Işler böyle yürür Çeviri İngilizce
416 parallel translation
Bizde işler böyle yürür.
Well, that's the way it's worked out.
Ama bu işler böyle yürür.
But that's how the trade goes.
Burada işler böyle yürür.
That's the way we do things here.
Bu büroda işler böyle yürür.
Let this office get about its business.
Bu işler böyle yürür, şampiyon.
[chuckles] WELL, THAT'S THE ONLY WAY TO DO IT, CHAM P.
- Hayır. Burada işler böyle yürür.
- That's the way things go down here.
Tabii, işler böyle yürür.
Sure, that's the way it works.
Burası bir çiftlik, işler böyle yürür ve bu şekilde düşünüyorsan zaten buraya ait değilsin demektir.
It's not dirty, the land, you should know If you think that, you don't belong here.
Burada işler böyle yürür.
Now, here's the way it works.
- Bu işler böyle yürür!
That's the way it is.
Ancak, savaşta işler böyle yürür.
But that's the way the ball bounces in war.
Bütün ailelerde işler böyle yürür.
That way, I keep it all in the family.
Dövüş sanatları dünyasında işler böyle yürür
It's how the martial arts world works.
Burada işler böyle yürür. - OK.
That's the only way I do business.
- Yıldızgemilerinde işler böyle yürür.
You have to learn why things work on a starship.
Belki bu başka ülkelerde mümkün değildir... ama Amerika'da işler böyle yürür.
Maybe they can't do that in foreign countries... but that's the American way.
Böyle yapma Horatio, Miami'de işler böyle yürür bunu sen de bilirsin.
You know that's the way things get done here in Miami. I understand that, Adell.
Burada işler böyle yürür.
But that's the way it is.
Bu işler böyle yürür. Beni ararsın, buluşuruz.
It works like this... you call me up, we make a date.
Bu işler böyle yürür.
That's the way this business is run.
Bobby, işler böyle yürür :
Bobby, here's howthis works :
Çünkü normalde işler böyle yürür.
Because that's how he fuckin'normally runs it.
İtalya'da işler böyle yürür bürokrasiyi hızlandırmak için.
You're still not used to western methods.
Aslında evet, genelde işler böyle yürür ama size yangın hakkında son birkaç sorum olacak.
Well, usually, yeah, that's the way it goes... but I just have a few final questions about the fire.
Burada işler böyle yürür.
Here's the way it works.
Üzgünüm, Dawn, ama işler böyle yürür.
Sorry, Dawn, but that's just the way it is.
Ters yüz Gününde işler böyle yürür
That's the way on topsy-turvy day
Bu işler böyle yürür.
That's how that shit works.
Ama dışarıda işler böyle yürür.
In the field, this is how it works.
Bu işler böyle yürür.
- Yeah, that's the way it works.
İşler böyle yürür.
That's how things are.
İşler böyle yürür. Kibarca.
That's the way it's done.
- Sizde işler böyle mi yürür?
- Are you allowed to play the field like that?
İşler hep böyle yürür, değil mi?
Oh, that's the way the wind blows, is it?
İşler böyle yürür, toplumlar böyle yürür, evler de böyle yürümelidir.
That's how businesses run, that's how societies run, and that is how a home should be run.
İşler böyle yürür.
That's the way it is.
"Benim için işler böyle yürür. Bir yerden, bir insandan kalkar..."
That's how things work for me.
Bu işler böyle yürür.
That's the way it goes.
İşler böyle yürür.
That's how it works.
İşler böyle yürür.
That's how things work.
Ne zaman geleceğini bilemeyiz, niye olduğunu bilemeyiz, nasıl olduğunu bilemeyiz. Bildiğimiz tek önemli şey, bunun en uygunsuz, en beklenmedik zamanda geleceğidir, mesela Dünya Şampiyonasına biletin olduğunda, ve bu işler her zaman böyle yürür.
We never know when, we never know why, we never know how The only blessed thing we know is it'll come at the most inconvenient, unexpected time, just when you've got tickets to the World Series,
İşler böyle yürür.
This is how things stand
İşler böyle yürür.
That's how I do my job.
"Bu işler hep böyle yürür, ama sakın unutma..."
" That's the way it goes. But don't forget...
Bu işler hep böyle yürür.
Usually that's the way it goes.
O sektörde böyle yürür işler.
That's how it works in that business.
İşler böyle yürür.
It's just the way things are.
İşler böyle yürür asker.
It works like this, Private.
İşler hep böyle yürür ve yürüyecektir.
It is the way things are and the way things will always be.
İşler böyle yürür.
That's how it is.
- İşler böyle yürür.
- That's how things get done.