Dokun Çeviri İngilizce
1,722 parallel translation
Gitmeden önce dokun yanaklarıma sevgilim
Just touch my cheek before you leave me
Evet, saçına dokun.
Yeah, touch the hair.
Uyduğunuz tüm bu kurallar, bunu ye ama şunu yeme, buna dokun ama şuna dokunma, her bir şeyi tek şekilde yapmaktaki anlam ne?
I was myself again! - These rules you follow, eat this but not that, touch only this but not that, what is the meaning of doing each thing just one way?
Kendini okşa... ellerimin vücudunda gezdiğini farz ederek göğüslerine dokun.
Touch yourself. Squeeze your tits, imagine my hands on your body.
Işın kılıcıma dokun, Luke.
Touch my lightsaber, Luke.
Dokun!
Touch it!
Buraya dokun.
Touch me here.
Dokun ona anlamak için.
- Touch her to find out
Dokun buna, Johnny.
Touch this, Johnny.
- Dokun ve ilerle.
- Oh, it's touch and go.
" Gözüme dokun, Al.
" Touch my peeper, Al.
"Iyy mı" yoksa "kalçama dokun mu"?
"Ew" or "Touch my pooper"?
Dokun, iyi olur.
Touch it, better touch it right.
Sadece dokun ve ellerini hareket ettir Günahları bağışlama fikirlerini aklına al.
Just, uh, touch me, to wave your hands over me, have redeeming thoughts.
Gerçekten dokun, diğer türlü farklı gözükecektir.
Really touch it, otherwise, it would be different.
Şimdi ona dokun.
Now, touch her.
Oh, devam et, dokun ona.
Oh, go on, touch it.
Bana dokun da bağırayım.
Touch me and I'll scream.
Dokun bana.
Touch me.
Dokun. Sorun değil.
A little harder.
Dokun.
Feel it.
Hadi ama, sadece dokun.
Come on, just touch it.
Sana ait olana dokun.
Touch yours.
Bir kez dokun, Siddhu.
If you want touch me once.
Önce sol işaret parmağınla orbit altına dokun.
Now, first, what you wanna do is use your left index finger to palpate the infraorbital ridge.
Dokun bana.
Touch me
Göğüslerime dokun.
Touch my tits.
Bir dahakine bir düğmeni aç ya da adama dokun.
NEXT TIME, POP A BUTTON OR PUT A HAND ON HIM.
lütfen elime dokun.
Shirou, take my hand.
# Uzan ve bulutlara dokun
# Fly and catch those clouds
# Uzan ve bulutlara dokun
# Flay and catch those clouds
Ovalama kadın, hafifçe dokun.
Pat, woman! Pat, don't rub.
Düğmeye dokun.
Flick of the switch.
Dokun...?
May I?
Gel de dokun, Jemaine!
Come down and touch it, Jemaine!
- Ona dokun. - İşte.
- Here.
Bebeğim, ayaklarına dokun! Oh!
Baby, touch his feet!
- Dokun. - Ne?
Touch it.
Kılıca dokun.
Touch the sword.
Genç Ned'in gizli yeteneği üç basit kurala tâbi idi. Ölü şeye bir kere dokun, canlansın.
Young ned's secret gift was governed by tee simple rules - - touch a dead thing once, alive.
Ölü şeye bir daha dokun,... sonsuza kadar ölsün.
Touch a dead thing again... dead forever.
- Dokun haydi. Süreyi başlatıyorum.
Justouch it.I'm starting the watch.
- Alnıma dokun.
- Feel my head.
- Dokun.
Just feel it.
Müdür Skinner, Sürüngenleri Dokun ve Öğren Hayvanat Bahçesinden neden bu kadar erken ayrıldık?
Principal Skinner, why did we have to leave the Learn and Touch Reptile Zoo so early?
Parmağınla burnuna dokun, sonra da parmağıma dokun.
Use your fingers to touch your nose, and then touch my finger alternately.
Evet... şimdi parmağıma dokun... evet, şimdi burnuna, sırayla.
Yes... and then touch my finger... Yes, and touch your nose, alternately.
Mack, Carpenters'a ya da şempanzeye bir daha dokun da bak seninle nasıl kapışıyorum.
Mack, you touch the Carpenters or that chimp video again... -... and we got a scrap on our hands.
Zavallı hatuna dokun ve sor işte.
Touch the poor bitch and ask her.
Ayaklarima dokun... özür dile.
Touch my feet, apologise.
Dokun şu lanet şeye.
Just touch the damn thing.
dokunma 267
dokunmak yok 20
dokunmayın 52
dokunma bana 367
dokun bana 58
dokunmayın bana 39
dokun ona 21
dokunma ona 165
dokundu 21
dokunabilir miyim 37
dokunmak yok 20
dokunmayın 52
dokunma bana 367
dokun bana 58
dokunmayın bana 39
dokun ona 21
dokunma ona 165
dokundu 21
dokunabilir miyim 37