De gördüm Çeviri İngilizce
3,876 parallel translation
Onun göbeğini de gördüm.
And I've seen his navel.
Bu bakışları daha önce de gördüm.
Oh. I've seen those looks before.
Bu grubu sabah Kongre'de gördüm.
I saw that guy at the Capitol.
Onları ben de gördüm.
I've seem them.
Seni Nuit Sombre'de gördüm, içki almaya gitmiştim, ve seni arayacağımı söylemiştim.
I saw you at Nuit Sombre, we went for drinks, and I said I'd call you.
Evet, ben de gördüm.
Yeah, i saw it, too.
Evet.Ben de gördüm.
Yeah... I saw it too.
Onu işyerinde de gördüm.
I saw him at your shop.
- Ben de gördüm.
I see him as well.
Fena değilsin, ama daha iyilerini de gördüm.
Not bad, but I've seen better.
Seni daha önce de gördüm.
Hey, I've seen you before.
Bu sabah seni Riv'de gördüm.
Saw you at The Riv this morning.
Evet, onu ben de gördüm.
Yeah, I saw that.
Orada bulunduğum sürede neden buradayım ve bu hayvanlarla ne yapıyoruzu sorgulamama sebep olan başka şeyler de gördüm.
I had been there a while and I'd seen a few other things along the way that made me question why I was there and what we were doing with these animals.
Evet, ben de gördüm.
Yeah, I saw those, too.
- Daha kötülerini de gördüm.
I've dealt with worse people.
Beni gördü, ben de onu gördüm.
Oh, he saw me, and I saw him!
Bir yıldan fazladır Liz'i ne gördüm, ne de duydum.
I haven't seen or heard from Liz in over a year.
Yemek masasında bir çiçek buldum. Birkaç gün önce de komodinde bir kuş gördüm.
I found a flower on the dining room table and a bird on the nightstand a few days ago.
-... otuzbir çeken bir yunus gördüm. - Harbi mi? Benim de parmağım kırık, bizimkiler boşandı ve...
Yeah, well, my finger's broken, my parents are divorced, and my dad's a fairy, so...
- Evet, bugün ben de bir şeyler gördüm.
Yeah, I saw something today. What happened?
- Evet, ben de bir şeyler gördüm. Neler olmuş?
'Yeah, I saw something today, what happened?
Ne bir şey gördüm ne de duydum, hiçbir şey yazmayacağım!
I didn't see anything, know anything and won't write anything!
Kutuyu açtım, yüzüğü gördüm, bir de not iliştirilmişti :
- And I opened it, and it was a ring With a note in it that said,
Ama tatlım, birisi bunu bizim verandaya getirmiş ve ben de bunu sana güvenli bir yerde ve yanında biri varken vermeyi uygun gördüm.
But, honey, someone brought this by our stoop, and I just thought you should be somewhere safe when you found out... With somebody.
Bu güz öldüğünü gördüm ve sanıyorum ben de geleceğim.
I saw you die this fall and I think I'm following with
Hayır. Ben de bir şeyler gördüm.
I saw something, too.
Ben de bir şeyler gördüm!
I've seen things, too!
Ben de bir şeyler gördüm.
I saw something, too.
- Ben de gördüm tamam mı?
- I've seen it, too, all right?
Daha önce de böyle çözülmeler gördüm ve... ve ben ne?
I've seen this sort of unraveling before and... and I'm what? Spencer, save it.
Sperm'de bir takım şeyler gördüm.
And I thought I'd seen everything at Club Sperma.
Kaçmaya çalışırken bir haber başlığı gördüm. Dave de bir kulak buldu.
I escaped and I saw a news headline and Dave found an ear.
Ona gönderdiğin fotoğrafları gördüm, gece yarısı 2 : 00'deki tüm mesajları ve ayrıca üç günlük tatili bilmediğimi de sanma!
I saw the photos you sent him, all the texting at 2 : 00 a.m., and don't think I don't know about that three-day weekend!
Ben de pek çok şey gördüm, Carl.
I've seen things too, Carl.
Bir ara Five for Fighting'de bile çaldım ünlü olmalarından önce Ama hayatımda ilk kez bugünki gibi bir ışık gördüm.
I was briefly a member of Five for Fighting before they got big... and I have never in my life, felt the kind of spark... I did tonight.
Bu sabah Brew'da sana dik dik baktığını gördüm ve şimdi de bu.
I saw her stare at you in the brew this morning, and now this.
Ben de geçen hafta Sims oyununda o şeyle ne bok yediğini gördüm.
And I saw what you did on the sims last week... with the thing.
Siz de gördünüz. Ben gördüm.
I saw him.
Bir de tavuk gördüm.
And I saw a chicken.
Riv'de Rafael'i gördüm.
Well, I saw Rafael at The Riv.
Gördüm seni, söyleyeyim de..
I saw you, you know.
Ben de bunu aramızdaki buzları eritmek için bir şans olarak gördüm.
And I took it as a chance to break down his walls and offer my help.
Sonra uçakta bir sürü boş koltuk olduğunu gördüm ve ben de kendi çıkarımı düşündüm.
And then I saw there were hundreds... of empty seats on this plane and I thought to myself...
Catarius'u sadece bir veri dosyasındaki fotoğrafta gördüm. Bir de gençken kardeşimin bana okuduğu şiirden bilirim.
All I know of the Catarius is an image in a data file and through a poem my brother read to me when I was young.
Ben de payıma düştüğü kadar bağımlı gördüm.
I've seen my share of addiction...
Ben de kendi hayatımda çok sıkıntı gördüm. Adil olmayan bir şey gördüğümde anlarım yani.
I've had a lot of troubles in my own life, so I can see when things aren't fair.
Buraya doğru yürüyorduk, ben de adamlarının bu tarafa doğru yaklaştığını gördüm. Sonra ampul yandı. Birimizin bu işle bir ilgisi olduğunu düşünüyorsun.
We walk in here, and I see your boys pointing heat in this direction, light bulb... you think one of us had something to do with it.
Dün onu Saint-Louis'de bir barda gördüm. Şu üç serseriyle.
Yesterday, I saw him at a bar over on Saint Louis, with these three punks.
Ben de seni gördüm.
As I upon you.
- Öyleyse ben de zarar gördüm.
Then I too have been injured.