English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Bir başlangıç

Bir başlangıç Çeviri İngilizce

7,411 parallel translation
Bence ihtiyacımız olan şey Ohio'da yeni bir başlangıç yapmak.
I think a fresh start in Ohio is what we need.
Alexi, kötü bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum.
Alexi, I think we've gotten off on the wrong foot.
Neyse, kötü bir başlangıç yapmamıza rağmen bu yemekte bana eşlik ettiğin için teşekkür ederim.
Well, anyway, thank you so much for joining me for a meal even though I know we got off on a strange foot.
Bu iyi bir başlangıç olmadı.
Mm, that's not a good start.
Tek bulabildiğim bu, ama bence iyi bir başlangıç.
This is all I have, but I think it's a good start.
Bak, bu işi şimdi bitirirsek kimse farkına varmaz ve yeni bir başlangıç yapabilirsin.
Look, if we end things now, few people will be any the wiser and you can start anew.
Göçmenlere kapıları kapatmak çok iyi bir başlangıç olur.
Closing the ports to all immigrants would be an excellent place to start.
Bu bir başlangıç.
It's a start.
O gün yaşam ve ölümün her zaman birbirine nasıl karıştıklarını anladım. Tıpkı bazı başlangıçların bir son bazı sonların ise bir başlangıç olduğu gibi.
That day, I learned life and death are always so mixed up together, in the same way some beginnings are endings... and some endings become beginnings.
Bizim için yeni bir başlangıç istiyorum.
I want us to get a fresh start.
Onlar ve onların... Onlar buraya yeni bir başlangıç yapmak için gelmişler.
Having theirs, they... they came here trying to make a fresh start.
Belki hepimiz yeni bir başlangıç yaparız.
Maybe we can all get a fresh start.
Ve yeni bir başlangıç.
And a fresh start.
Güzel bir başlangıç olur.
That would be a good start.
KILIÇLAR şu ana kadar iyi bir başlangıç yaptı.
Great start so far by the sabres.
Şimdi, Glee Kulübü'nden bir bölüm daha bitiyor gibi, ama bu bir başlangıç hepiniz için.
Now, a chapter in Glee Club history may be ending, but it is just the beginning for all of you.
Harika bir başlangıç.
IT'S A GREAT START.
Buraya gelen bir başlangıç oldu.
Coming here was a start.
♪ Yeni bir başlangıç. ♪
♪ new beginning... ♪
Kötü bir başlangıç yapmak istemeyiz.
We've got off to a bad start.
Temiz bir başlangıç istiyorum.
I want a clean start.
Sonuçta bir başlangıç noktası buldu.
Okay, guys, look, either way, she got a head start.
Kötü bir başlangıç yaptık.
We got off on the wrong foot.
Ama bu parayı yeni bir başlangıç için kullanacağım.
But I'm using this money to start over.
Annenizin ölümü sonrası sizi gönderdikleri o yerde ne kötü bir başlangıç yapmışsınız.
Up from such sad beginnings, from that place where they put you after... Your mother was taken.
Bu da bir başlangıç.
It's a start.
Bu, uzun ve tatmin edici yaşamınıza çok güzel bir başlangıç oldu.
This is a beautiful beginning to surely what will be A long and fulfilling life together.
Yeni bir başlangıç yapıyorum.
I'm starting over.
Hamile kalıyor olman iyi bir başlangıç.
- Well, your pregnancy's off to a good start.
Egan iyi bir başlangıç, Angela.
Egan is a good lead, Angela.
- Bu yeni bir başlangıç.
It's a new start. OK.
Sanırım sizinle kötü bir başlangıç yaptık Bayan Mooney.
Perhaps... you and I got off on the wrong foot, Ms. Mooney.
Mücadele yalnızca bir başlangıç.
Fighting is just the start.
Bu da bir başlangıç.
It's a start, I guess.
Bir başlangıç.
It's a start.
Ama parayı alıp gidersek, yeni bir başlangıç yapabiliriz.
But we take the money, we can walk away, we can have a fresh start.
Yeni bir başlangıç yapmalıyım.
I need to start over.
- Tuhaf bir başlangıç.
That's a weird way to start it.
Eski ipuçlarını atıp yeni bir başlangıç yapmak güzel fikir gibi geldi.
Yeah, seemed like a good idea to toss old leads, get a fresh start.
Başka bir yerde yeni bir başlangıç yaparız. - Hayatlarımız burada.
Start fresh somewhere.
Bu çok özel bir şeyin başlangıcı.
This is the start of something really special.
Bu belki de bir şekilde, neredeyse başlangıcında orada olmak kadar özel bir şey.
Perhaps in some way that's almost as special as having been there in the beginning.
Bu aslında bir diyaloğun başlangıcı.
And that's actually how a dialogue begins.
Dairesel bir izin başlangıcını görebilirsin şahdamarının hemen üzerinde.
You can just see the beginnings of a circular imprint just above the carotid artery.
Hayatta kazandığımız her şey için savaşmak zorunda kaldık ve bu da yeni bir savaşın başlangıcı.
We've had to fight for everything we've earned in our lives, and this is just the beginning of a new fight.
- Yeni bir kariyerin başlangıcı olabilir.
This could be like a whole new career for you.
Bir Walmart çalışanının başlangıç maaşı yoksulluk sınırının altında.
The starting salary for an employee at Walmart is below the poverty line.
Bayan Roosevelt birçoğumuz bunun kocanızın bir başka kampanyasının başlangıcı olduğunu düşünüyoruz.
Mrs.Roosevelt, many of us have a feeling, This is the beginning of the next election campaign for your husband.
- Ne güzel bir sohbet başlangıcı olur o.
Well, it's such a wonderful conversation starter.
En azından bir başlangıç.
It's a start, I guess.
Formülü ardışık bir şekilde bütünüyle dizemedim daha. Bulunanlar arasında pek çok karışık ilaç izine rastladım ama başlangıç listemde anabolik-androjenik steroidler bir karaciğer enzim önleyici, çeşitli metabolik güçlendiriciler metamfetaminler, goril testosteronuna benzer bir şey ve yalan olmasın bir tutam da tıbbî nane var.
I haven't fully sequenced the formula yet, if only for the multitude of trace drugs found, but my initial list includes anabolic-androgenic steroids, a liver enzyme blocker, various metabolic enhancers, methamphetamines, what appears to be gorilla testosterone,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]