Dönecek Çeviri İngilizce
6,954 parallel translation
Ama yarın geri dönecek.
But he's gonna go back tomorrow.
Bir tanesi en bilindiklerinden kimyasal oymabaskı. Metalurjik deneylere dönecek olursak oymabaskısı çözümlemeleri metallerin enine kesitlerine uygulanır.
There's chemical etching, which is the most common, going back to metallurgical examinations in which etching solutions were applied to cross sections of metal.
Tamam, bu geçen geceki Molly muhabbetine dönecek,... ama bu heriften bende başka etkilenen yok mu?
Okay, this might be last night's Molly talking, but is everybody as turned on by that guy as I am?
Çar geri dönecek.. hayat daha iyi olacak..
The Tsar will be back, life will be better
Yerçekimi tarafından yönlendirilen, Dünya etrafında dönecek.
It will rotate around Earth driven by gravity.
Jones yine mi fıskiyeye dönecek?
Jones is gonna spew again?
En azından sizin dönecek bir eviniz var, öfkeli.
At least you got a home to go back to, angry one.
Bu gece yine Bonnie'yi görmeye başlayacağım ve her şey yine eskiye dönecek. Bunu daha önce duymadığımı mı sanıyorsun?
Tonight, I'm gonna see Bonnie again, and everything is gonna go back to the way it was because I have never heard that before.
Yine... Yarın arkadaşının evine dönecek misin?
Are you, uh... gonna go back to your friend's place tomorrow?
Sence geri dönecek mi?
Do you think he'll come back?
- Annem ne zaman dönecek.
- When's mom gonna be back?
İki ateş topu birbirlerinin etrafında dönecek.
TWO FIREBALLS ROTATING AROUND EACH OTHER
Hepsi geri dönecek.
They all come back.
- Deden birkaç saat içinde dönecek, Murph.
Grandpa will be back in a couple hours, Murph.
Eğer geri dönecek olsaydın oraya seni gömecektik.
Which is where we would have buried you if you'd ever... come back.
Dönecek.
She will.
Sam, annen birazdan dönecek.
Sam, your mom's gonna be right back.
Ayrıcalık yaparsam Gaston'un geri dönecek evi olmayacak.
If I make any exceptions then Gaston wouldn't have a home of his own to return to.
Ana melodi etrafında dönecek.
Just gets around.
- Dönecek demek.
Gets around.
Babama söyleyince deliye dönecek.
My dad is going to go nuts on me!
Bir daha buraya dönecek miyiz?
Are we ever coming back?
Yaşayanları ve ölüleri yargılamak için ihtişam içinde geri dönecek.
He will come again in glory, to judge the living and the dead.
Sizinle işim bittiğinde Dönecek her yer kan gölüne
And when I'm finished, it's gonna be a bloodbath
Bu sadece bir fikir. Aklandığı zaman, eve dönecek.
As soon as she's clear, she can go back home.
Çanın son sesiyle, gece yarısının son vuruşuyla büyü bozulacak ve her şey eski haline dönecek.
With the last echo of the last bell, at the last stroke of midnight, the spell will be broken and all will return to what it was before.
O kıza geri dönecek olursak, birkaç kişi daha var.
So to get back to the girl, there's a few more people along the way.
- Geri dönecek mi?
Will he be back?
Peder Oliver ne zaman dönecek biliyor musunuz?
Do you know when Father Oliver's coming back?
Nasıl geri dönecek?
How's he gonna find his way back, huh?
Ne zaman dönecek?
When does he get back?
Gilman deliye dönecek.
I think Gilman's gonna shit a brick.
Casey ne zaman dönecek söyler misin lütfen?
Could you please tell me when Casey will be back?
Sonra ( kekeleyen ) Ve o uyanır zaman, ona Arkadaş geri dönecek.
( STAMMERING ) And then when she wakes, tell her a friend will be back.
Ben, bu gece burada insan varlığının gelgit dönecek.
I will turn the tide of human existence here, tonight.
Bu daha sonra korkunç bir şeye dönecek mi?
Is this gonna get, like, scary?
Ama o zaman iş enseste dönecek.
- Yeah, well, with him we have incest.
- Nereye gidiyor? - Noel Baba birazdan dönecek çocuklar.
- Santa'll be right back, kids.
Merak etme SüngerBob, gizli formülü bulacağız ve her şey eski haline dönecek, herkes mutlu mesut falan olacak.
Don't worry, SpongeBob, we'll find the secret formula and everything will go back to the way it was, you know, all happy and junk.
Kevin mağaradan ayrılacak, dünyaya geri dönecek ve gelmiş geçmiş en büyük kötüyü bulana kadar da dönmeyecekti.
Kevin would leave the cave, go back to the outside world and he would not return until he had found his tribe the biggest baddest villain deserved.
Aramalarınıza dönecek vaktim yoktu.
I haven't had a moment to reply to your calls.
Pazartesi dönecek.
She'll be back on Monday.
Her prens, aynı gün doğanların kanıyla geri dönecek.
"Each prince shall return through the blood " of the two born of the same moon. "
- Geri dönecek, tatlım.
- He'll be back, sweetheart.
Hemen dönecek zaten.
I mean,'cause he's gonna be right back, and...
Annem deliye dönecek.
Now Mom's going to freak out.
- Geri dönecek.
- She'll come back.
Şansımız dönecek.
Our luck is going to change.
Geri dönecek.
He'll come back.
Bugün grupça şarkı söylemeyi öğrenmenin esaslarına dönecek ve ölüme meydan okuyan, takım kurucu güven egzersizlerine katlanacağız.
Today we are going back to the basics to re-learn how to sing as a group, while also enduring death-defying team-building trust exercises.
Geri dönecek.
She'll be back.