Evet dedi Çeviri İngilizce
1,562 parallel translation
Ann evet dedi.
And she said yes.
Ama gözlerin evet dedi.
But your eyes said yes.
Evet dedi.
She said yes.
- Evet dedi.
- She said yes.
Evet dedi.
He said yes.
O da evet dedi.
And she said yes.
Annesi her isteğine evet dedi. Küçüklüğünden beri böyle.
Her mother just, you know, completely yessed her to death from the time--she's spoiled.
Bayan evet dedi.
She said yes.
Evet dedi, millet!
She said yes, everybody!
Evet dedi.
- He said yes.
Donna evet dedi mi?
Did Donna say yes?
- Evet dedi.
- He said yes.
Peki, Peder buna evet dedi mi?
And the Old Man said yes to that?
Evet, görünmezlik dedi.
Yes, he said invisible-ing.
Evet, dedi ki "Anahtarlar hala bende."
Yeah, he said, "I still have those keys."
"Evet ya da hayır" dedi.
And she says, "Yes or no."
- Evet, o dedi.
Yes, she did.
Balkabağı mı dedi bana? Evet.
Did he just say the word "pumpkin" to me?
"Evet" mi dedi?
She said "yes"?
Dedi ki, "Evet, evren kurallı bir yer ancak ahenk, bununla ne demek istediğini bilmiyorum."
He said, " Yes. The Universe is lawful. But harmony, I don't know what you mean by that.
Evet, çocuklar, İşte bu Joe Lee'nin Aniston'a girdiği zaman ve şöyle dedi
And so, class, that is when Joe Lee countered back to Aniston and said things like -
Gerçekten mi? - Evet. "Arkadaş olalım" dedi.
Yes, he said he wants us to be friends.
- Evet, dedi ki...?
Yeah, he said...?
evet? evet, o... o dedi ki, ah, dedi ki... sen ve Jimmy..
Yeah, he... he said that, uh, that you and jimmy are, uh... ah, forget about it.
- Evet mi dedi?
She said yes?
Sana Alkışçı mı dedi? Evet.
He called you "clappy"?
Evet, o da tamam dedi!
Yeah, And He Said, "Yes."
Evet, hemen gitmesi gerekti ve hoşça kal dedi. Ve sonra...
Yeah, He Had To Rush And Say Good-Bye,
Evet, Albano'nun yanında dedi.
Yeah, right next to Albano's.
Evet, Alan merhaba dedi.
Yeah, Alan says hi.
Evet, dedi ki elbet birileri yapacak, ama eğer o yaparsa, en azından güvende tutarmış.
Yeah, he said someone would, sooner or later, and if he could figure it out, he could keep it safe.
- Evet, ne dedi? Henüz bilmiyorum.
I don't know yet.
Evet, Phyllis bana Michael dedi.
Yup, Phyllis called me Michael.
O da "Evet ama bu benim fikrimdi." dedi.
I was like, "Yeah, I know it's your idea, but it's like your idea for me."
Sonra, Ted sesimin tuvaletten geldiğini duydu. Ve "Tanrım, sen misin?" dedi. Ben de " Evet, Ted.
So Ted hears my voice coming out of his toilet... and he says, "God, is that you?"
Evet, ah, düğün ayın 18'inde olmalı çünkü Nick, Amerika Açık'ta oynuyor, ve Tiger Woods dedi ki- - - Freddy.
Yeah, uh, the wedding has to be the 18th, because, uh, nick's playing in the U.S. Open, and tiger woods said- - freddy.
- Şu herif sana orospu mu dedi? - Evet, ama salla.
This guy called you a cunt?
Günahın dibine vursam da ama mütevazı aşkım alelade büyümeme seyirci ilk aşık olduğumdan beri usulca çekti beni sorguladı "Eksik kalan bir şey mi var?" dedi "Evet, aşık olmalıyım" dedim o da, "Zaten aşık olmuşsun." dedi.
Guilty of dust and sin. But quick-ey'd Love, observing me grow slack From my first entrance in,
- Evet. "Aklıma yatmadı" dedi.
- Yeah. Said "it doesn't feel right."
evet, ne dedi söyle?
yes. what did he say?
Aa, evet, öyle dedi.
Oh, yeah, there was that. I can't believe he's still trying to control my life.
Adamın elinde köpek ısırığına benzer bir şey vardı dedi. Evet.
He's got what she thinks could be a dog bite on his hand.
- Evet, dedi.
- Yes, he did.
- Adam evet dedi.
- The man said yes.
"Bir grupta mısın?" dedim. "Evet, bir gruptayım" dedi.
So I said, "You in a band?" And he said, "Yeah, I'm in a band."
- Evet şerif de öyle dedi
Yeah, that's what the sheriff said.
- Evet, ama nasıl bir yardım bu, hayatım bitti dedi Jack
All right, so they helped each other, but what happened?
Bana baktı ve gülümsedi, "Evet, baba" dedi ve gözlerini kapattı.
He looks at me, smiling, and says : "Yes, dad." And hides his eyes.
O da gözlerimin içine bakıp tam üç kez : "Evet." dedi.
He looked me in the eye and said, "Yes." Three times.
Evet, dostum, bana "Naber?" dedi.
Yeah, man, he said "What's up?" to me.
Evet, sanırım babasına senden nefret ediyorum dedi.
Yes. I mean she told her father, Dad, I hate you.
evet dedim 36
dedi 2780
dedim 2548
dedin 389
dediğim gibi 696
dedim ki 533
dedim sana 45
dedim ya 211
dediğin gibi olsun 64
dedikodu 28
dedi 2780
dedim 2548
dedin 389
dediğim gibi 696
dedim ki 533
dedim sana 45
dedim ya 211
dediğin gibi olsun 64
dedikodu 28
dedim mi 23
dedi ki 559
dediniz 105
dediler ki 65
dedin ki 68
dedin mi 21
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dedik 42
dediniz ki 18
dedi ki 559
dediniz 105
dediler ki 65
dedin ki 68
dedin mi 21
dediğinde 40
dediğimi anladın mı 22
dedik 42
dediniz ki 18
dedi bana 31
dediler 218
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğine göre 48
dediğiniz gibi 52
dediğimi yap 216
dediğini duydum 33
dediğimi yapacaksın 16
dediler 218
dediği gibi 26
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğine göre 48
dediğiniz gibi 52
dediğimi yap 216
dediğini duydum 33
dediğimi yapacaksın 16