Diye düşünüyorum Çeviri İngilizce
3,337 parallel translation
Katile böbürlenerek izlemesi için bir fırsat zevk verecek diye düşünüyorum.
I think it would give the killer pleasure..... an opportunity to gloat.
Kolaylıkla alt ederim diye düşünüyorum.
I think I oughta be able to dispatch with him easily enough.
Yalnızca, Bonnet'i dışarı çıkarsam mı diye düşünüyorum.
I was just, uh, thinking of putting Bonnet out.
- Evet düşünsem mi diye düşünüyorum.
Wow, you been thinking about going back to work Rach? Yeah, thinking about thinking about it.
Üstlerimden bazıları pek güven vermediğini eklemem gerekir diye düşünüyorum.
Though I should add that some of my superiors don't give it much credence.
Uçakla gidersek daha güvenli olur diye düşünüyorum.
I think it might be safer if we flew.
Neden bu güzel mobilyalar üstüne,... senin beynini şuracıkta dağıtmayayım diye düşünüyorum.
I rack myself to think why I should not scatter your brains over this fine furniture.
Olağanüstü birisi olmalı diye düşünüyorum...
He'd just have to be... exceptional.
Ara sıra öğle yemeğini birlikte yersek iyi olabilir diye düşünüyorum.
I thought it might be nice if we ate lunch together from time to time.
Lila'yla sevişmelisiniz diye düşünüyorum.
I think you should make out with Lila.
Sürekli belki bir emekli asker hastanesinde komadayım ve bütün bunlar yalnızca bir rüya diye düşünüyorum.
I keep thinking maybe I'm in some VA hospital somewhere in a coma, and all this is just a dream.
Herkesin kendi zevki diye düşünüyorum ve o piyanist oldu -
I think everyone enjoyed themselves and that piano player was -
- Bunun yeri ve zamanı değil diye düşünüyorum.
- I don't think it's the time and place.
Anlamayan bir tek ben değilim diye düşünüyorum.
I know I'm not the only one who didn't get that.
Beyler, kişisel bilgisayarın finansal kapasitesini gözden geçirmemizin vakti geldi diye düşünüyorum.
Gentlemen, I believe it's time to reconsider the viability of the personal computer.
Ben de Steve'in mevcut görevini bırakmasının zamanı geldi diye düşünüyorum.
I do think it's time Steve step out of his current role, yes.
Şu kapıdan içeri girecek diye düşünüyorum sürekli.
I keep thinking he's going to walk back in.
Şehir gibi değildir diye düşünüyorum.
Not like the city, I imagine.
Acaba bir yanlış anlama mı oldu diye düşünüyorum.
Well, maybe we have had a misunderstanding.
Her seferinde daha aptal olabilirmisin acaba diye düşünüyorum...
Every time I think you can't get any stupider- -
- Onu koruyorsunuz diye düşünüyorum.
I feel like you're protecting him. I am.
Resimleri bitmemiş kalırsa bir şekilde buradadır diye düşünüyorum.
I guess if his work is unfinished, then he's still here somehow.
- Biz artık arkadaş değiliz diye düşünüyorum.
You may think we aren't friends anymore.
Gitti diye düşünüyorum ben.
I'm pretty sure it's gone.
Bu konu hakkında biraz daha konuşmak isterim ama, ondan önce, şu ana soruları aradan çıkarsak, iyi olur diye düşünüyorum.
I want to talk more about that, but I would love to get some basics out of the way first.
Satmalıyız diye düşünüyorum.
I'm thinking we should try and sell it, though.
Olabilir diye düşünüyorum, Adam.
You know what I think it could be, Adam.
Başka neler verebilirim diye düşünüyorum. Kemik iliği olur, kan kesin olur tabii.
I'm thinking about what I can give next... bone marrow, blood, for sure.
Bayan Beresford'la birbirimizle evlenme konusunda hemfikiriz diye düşünüyorum.
