English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Bir düşüneyim

Bir düşüneyim Çeviri İngilizce

1,369 parallel translation
Bir düşüneyim. Vejetaryen huevos rancheros, yumurta akı bir tür filtre edilmiş kafeinsiz capuccino tadı çoraptan geçirilmişe benziyordu.
I had vegetarian huevos rancheros, egg whites only, of course and then some sort of a filtered decaf cappuccino that was filtered through a jockstrap.
Bir düşüneyim.
Well...
Bir düşüneyim.
Let me think about it.
Bir düşüneyim.
Well, that depends.
Bir düşüneyim.
We need to think on it for sure.
Bir düşüneyim.
Let me think about that.
Bu da bir düşüneyim... 25 yıl desek onu da 2 ile çarpsak aşağı yukarı 50 eder.
That's, let's see... 25 years, multiplied by... 2, let's say... 50.
Dur da bir düşüneyim.
Let me see here. I guess...
Um, bir düşüneyim.
Um, let me think.
Bir düşüneyim.
Let's see.
- Bir düşüneyim.
- Let me think about it.
Bir düşüneyim.
Let me think....
Yeni plân. Bir düşüneyim.
New plan.
Ah, bir düşüneyim.
Oh, dear, let me think.
Bir düşüneyim.
Let me think.
Peki, bir düşüneyim, bir düşüneyim.
Okay, let me think. Let me think... What about...?
Bu konuyu bir düşüneyim.
Let me think about that.
Dur bir düşüneyim... Evet.
Let me think it over-
Tanrım, bir düşüneyim.
Jesus Christ, let me think.
Silahlarınızı hemen indirin ve ben de bu lazer neşteri kullanmamayı bir düşüneyim.
Put down your weapons, and I'll consider not activating this laser scalpel.
Bir düşüneyim.
Well, let me see.
Pekâlâ, bir düşüneyim.
Okay. Let me think.
Bence birlikte cinayet işlediğin birisini kaHrolası bir yabancı olarak görmek çok yanlış! Bir düşüneyim.
Oh, let me see.
Bir düşüneyim.
I couId look into it.
Bunu bir düşüneyim tamam mı?
Let me think about it, OK?
Bir düşüneyim.
I don't know. Let me think about it.
- Bir düşüneyim.
Let me think about it.
Dur bir düşüneyim.
Well, my man, let me think.
Bir düşüneyim.
Let's see. You're totally going to think I'm lame... but I can name all the presidents in order. Uhh.
Güzel soru. Bir düşüneyim.
Let me think about it.
Ben de bir düşüneyim dedim.
So I just said I'd think about it.
- Bir düşüneyim 8 peso.
Let's see, you owe me... 8 pesos.
Bir düşüneyim... 17 veya 18.
Let's see... 17 or 18.
- Bir düşüneyim.
- Uh, well let me see.
- Bir düşüneyim.
- Man, let me think...
Bir düşüneyim, 50, 60?
Let me think, 50, 60?
Bir düşüneyim, mükemmel saçlar, ayrık çene, seni benden çalmaya mı çalışıyordu?
Let's see, perfect hair, cleft chin, tried to steal you away from me?
Bir düşüneyim.
Let me guess.
Bir düşüneyim...
Oh... well...
Bir düşüneyim, tasarım var.
Let's see, there's design.
Bir düşüneyim sen neydin?
What's the word?
Bir düşüneyim, sadece- -..
Let's see, just...
- Pekâlâ, bir düşüneyim...
Okay, let's see...
Bir bira alın, ben de bunu düşüneyim.
Just get a beer and I'll think about it.
Ne yapabileceğimizi bir düşüneyim.
Let me see what I can do.
Bir düşüneyim. Tamam, buna benzer bir şeyimiz yok.
I definitely remember putting away a blue bowl with big white and yellow sunflowers on it.
- Bir düşüneyim.
Well, let's see.
Önce ona söyleyebileceğim bir şeyler düşüneyim.
Wait. Let me think of something to say to her first.
- Düşüneyim bir.
- Let me think about it
- Tamam, bunu bir düşüneyim.
All right, so let me think about this.
Tamam, iyisi mi yeni bir plan düşüneyim.
Better think of a new plan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]