Fena değilim Çeviri İngilizce
190 parallel translation
O raddeye gelene kadar fena değilim.
Till I get around to that, I'm doing all right.
Fena değilim.
Not bad.
- Fena değilim.
- I'm all right.
Ben fena değilim.
I'm not bad. Here.
- Fena değilim.
- Not bad, not bad.
Ben hiçbir şeyden fena değilim.
I'm not bad with anything.
- Fena değilim.
- I feel fine, fine.
Fena değilim.
- Not bad.
Fena değilim ama şunlardan kurtulalım.
Not bad, but it's a bit heavy Get rid of that
- Fena değilim.
- Not so bad.
Fena değilim, sağ olun doktor.
How are you? - Not too bad, thank you, doctor.
- Fena değilim, fena değilim.
- Not bad, not bad at all.
- Siz...? - Fena değilim.
Not so bad, how's yourself?
Fena değilim.
Not too bad, doctor.
- Fena değilim.
- Not bad. How about you?
- Fena değilim.
- I'm OK.
Fena değilim de mi?
Not bad?
Fena değilim.
I'm not too bad.
- Fena değilim.
- All right.
- Bu çöplüğe rağmen fena değilim.
- Not bad, considering I'm in this dump.
Mızıkada fena değilim.
I am not bad on the mouth organ.
Fena değilim.
I'm okay.
Hiç fena değilim.
Not bad.
Bugün fena değilim, biraz titriyorum.
Not too bad today. A bit shaky.
- Fena değilim.
- I suppose.
- Sen nasılsın peki Nicholas? - Fena değilim ben de.
- How are you feeling, Nicholas?
- Fena değilim.
- Not too bad.
Ama fena değilim.
I can hold my own.
- Sanıyorum, fena değilim.
- Tolerable, I reckon.
Fena değilim.
I " m not bad.
- Fena değilim.
- Oh, I do okay.
- Fena değilim.
- I'm okay. How're you?
Yaşını almış, gözden çıkarılmış, saçı başı rezil biri için hiç fena değilim.
Oh, not bad for an over-the-hill discarded, stringy-haired loser.
Ölmek üzere olan bir adam için fena değilim.
Not bad, for a man about to die.
-... "fena değilim", "iyiyim" gibi.
It means, um, " I'm all right.
Nasılsınız? Fena değilim, Jackie.
Not too bad, Jackie.
- Fena değilim, Jim.
You well? Not bad, Jim.
Fena değilim.
All right, I guess.
Fena değilim.
Oh, not too bad.
Yine de, fena değilim.
Not bad, considering.
- Fena değilim!
- I'm okay!
- Fena değilim.
- Not bad.
Çaylak olarak fena değilim, değil mi?
Not bad for a rookie, huh?
- Fena değilim.
- Okay.
Fena değilim.
[sighs] I USED TO PLAY MARBLES.
Çok da fena bir fotoğrafçı değilim, değil mi?
I'm not a bad photographer, am I?
Şey, ben de en iyi halimde değilim. Söylemem gerekir ki, bu şey fena değil. Nedir?
So whenever you're ready... you just go ahead, huh?
- Fena değilim.
GOT YOUR LAUNDRY.
Fena değilim.
As always. Well!
Tamam, çok yakışıklı değilim... ama fena sayılmam. 10 üstünden 7 alırım.
I'm not great looking but pretty good. Admit it. About a 7.
Çek parmaklarını boğazımdan çünkü kolay sinirlenen, terslenen biri değilim....... ama tepemde attığında fena yaparım.
I prithee take thy fingers from my throat for though I am not splenitive and rash yet have I something in me which let thy wisdom fear. - Hold off thy hand.
değilim 815
fena değil 1160
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
fena sayılmaz 95
fena fikir değil 86
fena değil 1160
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
fena sayılmaz 95
fena fikir değil 86