English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Bu sabah mı

Bu sabah mı Çeviri İngilizce

5,835 parallel translation
- Dün gece mi, bu sabah mı?
- Last night or this morning?
Bu sabah Naveen başımıza ciddi bir şeyin geleceğini hissettiğini söyledi.
This morning Naveen said that he felt something important was gonna happen to us today.
Dün gece o gelmeden çoktan çıkmıştım bu sabah da geri gitmeden önce 20 dk bekledim.
I left way before he got back last night and then I didn't go back this morning until 20 minutes after he had left.
Onun yerine yarın sabah listemdekileri arayacağım onlar da kendi listelerindekileri arayacaklar çünkü sahtekâr olduğun haberi duyulunca bu ortama asla tekrar giremeyeceksin.
Instead, tomorrow morning, I am going to call my list of who's who who will in turn call their lists, because once word is out that you're a fraud, you will never grift in these circles again.
Bu sabah eski fabrikaya uğradım.
I stopped by the old factory this morning.
Bu sabah yakalamışlar. Yani öyle söylediler.
Freshly caught this morning, or so I'm told.
Avukatım bu sabah beni bilgilendirdi.
My lawyer told me the news this morning.
Bu sabah iş yerini aradım.
I phoned his job this morning.
Bu sabah kendimi ölü gibi hissediyorum, tamam mı?
I'm... I'm feeling pretty dead this morning, okay?
Bu sabah karışımını içmeye gelmedin.
You didn't come for your drink this morning.
Bu sabah karışımını içmeyi unutmuşsun.
You forgot to have your drink this morning.
Bu dersi, ettiğimiz tüm aptalca kavgalarda hatırladım. Her Noel sabahı saat beşte. Her pazar uyuklamalarında.
I carried that lesson with me through every stupid fight we ever had, every 5 : 00 a.m. Christmas morning, every sleepy Sunday afternoon, through every speed bump.
Sanırım bu yüzden sabahın dördünde "Figaro'nun Düğünü" bangır bangır çalıyor.
I'm guessing that's why you're blasting "Marriage of Figaro" at 4 : 00 in the morning.
Bu sabah uyandığım ve onu bir daha görmek istemediğimi söyledim.
I woke up this morning and I told her that I never wanted to see her again.
Bak bir şey demeyecektim, ancak bu sabah bana geldi çünkü sana onu gammazladığımı düşünüyor ki bende bunu bir şekilde yaptım...
Look, I wasn't gonna say anything, but she came at me this morning because she thinks I ratted her out to you, which, granted, I...
Onu bu sabah kovmak zorunda kaldım.
I had to fire him this morning.
Sabah beni Donna getirdi ancak akşam götüremeyecek. - Bu ne?
Donna drove me in this morning, but I'm gonna need a ride home.
Bu sabah parmaklarımı ocakta yaktım.
I burnt my fingers on the hob this morning.
Bu sabah Cecil'in ölüsünü gördüğümde hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
This morning, when I saw Cecil dead... I'd never felt happier in my life.
Şimdi ciddi bir hatırlatma yapalım arkadaşlar güvenlik güçleri bu sabah Abilene'de bir bankanın iki kişi tarafından soyulduğunu duyurdu.
And now, on a serious note, folks, the department of public safety has just put out an advisory for two men reportedly behind a violent bank robbery in Abilene this morning.
Bu sabah fermuarını.. çekmeni unutan aynı parçan mı?
Is it the same part of you that forgot to pull up his fly this morning?
İşlenmesi gereken dosya sayısının süresi yarın sabah 9'da sona eriyor. Fakat bu oranla, senin kızlar büyüyüp evlenene kadar tamamlayamayacağız.
The compstat numbers are due tomorrow at 9 : 00 A.M., but at this rate, we won't be finished until your daughters are grown and married.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama anneniz bu sabah aşırı tedirgindi.
I'm sorry to bother you, but your mother's extremely agitated this morning.
