English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ I ] / Itiraf edin

Itiraf edin Çeviri İngilizce

158 parallel translation
Onu öldürdüğünüzü itiraf edin!
Confess that you killed her!
Hadi efendim, itiraf edin.
Come on, sir. Own up.
Sen ve o itiraf edin, açıkça kabul etsen bunu nezaketsiz... Neden kesmiyorsunuz?
To confess that you and he, to admit openly without delicacy that you... why do you stop?
Cinayete yönelten bu günahkar tutkunuzu itiraf edin.
Admit the sinful passion that led to the murder.
Itiraf edin, yoksa üstünüzü ararim.
Do you want to say so, or stand for a frisk?
Biz gelmeden önce buralarin daha güzel oldugunu itiraf edin.
tell us about what a nice community it was before we came and spoiled it.
Şimdi o adamı öldürdüğünüzü itiraf edin.
Now, do you admit that you killed this man?
Ayağa kalkıp itiraf edin!
Stand up and confess!
Her şeyi itiraf edin... Bir şey saklamayın... Boş vaktiniz kalırsa benim için de iyi bir şeyler söyleyin.
Confess everything, don't hide anything and if you have any spare time just put in a good word for me too.
Dürüstçe itiraf edin :
Confess honestly :
Öyleyse, itiraf edin Bay James.
Then admit it, Mr James.
Hadi itiraf edin.
Oh, come on.
Günahlarınızı itiraf edin!
Confess your sins.
Hayatın korkunç bir şey olduğunu itiraf edin.
Life is a dreadful business.
Haydi, itiraf edin.
You may as well own up, Monsieur.
Paskalya öncesi Çarşamba'sındayız! İçkilerinizi indirin ve günahlarınızı itiraf edin.
Now remember, as far as anyone knows, we're a nice, normal family.
Bence burada oturup hiçbir şey yapmamaya katlanamadığınızı itiraf edin artık.
Might just as well admit it, Mr. Poirot, you can't stand being cooped up here, on your own, away from all the action.
Yaşımın 30 ila 50 arasında olduğunu düşünüyorsunuz, itiraf edin.
You think I may be of an age between 30 and 50 - confess it.
Her ikinize de soruyorum kalplerdeki bütün sırların açığa çıkacağı Mahşer Günü'nde cevaplayacağınız şekilde evlilik bağıyla meşru olarak birleşmenize içinizden birinin bir manisi olduğunu biliyorsanız bunu şimdi itiraf edin.
I require and charge you both as you will answer on the Day ofJudgment... when the secrets of all hearts will be disclosed... that if either of you know any impediment... why you may not be lawfully joined together in matrimony... do now confess it.
Ona aşıksınız, itiraf edin.
You love her. This is the street where love lives.
Bir ; itiraf edin ki, bu size ilgi çekici geliyor iki ; bugün karar vermek zorunda değilsiniz.
First, admit to yourself that it sounds intriguing second, you don't have to decide today...
Ayağa kalkın kutsal evlilik yataklarını kirletmiş olanlar. Günahlarınızı itiraf edin.
Stand all you who defiled your sacred marriage beds and declare your sin.
Bay Walker, ömrünüzde bir kez olsun, doğru şeyi yapın ve itiraf edin.
Show's over, Mr. Walker. For once in your life, do the decent thing and admit it.
Hadi itiraf edin.
Come on, confess.
Tanrı aşkına itiraf edin işte!
For God's sakes, just confess!
Burada biraz önyargılı olduğunuzu itiraf edin.
You have to admit to a slight bias.
" Oğlunuza ne olduğunu çok iyi biliyorsunuz, kurban gibi davranmayı bırakıp, itiraf edin sizi katil hayvanlar!
"You know Goddamn well what happened to your kid " so stop acting like victims and confess, you murdering murderers!
İtiraf edin, utanmazlar! Ya da suçsuzluğunuzu ispatlayın! "
Admit it, you wretches, or prove your innocence!
İtiraf edin. "
Own up. "
İtiraf edin.
Confess.
İtiraf edin, Albay, bir kanun adamı olarak ufak da olsa, şüphe uyandıran bazı pürüzler olduğunu siz de hissetmiyor musunuz?
Come, Colonel, as an offiicer of the law, don't you feel there are some slight grounds for suspicion?
- İtiraf edin, bu iş bitsin.
Confess and it will all be over.
İtiraf edin Madam, Paul buraya geldiğinden beri çok şey değişti.
But, madame, you must admit, it's been lively since Monsieur Paul came here.
İtiraf edin ki, hepsi bir araya gelince...
All this put together...
İtiraf edin, mükemmel olmuş, öyle değil mi?
Excellent lettering and spelling, don't you think?
Ölmekten korkuyorsunuz değil mi? İtiraf edin!
So you are a sissy, you are afraid to die, admit it!
İtiraf edin.
Admit it.
İtiraf edin efendim.
Admit so, sir.
İtirafımı kabul edin Peder. Ölüyorum...
Take my confession, Padre, I'm dying...
- Şu anda sana sahibiz. - Devam edin, bir itiraf uydururun beni de ferahlatırsınız.
- We could book you now.
İtiraf edin Doktor, şu insanlara saldıran büyük devasa yaratıkla ilgili bir şeyler biliyorsunuz, değil mi?
Now, admit it, Doctor. You know something about that big hulking creature that's been attacking people, don't you?
Aramızda itiraf edin.
Confess between us.
Dr Linden... İtiraf edin.
Confess, between us.
İtiraf edin. Okulda oturup bu otuzbircilerin çekmesini izlemek zorunda kaldım.
I had to sit in school and watch these wankers add up on their fingers.
İtiraf edin!
Look into my heart!
İtiraf edin!
Confess!
İtiraf edin!
Confess now!
Günahlarınızı itiraf edin!
Confess our sins!
İtiraf edin beyler.
Confess, fellas.
Yalanınızı itiraf edin ve bu şov sona ersin.
Admit you lied.
İtiraf edin, yada siz tüm lanet olası takım... ... üsse kalan 6 mil yolu yürüyerek gidersiniz.
Fess up, or the whole damn drag-ass squad........ does the airborne shuffle six miles back to base.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]