Bu çok heyecan verici Çeviri İngilizce
433 parallel translation
Bu çok heyecan verici.
Ooh. This is exciting, this.
- Bu çok heyecan verici.
- How very patriotic.
Evet, bu çok heyecan verici Bay Baker.
Yeah, it was so exciting, Mr. Baker.
Bu çok heyecan verici.
It's sensational.
Bu çok heyecan verici.
This is so exciting.
Bu çok heyecan verici!
- exciting What.
Bu çok heyecan verici!
This is so exciting!
Bu çok heyecan verici.
This is usually pretty exciting.
Oh, bu çok heyecan verici.
Oh, it is so exciting!
Bu çok heyecan verici!
This is exciting! .
Bu çok heyecan verici.
It's exciting.
Senin sıran.. Bu çok heyecan verici. 11 attın.
It's getting exciting 11 you got
Bu çok heyecan verici bir deneyim olacak.
It'll be an exciting experience.
Bu çok heyecan verici bir beklenti, efendim.
That's a thrilling prospect, sir.
Frasier, bu çok heyecan verici.
Do I make myself clear? Frasier, this is so exciting.
- Bu çok heyecan verici!
- Oh! That's so exciting!
Bu çok heyecan verici!
It's exciting!
Ki bu çok heyecan verici, ve bu harika saç kesimi, ve bu dünya tatlısı köpeği.
I couldn't help noticing this outfit and the way you walk, which is very exciting, and your terrific haircut, and this great-looking dog. Hi.
Bu çok heyecan verici.
That's very exciting.
Bu çok heyecan verici!
That's very exciting!
Bu çok heyecan verici.
It's just... It's so exciting.
Bu çok heyecan verici!
This is so thrilling'!
Bu çok heyecan verici.
Boy, that sounds real exciting.
Bu çok heyecan verici.
This is very exciting.
Bütün hayatim boyunca ecza dolabimdaydiniz, ve simdi, sizinle çalisiyorum ve bu çok heyecan verici.
You were in my medicine cabinet all my life, and now I'm, like, working with you, and it's just very exciting.
Bu çok heyecan verici.
That's really exciting.
Al, bu çok heyecan verici.
Al, this is so exciting.
Bu keşifler çok heyecan verici, Ama yakın zamanda dünya dışı bir canlıyla İrtibata geçmeyi beklemeyin.
These discoveries are exciting, but don't expect to be contacting extraterrestrial life on these planets any time soon.
Bu çanak çömlek parçaları, bütün bu heyecan verici bulgulardan çok daha öğreticidir.
Much more is learned from studying bits of broken pottery than from all the sensational finds.
Çok mutlu oldum.Tabii Harry'nin bu kadar heyecan verici olabileceğini hiç düşünmemiştim.
I'm so glad. Of course, I never thought Harry was very exciting.
Bu sözleri koskoca Noel Wheaton'dan duymak çok heyecan verici.
That sounds very exciting, coming from the great Noel Wheaton.
Bu harika, çok heyecan verici, böyle bir romantizmin tam...
Aren't we? It's wonderful, so exciting, having a romance right under our...
Bu avın çok heyecan verici bir yönü var.
There's something very exciting about the hunt.
Şu anda çok heyecan verici bir keşif... bu konuda ne yapasak yapalım?
It's a very exciting discovery... now, whatever the blazes do we do about it?
Bu soygun çok heyecan verici.
This caper is so exciting.
Çok heyecan verici bir geceydi, ve tarihin sonunu getiren bu tarihi olay boyunca sizlerle beraber olacağım.
and I will be with you right through this tremendous historic occasion - the end of history itself.
Bu, bence çok heyecan verici, sizce?
I find that very exciting, don't you?
Bu kampanyayı, eyalet tarihinin en çok konuşulan, en heyecan verici ve en önemli kampanyası haline getirdiniz.
You made this campaign the most exciting, the most important campaign in this state's history.
Burada olan sizler sanırım bu sunuşu çok ilginç... ve heyecan verici bulacaksınız.
For those here, I think you'll find the presentation interesting as well as very, very stimulating.
Sanırım bu geceki oyunu çok daha heyecan verici bulacaksınız. Ve çıkarınız da yüzbinlerce Pound olacak.
I think that you will find the game tonight much more exciting and the stake will be for many, many thousands of pounds.
"... bu hem bizim hem de kendisi için çok heyecan verici olur. "
"... it will be very exciting, both for us and for her. "
Bu bizim için çok heyecan verici bir olay.
You know, this is very exciting for all of us.
Bu çocuk çok heyecan verici.
So I was telling you, you know, this guy is, like, totally rad.
Bu görev çok heyecan verici.
- This assignment is so exciting.
Bu benim için çok büyük bir onur. Sizinle tanışmak çok heyecan verici.
It's such an honour and a thrill to meet you.
Tüm bu olanların feci şekilde biteceğini sanıyorsun, çok büyük bir son gibi, çünkü bunun heyecan verici olduğunu zannediyorsun.
You want to pretend this is all going to end tragically, something enormously final, because you find that idea exciting.
Bu sene, çok heyecan verici olacak.
You know, this year is going to be very exciting.
Bu sene, çok ama çok heyecan verici olacak.
This year is going to be very, very exciting.
Çok heyecan verici bir şey bu.
This is thrilling.
- Arkada iki, önde de üç kişi var bu çok heyecan verici! - Uçmaya hazır.
- It's ready to fly.
Bu çok heyecan verici, tatlım.
That's really exciting, sweetheart.
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok kötü oldu 29
bu çok para 46
bu çok güzeldi 52
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok önemli 351
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok kötü oldu 29
bu çok para 46
bu çok güzeldi 52
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok önemli 351
bu çok kolay 78
bu çok kötü 494
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok gülünç 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16
bu çok kötü 494
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok gülünç 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16