Başın büyük belada Çeviri İngilizce
501 parallel translation
Bunu yapmazsan başın büyük belada demektir. Tabi buradaki kız arkadaşım gibi sana ilham verecek bir yoksa.
If not, you're in trouble, unless you have my gal friend here as inspiration.
Başın büyük belada, sen de farkındasın.
You're in trouble, you know that.
Başın büyük belada.
You're in a lot of trouble.
Pekala, patron bence, başın büyük belada.
Well, chief I'd say you're in trouble.
Başın büyük belada.
You're in serious trouble.
Bu sefer başın büyük belada.
This time you're in big trouble.
- Başın büyük belada.
- You're in big trouble.
Başın büyük belada.
You're in real trouble.
Başın büyük belada!
You're in big trouble!
Başın büyük belada!
You're going to be in real trouble!
Ama geri dönersem çok başın büyük belada demektir!
But if I do come back, you're in a lot of trouble!
Başın büyük belada, bok sineği.
You're in a lot of trouble, shoe fly.
Başın büyük belada.
You're in big trouble.
başın büyük belada.
You are in big trouble.
genç bayan, başın büyük belada!
Young lady, you are in big trouble!
Senin kim olduğunu bilmiyorum, dostum, ama başın büyük belada!
I don't know who you are, pal, but you're in a lot of trouble!
- Başın büyük belada. Sakin olun.
- You're a three-time loser.
- Kapa çeneni. Başın büyük belada, oğlum.
You in big trouble, boy!
Başın büyük belada beyefendi!
You're in a lot of trouble, mister!
Başın büyük belada!
you are in big trouble.
Başın büyük belada Angela.
Youre in deep shit, Angela.
Şimdi başın büyük belada, Blackadder.
You're for it now, Blackadder.
Başın büyük belada, Sam.
You're in big trouble, Sam.
- Bu işte başın büyük belada.
- You're in big trouble on this one.
- Başın büyük belada, seni arıyorlar. Ama bulamayacaklar.
you're in a lot of trouble, they're looking for you.
Başınız büyük belada Bayan Marachek.
You're in a lot of trouble, Miss Marachek.
Başınız büyük belada.
You're in for it.
Anlamayacağını biliyorum ama sanırım başım büyük belada.
I KNOW YOU WON'T UNDERSTAND THIS, BUT I THINK I'M IN BAD TROUBLE.
Başın şimdi büyük belada evlat.
You're in dead trouble now, boy.
Birincisi ; az önce dediğin şeyden başının büyük belada olduğu anlaşılıyor.
Item 1 : for just thinking what you just said you're in real trouble.
Yeni haberlerim var halkımın başı büyük belada.
We return with news. Our people have more trouble.
Ayrıca, o para olmazsa sizin de başınız büyük belada demektir.
Besides, without that money you're all in big trouble too.
Muhasebecim Vergi Dairesiyle başımızın büyük belada olduğunu söyledi diye...
Just because my accountant said... that the tax department made a big fuss about the...
Bana bakın, olan biteni bilmesem neyse de ki biliyorum, başınız büyük belada.
Well, I'm telling you, unless I don't know what goes on up and down this here block... and I do... you're in for plenty of trouble.
Başınız büyük belada bayan.
You're in a lot of trouble, lady.
Eğer tuzak işe yararsa, Başınız büyük belada demektir.
If the trap worked, you'll be in big trouble,
Başın daha büyük belada.
You're in more trouble.
Başınız büyük belada.
You fellows have a great ball game going.
Başım belada. Büyük belada. Yanımda kala kala bir kadın komedyenden başkası kalmadı.
I'm in trouble, real trouble, and all I've got for company is a female comedian.
Pekala, dinle, lan, başın belada... ve hem de büyük belada, çünkü seni ihbar edeceğim.
All right, listen, buster, you're in trouble... and I mean big trouble, because I'm reporting you.
Hey, başın oldukça büyük bir belada olmalı dostum.
Hey, you must be in pretty big trouble, fella.
Başın gerçekten büyük belada.
You're in big trouble pal, real big.
Johnson, Rhodes. Başınız çok büyük belada.
Johnson, Rhodes... you're in a shit pile oftrouble.
- Başınız büyük belada.
HARNETT : You're in deep.
Sylvia'nın başı büyük belada.
Sylvia is delivering an order to a very dangerous place.
Eğer bunun yalan olduğunu düşünüyorsanız başınız büyük belada.
Now, if you think that's a lie, you are in a pack of trouble.
Robin eğer ikimizi beraber görürse, ne olacağını biliyorum. Başım büyük belada.
I know if Robin sees us together, I'm in big trouble.
Paranız yoksa adamım, başınız büyük belada.
- Of you no gotta dollars, man, you're in trouble.
Bir gün, başınız büyük belada olacak. O zaman da ben sizin işinizi bitireceğim.
One day, you'll be in big trouble, then I'll finish you off.
Evlat, başın gerçekten büyük belada.
Boy, you are in big trouble, mister.
Başının büyük belada olduğunu anlayamayacak kadar aptal.
He's too stupid to know how much trouble he's in.
beladan uzak dur 27
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başın mı ağrıyor 20
başını dik tut 33
başına dikkat et 60
basın 48
basınç 29
başın sağolsun 19
başın sağ olsun 33
başınız sağolsun 27
başınız sağ olsun 59
başın mı ağrıyor 20
başını dik tut 33
başına dikkat et 60