Bakın işte Çeviri İngilizce
1,172 parallel translation
" Ölüyor. Bakın işte.
Tell them over there.
Bakın işte, botlarım hiç de iyi değil.
You see, my boots are no good at all.
Bakın işte. Gördünüz mü.
Well, there you are.
Bakın işte, sorun burada.
Look, here's the problem.
Bakın işte.
My skin, I mean.
Bakın işte, kaldırabiliyor.
See, he can deal with it.
- Bakın işte?
- You see?
Bakın işte orada.
Go! No, wait!
Bakın, siz particileri bilemem, ama benim yarın sabah işte olmam gerek.
Look, I don't know about you party types, but I gotta be at work tomorrow.
Bak, işte ilaçların!
Look, your pills!
İşte, bunların tadına bakın. Pizza işine el atıyorum.
I'm conducting a pizza challenge.
Bakın, bir şey göstereceğim. İşte.
So now, whenever I see a button -
Benim bakımdan sorumlu huysuz kadınım. ... her zaman ki hali işte, huysuz.
It's my cranky maintenance lady being her usual self, cranky.
Bak işte yine yapıyorsun, insanların seni kullanmalarına izin veriyorsun.
There you go, letting people take advantage of you.
İşte bakın!
watch!
Bakın, işte anlaşma.
Look, here's the deal.
Bakın. İşte oradalar.
They're over there.
Bakın, işte geldik!
Look, we're here!
... dolu fırtınasından sonra ikinci borazan sesiyle deniz, kana dönüştü ve bakın iste kan.
- after the hailstorm with the second trumpet the sea became blood and behold here is blood.
İşte Ginger'ın Gilligan'a attığı o aşağılayıcı bakış.
That's the same look of disdain that ginger gives gilligan.
Bakın işte.
Finally, you see reason.
İşte. Bakın.
Well, there it is.
Çocuklar, eve girmeden önce ayaklarınızı temizlemenizi söylemiyor muyum? Bakın şimdi termitlerimiz oldu işte.
Kids, didn't I tell you to wipe your feet before you come into the house?
Bükük bir kaşık, işte bakın, onu ben büktüm.
A bent spoon. Yes, so there.
Bakın işte!
Browse!
- İşte bakın...
Here he is...
İşte, şuna bakın!
Here, look at this.
Public Domain'in bir sahnesinde kameradan bana bir bakışın vardı. İşte seni o an sevdim.
You had a shot in Public Domain where you looked at the camera, into me and I loved you.
Gelip sana bakıcılık yapmasını iste!
Ask him to come and babysit for you!
Bakın, işte kuyruğumu böyle sokuyorum, sonra böyle çeviriyorum. Bir çeyrek daire sola çeviriyorum, sonra biraz ileri itiyorum.
Look, I just insert my tail, like this, and I turn it like this, just a quarter turn to the left, and then push it a little bit further.
Bakın işte.
-... highest authority...
"Bak, Dan işte aradığımız kalın bağırsak boş ver oksijeni falan bu adam bir donör."
Look, Dan, here's that lower intestine we've been looking for. Never mind the oxygen, this man's a donor.
- Bakın, işte geliyor.
- Look, there he is!
Benin bir kızım var, Benim olduğu sürece var... Ödevi gereği bana işte bakın bunu verdi.
I have a daughter, have while she is mine... who, in her duty and obedience, mark, hath given me this.
Bakın. İşte yine o. Aynı adam.
Here he is again, the same man.
Bakın, işte orada, rüya gibi değil mi?
Look, there he goes, isn't he dreamy?
Bak, açsın işte.
See, you are hungry.
Ve işte bu zavallı film yapımcılarının bir bakıma en büyük korkusu gösterişli olmaktır.
And that's what poor filmmakers, that's their greatest horror, is to be pretentious.
Geriye uzunca bakıyor ve işte pasını attı.
'He's fading back long, and there's the pass.
İşte, bakın size ne getirdim.
Here. Look what I've brought you.
Bakın pislikler, işte. Hep istediğim kadın.
Look, assholes, the woman I always wanted.
Arkamdan bakın öyle işte.
Eat my dust.
- Bakın, işte orada.
- Look, there it is.
- İşte bakın yeryüzüne.. aramıza teşrif ediyor.
Look, he's come down to earth amongst us.
- Bak, kızdın işte!
You said you weren't gonna get mad.
Bakın, işte geliyor.
Look, here she comes.
Bak işte, anlamadın.
See, you missed it.
Durun, işte anlatıyor - Şuna bakın.
Wait, here he's talking to... Look at this.
Bak işte bu kadın.
See, that's what she looks like.
Bak, bilmeni istediği şey, erkekler bazen böyle şeyler yaşar. Bilirsin işte, şu göğüsten çıkan yaratık olayı gibi. Bu oldukça yaygın bir durumdur.
Look, what he wants you to know is, see... guys often have this thing... you know, this creature bursting out of the chest thing... that's very common,'cause a lot of, you know...
İşte, bakın.
You see?
işte 8558
iste 115
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste 115
istediğim 46
ister 23
istemiyorum 1125
işte bu 2275
iste bu 21
işte burada 1824
iste burada 21
işte orada 1649
iste orada 22
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117
istersen 241
istedi 31
istedim 74
isterim 243
istemem 270
istemiyor 51
ister misin 572
işte böyle 2360
isterdim 117