Ağlama Çeviri İngilizce
4,397 parallel translation
Kimseye de söylemeyeceğim. O yüzden artık ağlama!
I won't tell.
- Ağlama len.
- Hey, don't cry!
Ağlama.
Oh, now, don't cry. Don't cry.
Eğitimli bir ağlama değil.
It's not a trained cry.
Pekâlâ, ağlama rolü yapıyorsun.
Okay, you're fake crying.
Neden ağlama köşendesin?
Why are you in your crying corner?
Ağlama oyunu, anladın mı?
The crying game play, all right?
Efendim, ağlama olayı çok iyi tepkiler alıyor.
Sir, this crying is tracking pretty well.
Anne, ağlama.
Mom, don't cry.
Ağlama ama.
Well don't.
Aigoo! Aigoo! Ağlama, gel buraya.
Don't cry baby Come here
Bitti, ağlama
It's over. Don't cry now.
Şimdi, bir erkek ol ve ağlama.
Be a man now. Do not cry.
Ağlama bakalım.
Shh, stop crying.
Bir şey olmadı, ağlama.
You're good ; Stop crying.
Ağlama, bebeğim. Ağlama.
Don't cry, baby, don't cry.
Ryan, ağlama artık.
Ryan, Ryan, stop crying.
Bebek ağlaması yüzünden değildi Kristen bebeğe ağlama dediği içindi.
It wasn't the baby crying... It was Kristen telling the baby not to cry.
- [GELİNİN ANNESİ] Ağlama.
- Don't cry, dear.
Ağlama, tamam mı canım?
Don't cry, dear. OK?
Aslında, attığım her yumruğu kanının elimde bıraktığı hissi onu benzetirken çıkarttığı ağlama benzeri sesi ve sesler tam kesilmek üzereyken ve baban tam yolun sonuna gelmişken işini bitirecektim ama başımı kaldırdım ve senin baktığını gördüm gözlerin fal taşı gibi açılmıştı.
Truth is, I remember every shot I gave him, the way his blood felt on my hands, the crying sound he made when I was laying in on him, and just when the sound was about to stop, he was on his way out, I was gonna finish him off and looked up and saw you looking, eyes big as dollar coins.
Ağlama yeter.
Just don't cry.
Lütfen ağlama.
Mama! Don't cry.
Boşuna ağlama.
It's no use crying now
Evet, ağlama
Yeah, stop crying
- Ağlama, Sofia!
- Don't cry, Sofia!
- Ağlama, Coca!
- Don't cry, Coca!
- Ağlama, Porsuk!
- Don't cry, Badger!
Dur, ağlama artık.
Stop that!
Ağlama hadii.
Don't cry.
Ağlıyor, ağlama.
She's crying. Don't cry.
Ağlama, ağlama.
Don't cry.
Ağlama bakalım.
What would you like to have? You are not crying?
Elimde bebek varken ağlama lütfen.
Don't you cry while I'm holding a baby.
Hayır Antoinne, ağlama.
Oh, no, no, no, no. Antoinne - - Antoinne, don't cry.
Ji Ho, ağlama...
Ji Ho, don't cry...
Ağlama!
Stop crying.
Ağlama çocuk, ağlama. Bitti artık.
Don't cry child, don't cry, it's over.
Ağlama
Don't cry
Ağlama artık.
Stop crying.
Hadi ama, ağlama.
Come on, don't cry
Meenaxi, ağlama.
Meenakshi, don't cry.
Ağlama deli kız.
Don't cry, mad girl.
# Bu da gelir bu da geçer, ağlama
This will pass too, don't weep
Ağlama artık birtanem.
Don't cry my love.
Hadi ağlama, sümüklü sulugöz.
Come on, don't cry snotty-nosie.
Tamam, ağlama.
OK, don't cry.
Lütfen ağlama.
Please don't cry.
- Bebek gibi ağlama.
Such a baby. Shut up!
Kaybettiğinde bana gelip ağlama çünkü seni rezil etmemi durduracak hiçbir şey yok bu dünyada.
When you lose, do not come crying to me, because there's nothing on this earth that would be sacred enough to stop me from shoving your ass in the goddamn ground.
Ağlama.
Don't cry.