � s, Lorenzo and Felipe never came back.