Işe gitmeliyim Çeviri İngilizce
417 parallel translation
Evet, işe gitmeliyim.
Yeah, I-I gotta get to work.
Şimdi işe gitmeliyim.
I have to go to work now.
Şey, ilk olarak yarın sabah işe gitmeliyim.
Well, I have to get to work tomorrow, for one thing.
Neyse, artık işe gitmeliyim.
Well, I'll be off to work then.
Artık işe gitmeliyim.
I'm going to work now.
İkinci olarak, çok geç oldu ve yarın erken kalkıp işe gitmeliyim.
Second, it's terribly late, and i must get up early to work.
Şimdi işe gitmeliyim.
I must get to work now.
Şimdi işe gitmeliyim.
I gotta go to work now.
- Ben işe gitmeliyim.
I got to get to work.
- Sabah işe gitmeliyim.
- I have to be at work in the morning.
Leo, tatlım, işe gitmeliyim. Norma birazdan burada olur.
Leo, honey, I have to go to work now and Norma should be here any sec.
Her neyse, artık işe gitmeliyim.
Anyways, I have to go to work now.
Çarşafları değiştiririm, ama sonra işe gitmeliyim.
I'll make it up. But then I have to go to work.
Şimdi işe gitmeliyim.
I must go to work now.
- Ben bittim ve yakında işe gitmeliyim
I'm beat, and I have to go to work soon.
- Tamam işe gitmeliyim.
- All right, I gotta go to work.
Ben de işe gitmeliyim.
I gotta get to work.
Onun var ve adı Ted. Şimdi işe gitmeliyim.
Well, he's got one and it's Ted and I gotta get to work
- İşe gitmeliyim.
- Well, I got to get to work. - Tommy, dear.
İşe gitmeliyim.
I gotta go to work.
İşe gitmeliyim.
I have to go to work.
Hayır, hayır, işe gideceğim. Gitmeliyim.
No, no, I'm going to the firehouse.
O zaman işe koyulalım, şimdi gitmeliyim!
Let's do our parts, I'll leave now
İşe gitmeliyim.
I gotta get to work.
İşe gitmeliyim.
I have to get to work.
- İşe gitmeliyim.
- I have to go to work now.
İşe gitmeliyim.
I should be getting to work.
- Hey, ben işe gitmeliyim.
Hey, listen.
İşe gitmeliyim.
Well, I have to be going to work.
İşe gitmeliyim.
I've got to go to work.
İşe gitmeliyim.
I gotta go to work! - Wait for me!
- Pekala, İşe gitmeliyim, ve... - Fevkalade.
Well, I have to go to work, and...
İşe gitmeliyim.
I gota get to work.
Ben gitmeliyim, işe geç kaldım.
I'M LATE FOR WORK. I'M GONNA GO NOW.
İşe gitmeliyim.
I must get to work.
- İşe gitmeliyim.
- Got to get back to work.
Hey, Çekil! İşe gitmeliyim!
It's eight o'clock.
İşe gitmeliyim.
I'm going to work.
İşe gitmeliyim, yani...
I gotta get going to work, so...
İşe gitmeliyim.
I got to get to work. All right.
İşe gitmeliyim. Bekle.
What are we doing tonight?
İşe gitmeliyim.
I gotta get back to work.
İşe gitmeliyim ve Mindy'e gözlerimi oydurmalıyım.
I gotta go and get my eyes scratched out by Mindy.
İşe gitmeliyim.
I have to leave for work.
İşe gitmeliyim Jeannot.
Have to go to work, Jeannot.
Harikaydı. İşe gitmeliyim.
I gotta get to work.
İşe gitmeliyim!
I gotta go to work!
- Pekala, İşe gitmeliyim, ve...
- Well, I have to go to work, and...
İşe gitmeliyim. Hoşça kal!
I have to go to work...
İşe gitmeliyim.
- I gotta go to work.
Okula gitmeliyim, sen de işe gitmek zorundasın.
I have to get to school, you have to get to work.