Well, I doubt Miss Beresford has any more wish to marry me than I her.
O olaya bir bölüm yetmez diye düşünüyorum.
Well, I don't think a single chapter could cover that.
Her şeyi kaydetmek işime yarar diye düşünüyorum.
I just feel the need to record everything.
Sorum şu, tweet atıyor musun? Twitter'da seni takip etmek insanların hoşuna gider diye düşünüyorum.
I should think people would rather fancy following you on Twitter.
Eve her gittiğimde kapıyı açacağım ve o gitmiş olacak diye düşünüyorum.
Every time I go home, I think I'm gonna open the door and she's not gonna be there.
Kimberly Yaeger cinayetinden beni tutuklasalarmış diye düşünüyorum.
I kind of wish they had arrested me for Kimberly Yaeger's murder.
Benimle hiç tanışmasan daha iyi olurdun diye düşünüyorum.
I just think maybe you'd be better off if you hadn't met me in the first place.
Haklı olduğu şeyler olabilir diye düşünüyorum.
Reckon he might be on to something.
"Şükürler olsun, durumu iyi" diye düşünüyorum.
And I think, "Thank God, he's OK, he's OK."
Kendi geçmişinize biraz dokunmadan gitmek istemezsiniz diye düşünüyorum.
Surely you don't want to leave Without touching a little of your history.
Ne zaman pirzola yesem "Şu an ölebilirim." diye düşünüyorum ve ciddiyim.
Every time I'm eating bacon, I think, "I could die right now," and I mean it!
Silahı jelibonla lolipop atmıyordu herhâlde diye düşünüyorum.
Well, I don't think his gun shoots gumdrops and lollipops.
Açıkçası haftalardır bunu sizinle paylaşsam mı diye düşünüyorum.
The thing is, I've been debating whether or not to share this with you for weeks.
En azından kitap diye düşünüyorum.
At least, I think it's a book.
Onları, zehirli çevrelerinden ve güvenmediğim ailelerinden uzaklaştırmalıyım diye düşünüyorum. Bunu söyleyeceğim için üzgünüm, Teddy, ama buna sen de dahilsin.
Well, I feel like I need to take'em away from a toxic environment, from a family that I don't trust, and I'm sorry to say, Teddy, but that includes you.
Dana'ya yardımcı nedimelerimden biri olmasını rica ederim diye düşünüyorum arkadaşım Emily de baş nedimem olur.
I thought I would ask your Dana to be one of my junior bridesmaids, and then my friend Emily is gonna be the maid of honor.
Dövme görmek istiyorum, çünkü o Koalisyon Kralları yavşaklarından olabilirsin diye düşünüyorum.
I would like to see some ink,'cause I think you might be one of those Coalition Kings scumbags,
Çünkü, bence özel bir psikoloğa görünmesi daha iyi olur diye düşünüyorum.
Because I would rather that he... You know, I think that he should see a private psychologist.
Sizin de kartınızı oynama vaktiniz geldi diye düşünüyorum.
I think it's time you show me yours.
Jason, bara insanoğlunca bilinen en eski Japon viskisini eklettiğimi bilmekten memnun olursun diye düşünüyorum.
Jason, you'll be pleased to know that I had the bar stocked with the oldest Japanese whiskey known to mankind.
Daha fazlasını yapabilirdim diye hala düşünüyorum,.. ... daha fazlasını ne olduğunu bilmemekle birlikte.
I still think I could have done more, except I don't know what the more is.
Bu ismi o haberi birinin yerleştirdiğini düşünüyorum. Harflerin Adamlarından biri geldiğinde bir şeyin eksik olduğunu anlasın diye.
I believe someone planted his name in that article... so that if a man of letters came looking for answers, he'd know something was amiss.
Islak hücreler diye bir sistemimiz var. Ancak bunların yeniden ele alınıp yenilenmesi gerektiğini düşünüyorum.
Look, I know there's a system in place for the wet cells, but I've been thinking it's time to review it and update it.