Işler Çeviri İngilizce
36,370 parallel translation
Bilirsiniz, gönüllü işler, spor... geziler, öyle şeyler.
You know, volunteer work, sports, field trips, stuff like that.
Burada işler zor olduğundan seni görmeye gelemedim.
I couldn't go see you because things are difficult here.
Joana bulunduğumuz yere yanlış işler yaparak gelmiş olabiliriz. Ama şu anda doğruyu yaptığımıza inanıyorum.
Joana... we may have gotten where we are doing things the wrong way... but I believe we're doing the right thing now.
Ezequiel, işler kontrolden çıkıyor.
Ezequiel, the situation is getting out of hand.
Cole şahsı içeri aldı belki de birbirlerini tanıyorlardı ve bir sebepten işler çığırından çıktı.
Cole let the person in, so maybe they knew each other and for whatever reason, things turned ugly.
Yaptığınız işler.
You guys do.
Şimdilik işler iyi gidiyor.
So far, so good.
Su yeterli derinlikte olursa planımız hala işler vaziyette olur.
The water should be deep enough that our plan will still work.
"Bu hediyeyi Ralph'a sevgilerimle birlikte ilet. Halletmem gereken işler var."
" Give this gift to Ralph with my love.
Ben yapsaydım Toby anında beni okur ve bir işler çevirdiğimi anlardı. Teşekkürler.
If I made it, Toby would have read me in an instant and knew I was up to something.
Gördüğün gibi işler tersine döndü, uzaktan kumandalı tüfekler de heklenebiliyor tabii takımında bir adet Riley varsa.
You know, it turns out, remote sniper rifles can be hacked if you've got a Riley on your squad.
- Ruhlarla uğraşırken işler gerçekten çok ama çok- -
'There are certain pitfalls with an exorcism'and things you have to watch out for.' Oh, shit.'When playing with spirits things can go really...' '.. really, really...'
Ve işler sarpa sararsa, bu çok hızlı olur.
And when things go bad, they go bad fast.
Kim için anlaşmıştık ama işler değişti
We had a deal for Kim, but that's on ice
Bu işler nasıldır bilirim
I know how things work
Tamam çocuklar, dışarı çıkın ve çocukluğunuzun keyfini çıkarın. Çünkü işler biraz karışacak.
Okay, guys, go play outside, and enjoy your childhood,'cause it only gets more complicated.
Den aniden işi bırakınca işler yoğunlaştı.
Things are a bit hectic now... since Den quit for some reason.
Sanki işler biraz garip bir hal aldı gibi geldi bana.
I feel like things maybe got a little weird.
Yani diyorsunuz ki, iki gece önce yeni bir avcıyı rezil etmek için otele gitti ama işler tersine döndü ve yemi ona tabanca çekti.
So you're saying he went to that motel two night ago to humiliate a new predator, only the tables got turned, his prey pulled a gun.
Kütüphanede işler nasıl gitti?
How'd it go at the library?
Tüm dünyadaki çayırlarda işler hep böyle yürür.
That is the way things are on grasslands across the planet.
Gergedan ölüsüne dönünce işler daha da karışıyor.
A return to the rhino carcass and the plot thickens.
Yapmamız gereken işler var.
We got some work to do.
Ana bilgisayara erişince işler bitmiyor, bize bu eski model bilgisayar sisteminden anlayan biri lazım.
Hey, we don't just need to access the mainframe. More than that, we need someone who actually knows how to work these antiques.
Belki ona Lockman'da çalıştığınız işler hakkında bir şeyler anlatmışsınızdır?
Something you're working on at Lockman maybe you told him about?
Katherine için, görünüşe göre işler daha yolunda gitmiş.
For Katherine, looks like it changed for the better.
Demek ki işler epey yolunda gitmiş.
Looks like things worked out okay.
İşte şimdi işler ilginçleşti.
Now, this just got interesting.
Korkarım bu işler böyle olmuyor.
Doesn't work like that, I'm afraid.
Dinle, körfezde bazı işler olduğunu duydum.
Listen, I heard about some jobs down at the gulf.
Gail Klosterman için işler yoluna giriyor.
Things are looking up for Gail Klosterman.
Önümüzdeki ay ve yıllarda böyle işler daha çok olacak.
There will be much more of that in the months and years to come.
Öncekinde işler doğal bir şekilde gelişmişti. Şimdi kendimi Karayip Korsanları'nın tüm devam filmleri gibi zorlama hissediyorum.
Earlier tonight, things began organically, and now it's feeling forced, like all the Pirates of the Caribbean sequels.
Bu işler öyle yürümez.
The world doesn't work like that.
Büyük işler başarmak isteyen biri fırtına ve yağmura göğüs germelidir.
A man who wants to do great things, must go through some wind and rain.
Bugün, işler farklı ama 1971'de uçak kaçıranların taleplerini yerine getirme politikası izleniyordu.
Today, things are different, but in 1971, it was policy to give in to skyjackers'demands.
Şimdiyse bu evi görmemle işler değişti biraz.
But I've already seen this house now.
Madem işler böyle bir hâl aldı iyi yönünden bak.
Just consider yourself lucky.
Çünkü arkanda İç İşler Müdürü John Foerstel var.
Because here comes the Director of Internal Affairs John Foerstel.
- İşler çirkinleşecek. Belki de olmaz.
This is gonna get ugly.
İşler acayipleşiyor.
This is getting weird.
İşler çabuk değişiyor.
Things move fast.
İşler yolunda gitmezse Violet'e yardım edecek bir tip değil.
Just the type that won't help Violet if things turn to shit.
İşler kötüleşirse sakin kalabilecek misin?
Will you be able to stay calm if things go bad?
Üzgünüm, Çavuş, İşler kötüye gittikçe
Sorry, Sergeant, as things degenerate
İşler değişti.
Things have changed.
İşler biraz karmaşıklaşıyor gibi ve gerçekten yemeğe, hayatıma ve beni tanıyan insanların yanına geri dönmeliyim.
You know, this seems like it's turning into a whole thing, and I really should get back for dinner and my life and to the people who know where I am.
İşler yolunda giderse seni evine bırakırız.
If things here go smoothly, we'll get you home.
İşler daha da beter hale gelecek.
And it's about to get worse.
İşler nasıl böyle ileri gitti, bilmiyorum.
I don't know how things have gone so far.
İşler iyi giderse kayıt olur C.I. NYPD için. Bu sefer gerçek desteği olacak.
If things go well, he'll be registered as a C.I. for the NYPD.