Bildin Çeviri İngilizce
4,493 parallel translation
- Nerden bildin?
Then come here. How did you know I was here?
Benim... nereden bildin?
How do you know that I'm...?
Kanlı dolunay zamanı, tam gece yarısı doğduğumu nereden bildin?
How do you know that I was born at exactly midnight during a blood moon?
Beni burada bulacağını nereden bildin?
How'd you even know to find me here?
Lokantaya molotofları attığında, .. Alec'in münasebetsizliği olduğunu nereden bildin?
When he firebombed the restaurant, how do you know that was Alec just being a hothead?
Ben olduğumu nereden bildin?
How'd you know it was me?
- Evet. Nerede olduğumuzu nasıl bildin?
How did you know where we are?
- İyi bildin.
Got that right.
Ne olduğunu nasıl bildin?
How do you know what that is?
Başımın belada olacağını nasıl bildin?
How did you know I'd be in trouble?
Nasıl bildin?
How did you know that?
- Nereden bildin?
- How did you know that?
Nereden bildin?
How did you guess?
Anne, nasıl... nasıl bildin?
Mother, how... How did you know?
Nasıl bildin?
How'd you know?
Bunu nasıl bildin?
How'd you know that?
Bildin.
You guessed it.
Nasıl bildin?
Your signature quail.
Bunu nasıl bildin?
How did you know that?
- Nasıl bildin?
How did you know?
Peki, söyleye bildin.
Well, you can.
Bildin mi?
Y'know?
Doğum günüm olduğunu nereden bildin?
How did you know it was my birthday?
Bildin, çok beğendi.
You were right. He loved it.
- Nerede oturduğumu nereden bildin?
How did you know where I live?
- Patron sensin, Kev. - İyi bildin, patron benim.
You seriously the boss, Kev, all right / You're goddamn right I'm the boss.
- Doğru bildin bebeğim.
That's right, baby.
Doğru bildin, evlat.
You got it, kid.
Evet... ama sen nasıl bildin?
Yeah! But how did you know?
Hangi taksi şirketini arayacağını nereden bildin?
How'd you know what cab company to call?
Tamam. Ve o zaman dördüncüsü, bir şekilde, yer çekimi dalgaları üretiyor ve / veya soğuruyor oluyoruz. - Bildin.
And then the fourth one is that we are somehow either generating and / or absorbing gravity waves.
Şunu nasıl bildin?
How did you know that?
Kimsede bebek yüzü dövmesi olup olmadığını sorduğunda, "Evet" diyeceklerini nereden bildin?
How did you know when you asked if somebody had a tattoo of a baby's face that they would say "Yes"?
- Ne... Ne söyleyeceğimi nereden bildin?
Wha- - how did you know what I was gonna say?
Ben olduğumu nereden bildin?
How did you know?
Kaldığımı nereden bildin?
Wait, how did you know I was staying- -?
- Ne dediğini nereden bildin?
How'd you know what he said?
- Nasıl bildin? - Nasıl bildim?
Say that?
- Bunu nasıl bildin?
How did you know that?
- Bunu nasıl bildin?
- How did you know that?
Onların atmosferde yanacağını nasıl bildin?
How could you know that they would burn off in the atmosphere?
- Bunu doğru bildin işte.
You got that right.
- Bildin.
Is he the bouncer?
- Tanrım. Bunu nereden bildin?
How did you know?
Beni nasıl bulacağını nereden bildin ki?
How did you know how to find me?
Burada olduğumu nereden bildin?
How did you know I was here?
Beni nerede bulacağını nasıl bildin?
How did you know where to find me?
Bizim burada olduğumuzu nasıl bildin?
How did you know we were here?
Nereden bildin?
How'd you know?
Nereden bildin?
How did you know?
İyi bildin.
That's right.