Döneceksin Çeviri İngilizce
2,824 parallel translation
Eve, bana döneceksin.
You're coming home to me.
Hiç konser vermeden eve mi döneceksin?
You're gonna go home without even playing a show?
Ne zaman geri döneceksin?
When are you coming back?
O zaman bana döneceksin, güneşim ve yıldızlarım.
Then you shall return to me, my sun and stars.
Geri döneceksin.
You'll come back.
Bu gece Apostolic Sarayı'na benimle birlikte döneceksin.
You will return to the Apostolic Palace with me tonight.
- Gün doğmadan döneceksin.
We'll be back before sunup.
Gerçek formuna geri döneceksin.
You will come to your true form.
Memleketine geri mi döneceksin?
You're going back to your hometown?
Eyalet Savcılığı ofisine geri döneceksin.
You're gonna be going back to the State's Attorney's office.
Hey, ne zaman geri döneceksin?
When do you want the tape back?
Sol ayağını öne koyup sonra döneceksin işte...
So you put your left foot in front and then you turn...
Geri döneceksin?
Will you drive me back?
Bu dosya kapanınca cerrahlığa geri mi döneceksin?
Once this case is over, you going back to surgery?
Bu olayı çözmezsem mezarında ters döneceksin.
Guilt trip from beyond the grave.
Geç mi döneceksin?
Oh. Late night?
Ortağına sırtını mı döneceksin yani? Dur, dur.
Oh, so you're just gonna turn your back on your partner?
Daha burada dikilecek misin yoksa işe mi döneceksin?
Now you're going to just stand here or go and work?
Boşuna abdest alma, yine geri döneceksin.
Don't waste time with ablution. You'll be sent back.
Sana söylediğimde çılgına döneceksin.
When I tell you, you'll freak out.
Ne zaman geri döneceksin? Geç!
- What time will you be back?
Sen geri döneceksin ve herkes burada oturmuş seni bekliyor olacak... Baharla beraber mutluluk gelene kadar, öyle mi hakikaten?
It will come back, but here all will sit and wait naviesh until spring of happiness.
Sonraysa yine bize döneceksin ve her şey yoluna girecek.
And then you're gonna come right back to us, and everything's gonna be fine.
Ne zaman döneceksin?
When are you coming back?
Bana geri mi döneceksin, yoksa onunla mı devam edeceksin?
Come back to me, or keep seeing him?
Kısa sürede tekrar büyük liglere döneceksin, adamım.
And you will be catching again in the bigs in no time.
- Ne zaman döneceksin?
- When are you coming back?
Ne zaman döneceksin?
When will you return?
Tıbbi bakım alacaksınız ve ailelerinize döneceksin.
You'll get medical attention and he returned to your familias.
Ama sen... geldiğin yere döneceksin.
But you... you're back to where you started from.
- Köye ne zaman döneceksin abi?
- when will you return to our village, brother?
Ona geri döneceksin, değil mi? Of!
You're gonna go back to him, aren't you?
Ne zaman döneceksin, Jerry?
When will you return, Jerry?
Eve döneceksin
And you're coming back here.
Kesinlikle güvenli bir şekilde geri döneceksin!
That you'll come back safe and sound!
Evi yeniden kiralamaya uğraşacak mısın, yoksa şehre geri mi döneceksin?
Will you be on the hunt for a fallback rental, or are you headed back to the city?
Evet, Lydia bir balon içindesin ama o çakıl koleksiyoncusu da diğerleri gibi seni terk ettiğinde eskiden olduğu gibi, dondurma yalayıp şarap çeken nevrotik kişiliğe geri döneceksin.
Yes, Lydia, you are in a bubble, but once the pebble collector dumps you like they all do, you'll go right back to being the ice cream-binging, wine-swilling, neurotic mess you really are.
Ne zaman döneceksin?
When are you comin'back?
Ne zaman tam gün çalışmaya döneceksin?
So when are you going back to work full-time?
Ne zaman geri döneceksin?
And when will you be coming back?
Bu külüstüre bineceksin, ve hangi cehennemden geldiysen oraya geri döneceksin.
You're gonna get in this crapbox and you're gonna go to whatever hole you crawled out of.
Yakında eski hayatına döneceksin. Bu acı tecrübeleri bir kabusmuşçasına arkanda bırakacaksın.
Soon you will be returning to your old life, and your dreadful experiences out there will seem like a bad dream.
Ne de olsa yarın döneceksin.
You can feed him tomorrow when you're home.
Benim bir yere gittiğim yok. Ama sen, ailenle birlikte Lübnan'a döneceksin.
I'm not going anywhere, but you and your family, you guys are going back to Lebanon.
Ne zaman döneceksin?
So when are you heading home?
Ve sen de benimle birlikte oraya döneceksin.
And you are going back there with me.
2 km sonraki yola gelince sağa döneceksin.
Uh, about a mile up ahead turn right onto the fire road.
Ne zaman eve döneceksin? "
What time will you be home? "
O insanları hapse tıkacağım ve işine geri döneceksin.
I will make sure they are punished by the law you can get back your job.
Antrenmanlara ne zaman döneceksin?
When you come back to training?
Evine hayatına ve ailene geri döneceksin, oysa ben ben her şeyimi kaybettim.
I lost everything.