Bu adam Çeviri İngilizce
67,983 parallel translation
Bu adam anlıyor.
This guy gets it.
Vali Tompson'ın suçlu buluduğu gün.. aslında bu adamın valinin karısını ve çocuğunu.. .. öldürmüş olduğunu duymuştum.
I heard that on the day Governor Thompson fled, it was actually this man who wielded the knife that killed his wife and son.
Bu adamı araştırmanı istiyorum, ekibini.
I need you to do some digging on this guy, his outfit.
Bu adamın tutumlarını da düşününce...
The kind of demeanor this fella has...
- Bu adam Rus muydu diyorsun?
And you're saying this fella was Russian?
Eziğin teki, artı olarak bağımlı işsiz güçsüz, parası yok hepsi birleşince de... Bu adam sence de etrafta soyulacak birilerini aramayacak mıdır?
You take a born loser, add a drug addiction, remove a job, fill his pockets with holes, mix in cold turkey, you think this guy isn't gonna drive around randomly looking for someone to rob?
Lanet yerin her yanında kuzenim var bu adamın da kuzenim olduğunu söylemiyorum da ayrıca kim bilir?
I got cousins all over the darn place, not that I'm saying that this fellow was a cousin, although who knows?
Bu adamın kötülüğü.
The evil of this man.
Bu adamı çıkar buradan.
Get this guy outta here.
Bu adamın yaptığını düşünüyorsan, yanılıyorsun.
Well, if you're thinking it's him, you're wrong.
Bu adamı.
This guy.
Bu adam mı?
That guy?
Ama bu adam ABD hükümetinden nefret ediyordu.
But this was a man who hated the US government.
Bu adamın çok önemli bir tanık olabileceği ikinizin de aklına gelmedi mi?
It never occurred to either of you this guy could have been a major witness?
Nerede bu adam?
Oh, come on.
Bu adamın nesi var?
What about that guy?
Lordum bu adam bana ait.
Lord, this man belongs to me.
- Yalvarırım Lordum, bu adam iradım olacak.
I beg you, Lord, he will be my income.
Bu adam Cumbraland'ın kralı olmak üzere işaretlendi.
This man is marked to become a king of Cumbraland.
Bu adamın sırf Cumbraland'ın kralı olmasından Alfred hoşnut kalmayacaktır.
Alfred would not be content with this man being solely King of Cumbraland.
Hiçbir koşulda bu adamın
Under no circumstances "
Tanrı'nın dili, bu adamın bodrum katında biralanma deneyimlerinden geliyordu.
God's tongue, it turns out, is an experimental, high-end hallucinogen this guys brews in his basement.
Aynı zamanda bu adam Kevin Garvey, tatildeki Amerikalı, bir ay önce Kurripa yakınlarında dolaşırken görüldü.
Meanwhile, this man, Kevin Garvey, an American holidaying down under, was last seen wandering the road near Kurripa nearly a month ago.
Bu adamı hayatımda hiç görmedim.
I've never seen this man before in my life.
Bu adamı tanıyor musun, Danni?
You know this bloke, Danni?
Bu adam spor spikerliğinden Yahwehliğe nasıl terfi etti hâlâ merak konusu.
But what it fails to clarify is how he went from being a sports announcer to Yahweh.
Bu adamı tanırım.
I mean, I know this man.
- Ama, bu adam kullanıyordu.
- Well, this man did.
Duyduğumuza göre bu adam zengin ailelerle karlı bir iş yürütüyormuş. Londra'nın çok ünlü ailelerinin ortadan kaybolması gereken baş belası üyelerini yanına alıyormuş.
This man, we were told, found it profitable to offer his services to wealthy families, some of the most prominent in London on occasion, with a need to make troublesome family members disappear.
Bu adama söz vermiştiniz. Hem de o adam hayalden ibaretken.
They were given to this man... when that man was just a fiction.
Ok şeklinde. Kimmy, bu adam sana eziyet etti. Seni aldattı ya da her neyse.
Kimmy, this man put you through hell... cheating on you or whatever.
İzin verseydi kravatını ben seçerdim. Birinin bu adamı giydirmesi şart.
You know, I would still be picking out his ties if he would just let me.
O paralar bu adamın sorumluluğuydu.
The man's responsible for his money.
İkimizde biliyor ki geleneksel metedolar bu adamın konuşmasını sağlamayacak.
We both know conventional methods won't get him to talk.
Bu adamın peşinden gitmek bunu senin mi yapman gerekiyor?
Going after this man... It has to be you?
Ama söylemeden edemeyeceğim bu kardeş başka bir anadan olmalı çünkü adam bayağı yaşlıydı.
Although I gotta say, brother must have been from another mother'cause man was he old.
Soyduğumuz adamın muhtemelen öldüğünü hesaba katarsak bu makulden de öte.
Which is more than fair, considering the fella we robbed is probably dead.
Bu gece altı adam kaybettim.
I lost six men tonight.
Madem sadıksınız neden bu kadar tehlikeli bir adamı öldürmek yerine tutuklamaya kalkıştınız?
If you are loyal to the governor, why attempt to arrest a man as dangerous as he rather than simply eliminating him?
O günden bu yana Uzun John Silver ve adamları benim adamlarımdan birini öldürdü. Senin dört adamını öldürdü. Dün gece de Underhill Malikanesi'ndeki bir aileyi sekiz yaşındaki kızları da dahil olmak üzere soğukkanlılıkla öldürdü.
Since that time, Long John Silver and his associates have murdered one of my men... murdered four of your men... murdered a family of three on the Underhill estate in cold blood last night, including an eight-year-old girl.
Şimdi, bu kulağa Rusça gelmiyor ama fotoğrafını Earl'e gösterdim ve "Evet, adamımız bu," dedi.
Now, that don't sound Russian, but I showed his photo to Earl, and he was like,
Bu gökten düşen adam da kim ki? Donald Wu.
Who the hell is this out-of-the-blue guy even?
Biletlerin parası ödenip alındıktan iki ay sonra benim adamım 5,000 $ ile ortaya çıkarken bu nasıl mantıklı geliyor?
How does that work when the tickets were bought and paid for two months before my guy came around with the 5,000 bucks?
Kaderine mahkum bir adamın hediyesiydi bu.
It was a gift from a doomed man.
Peder Trew! Bahsettiğim adam işte bu. İşte geldi!
Brother Trew, this is the man I've been speaking about.
Fiske, sen bu atlı adamın ölümden döndüğüne inanıyor musun?
You, Fiske... do you believe this horseman is back from the dead?
İçinde ne olduğunun gayet farkındaydın ona rağmen bu odaya kadar geliverdin artık bu odadan çıkacak güçte tek bir adam olabilir.
Knowing full well what is inside of you, you kept moving forward towards this very room and the one person powerful enough to take it out.
O gemide 42 korsan var ve ancak bir avuç adamı bu iş için ayırabilirim.
There are 42 pirates in the belly of that ship and I can spare no more than a handful of men to see to her.
- Kim bu adam?
Who is he?
Bilirsin, Nicole bu, adamım.
You know, Nicole, man.
Bu yüzden bu iş için doğru adam.
That's why he's right for this job.