Elbiselerini giy Çeviri İngilizce
113 parallel translation
Elbiselerini giy sonra görüşürüz.
You put on your clothes and we'll see you later.
Elbiselerini giy.
Get into your clothes.
Elbiselerini giy, Scalise.
Get your clothes on, Scalise.
Çık dışarı, defol! Elbiselerini giy ve buradan defol!
Put your clothes back on and get out of here.
Elbiselerini giy.
Put your clothes on.
Haydi giyin, elbiselerini giy.
Get dressed, put your clothes on.
En güzel elbiselerini giy ve eline de çiçek al. Çiçekler karanfil olsun.
Go home, put on your best suit, and buy her some carnations.
Pekâlâ, elbiselerini giy ; annemi biz götüreceğiz.
All right, get dressed because we're gonna drive my mother over.
Çabuk, onun elbiselerini giy.
Quickly, into his clothes!
Elbiselerini giy.
Put on your clothes.
Elbiselerini giy, bu gün eve gidebilirsin.
Go and put your clothes on, you can go home today.
Banyodan çık, elbiselerini giy, yangın merdivenlerinden sokağa in her zamanki gibi.
( panting ) Out of the bath, into your clothes, Hm, the usual.
Özgürsün! Elbiselerini giy!
Get your husband and run!
- Elbiselerini giy.
Get dressed.
Elbiselerini giy.
Get your clothes on.
Elbiselerini giy, Ringerman.
Put your clothes on, Ringerman.
Elbiselerini giy.
Get your clothes on!
Elbiselerini giy ve git.
Get dressed and get out.
Elbiselerini giy.
- You got it. Klinger? - You got it.
Pekâlâ, elbiselerini giy birlikte tekrar deneyelim.
All right, put your clothes back on, and we'll try it again together.
Elisabeth, elbiselerini giy.
Elisabeth, get dressed.
Elbiselerini giy!
Get your clothes on!
Elbiselerini giy!
And put your clothes back on, my dear!
Uslu bir çocuk gibi elbiselerini giy.
Put your clothes on like a good boy.
- Ne? - Elbiselerini giy.
- Get your clothes on.
Acele et de elbiselerini giy.
Hurry up and get dressed.
Dinle, küçük bayan, hemen elbiselerini giy ve evimden defol!
Listen, missy, you just better put your clothes back on... and get the hell out of my house.
- Hemen elbiselerini giy!
- Get your clothes on now!
- Elbiselerini giy.
- Get your clothes on.
Lori, elbiselerini giy, teyzen geldi!
Lori, get your clothes on! Your aunt's here.
Elbiselerini giy de gidelim artık, ha?
- Why don't you get your clothes and let's go.
Elbiselerini giy.
NOW PUT YOUR CLOTHES BACK ON.
Elbiselerini giy.
NOW PUT YOUR CLOTHES ON.
- Elbiselerini giy.
- Put on your clothes.
En güzel elbiselerini giy ve çık.
Just get all dressed up in your Sunday best and leave.
on dakika sonra aşağı gel Elbiselerini giy, yapacak çok işimiz var.
Come down in ten minutes we have a lot of work to do... and do come with some clothes on.
En güzel elbiselerini giy, çünkü işin bitince... seni ait olduğun yere, sokağa bırakacağım tatlı çocuk.
Wear your favorite dress,'cause when you're done I'm putting you on the street where you belong, cutie.
Şimdi... Git ve elbiselerini giy.
Now, go and get dressed.
Elbiselerini giy.
Go put your clothes on.
Hayatı senin ellerinde, Liberty. Elbiselerini giy.
His life is in your hands, Liberty.
Elbiselerini giy. Eğlenceye gidiyorsun.
Dress yourself up, you get taken out somewhere fun.
Devam et ve git iş elbiselerini giy, böylece ev almak için yılda 30-40 bin dolar kazanabilirsin.
Go ahead and wear your business suits, so you can make $ 34,000 a year and buy your condominium.
Elbiselerini giy.
Get dressed!
- Git de güzel elbiselerini giy.
- Go put on your nice clothes.
Giy elbiselerini.
Put your clothes on.
Lütfen elbiselerini geri giy!
Please, put your clothes back on!
Giy bu yüzden eski elbiselerini
Then take thine auld cloak about thee
Elbiselerini giy.
Get dressed.
Giy elbiselerini.
Put some clothes on.
Hey, giy elbiselerini.
Hey, put your clothes on.
Inga, giy elbiselerini!
Inga, get your clothes on!
giyiniyor 17
giyin 144
giyiniyorum 17
giysi 29
giyinin 30
giysiler 27
giyinsen iyi olur 19
giysilerini çıkar 18
giy şunu 55
elbise 45
giyin 144
giyiniyorum 17
giysi 29
giyinin 30
giysiler 27
giyinsen iyi olur 19
giysilerini çıkar 18
giy şunu 55
elbise 45