Dr. Weiss test sonuçlarım için bu sabah aramamı söylemişti.
Dr. Weiss said I should call this morning for my test results.
Bu sabah gözüne olağandışı bir şey takıldı mı Tom?
Anything strike you as unusual this morning, Tom?
Büyük John, bu sabah yumurtalara değişik bir şey yaptın mı?
- You do something different to the eggs?
Bu sabah hazırlamıştım.
I prepped it this morning.
Bu sabah telefonum çaldı. Arayan oydu. "Selam, beni tanıdın mı?" dedi.
Lo and behold, the phone goes off this morning, and it's her, and she says, " Uh, hi.
Bu sabah iş yerini aradım.
I called your office this morning.
Bu sabah mahkemeye çıkaracağımız bilirkişi apandisitten acile kaldırılmış.
The expert we were gonna put up this morning just got rushed to the hospital... appendicitis.
Bu sabah kaldığın yeri aradım. Saldırgandan bir iz var mı diye en dip köşesine kadar.
I searched your place this morning, top to bottom, inside out, looking for signs of the attacker.
Bu sabah sıktım.
I pressed it this morning.
Benden bu sabah para almalıydınız, hâlâ harçlığım varken.
You should have extort money from me this morning when I still had all of my day's allowance.
Sanırım bu sabah hapımı almıştım.
Think I took my pill this morning.
Sonra sabah Bayan Donahue müthiş pankeklerinden yapıyordu bu yüzden kahvaltıya da kaldım.
Then, in the morning, Mrs. Donahue was making these awesome blueberry pancakes, so I hung around for breakfast.
Ama o gece bu bebeği aldım ve çöpe attım. Ertesi sabah geri gelmişti.
But I took this doll that night and put it in a Dumpster, and the very next morning, it was back.
O yüzden bu sabah adamın kolunu kırdığımı düşündüm.
That's why I thought I hurt him this morning.
Bu sabah seni terslediğim için özür dilerim.
I'm sorry I snapped at you earlier.
Bu sabah dükkanı açtığımıza kesinlikle değdi.
It was so worth being open this morning.
Bu sabah olanlardan sonra geleceğini sanmamıştım.
Well, after this morning, I didn't think you would come.
Neyse, umarım sizler orada hoş vakit geçiriyorsunuzdur... ve dikkatli sür ve bir takım yeni ilanlar bu sabah geldi.
Anyway, I hope you guys are having a great time and drive safe, and.. Oh, a bunch of new listings came out this morning.
Şey, bu sabah tanıştım.
Yeah.
Bu sabah test yapmak için sadece bir kez fırsatım oldu. Ve yaptığımda 3.8'lik Weissman puanı elde ettik.
Um, now, this morning I really only had enough time to do one test, and when I did, we hit a Weissman score of 3.8.
Bu konuyu sabah konuşalım mı? Tamam.
Why don't we talk about it in the morning?
Pekâlâ Jerry, Bu sabah evden taşınacağın konusunda anlaşmamış mıydık?
All right, Jerry, I thought... I thought this morning we... we both agreed that you were leaving.
Bu sabah kalktığımızda bu orospu çocuğunun bize böyle bir şey yapacağını kim tahmin edebilirdi?
Who would have thought when we woke up this morning, that crazy mother fucker'd do us like this?
Baba neden bu sabah arkadaşımı korkuttun?
Dad, why did you bully my friend this morning?
Bu sabah biraz kaba bir şekilde işimiz bölündü o yüzden şimdi geldim işte.
I was a little bit rudely interrupted this morning, so now I'm back.
Evet, bu sabah eşyalarımızı topladık
Yeah, we packed up our stuff this morning.
Özür dilerim bu sabah çok meşgulum.
I'm sorry it's so busy this morning.
Doktor Lieberman'ın ofisinden bu sabah bir telefon aldım.
I got a call from Dr. Lieberman's office this morning. Yeah, so?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]