Karar veremiyorum Çeviri İngilizce
401 parallel translation
Tamam, buldum, çocuklarımla konuşacağım, ama hangisiyle karar veremiyorum.
Well, I do, I want to speak to my kids, but I don't know which one to choose.
- Karar veremiyorum bir türlü.
I just can't decide. Don't hurry.
Hanginizin daha yakışıklı olduğuna bir türlü karar veremiyorum.
I never can make up my mind which of you is the handsomest.
Karar veremiyorum.
I cantt make up my mind.
Karar veremiyorum.
I just couldn't seem to make up my mind.
Artık yapmam gereken ne, karar veremiyorum.
I don't know what's right any longer.
Karar veremiyorum.
I'm capable of anything.
Bilmiyorum... Seninle ne yapacağıma şimdi karar veremiyorum.
I don't know- - I can't decide now what to make of you.
- Karar veremiyorum.
- Oh, I can't make up my mind.
- Karar veremiyorum.
- I can't decide.
Howard'ın karısı bir azize mi yoksa pek zeki değil mi, karar veremiyorum.
I can never decide whether Howard's wife is a saint or just not very bright.
Ben karar veremiyorum.
I just can't decide.
Yapılacak en doğru şeye karar veremiyorum.
I cannot decide what is the best thing to do.
Aşk iksirinden olmalı, çünkü doğru dürüst karar veremiyorum.
It must be that love potion. Because I can't think the way I've decided to.
Ne giyeceğime karar veremiyorum.
I don't know what to wear.
Karar veremiyorum.
I can't make up my mind.
İçinizden kim daha hızlı çalışıyor, karar veremiyorum.
It's not easy for me to say, who of you two works faster.
Karar veremiyorum.
I so properly don't know.
Gerçekten karar veremiyorum.
I really can't decide.
Şimdi karar veremiyorum.
Now I can't make up my mind.
Bak, sevgilim. Üçü arasında karar veremiyorum.
Darling, I can't decide which one for Page 3.
- Kendim karar veremiyorum!
- I can't decide for myself!
En çok hangimizden nefret ediyorlar karar veremiyorum.
I can't decide which of us they hate the most.
Hangisinin daha iyi olduğuna karar veremiyorum.
I can't decide what's better.
Buna sevinmeli miyim karar veremiyorum.
I don't know whether I'm glad or not.
Karar veremiyorum...
I hesitate...
Karar veremiyorum.
I just... can't decide.
Ben endişe veya beklenti hissediyorum olsun ben karar veremiyorum.
I can't decide whether I'm feeling apprehension or anticipation.
Saldırmak için birini aramaya çalıştığımda, karar veremiyorum.
I don't want no money. And when I try to find somebody to do it to, I can't decide.
Asla ne seçeceğime karar veremiyorum.
I can never decide what to choose.
Seni dışarı atmaya bile karar veremiyorum.
I can't even decide to put you out.
Karar veremiyorum.
I can't decide...
Kimi götüreceğime bir türlü karar veremiyorum.
I just can't think of who I'd take.
Birinciyi mi ikinciyi mi yesem, karar veremiyorum.
I can't make up my mind whether to have the number one or the number two.
- Karar veremiyorum. - Şiir bana biraz zor geliyor.
- Poetry is something difficult for me.
Senden kurtulsam mı karar veremiyorum!
I can't fucking decide where to fucking throw you!
Neyse, Al, renkler hakkında bir türlü karar veremiyorum.
Anyhow, Al, I can't decide about the colors.
Ama sadece bir rüya mı yoksa gerçek mi olduğuna karar veremiyorum.
But I can't decide whether it'sjust a dream orthe memory of something that really happened.
Tess, tatilde deniz yolculuğuna mı çıkayım yoksa dağa mı gideyim karar veremiyorum.
Tess, I can't decide... if I should take my vacation on a cruise... or go to the mountains.
Hayır, bulaşık suyuyla ne çeşit şarap gider karar veremiyorum.
You said it, Al. Come on, Kel.
Hiçbir konuda karar veremiyorum.
I can't decide on anything.
Biliyor musun, bu kızlar ya çok akıllı ya da çok şanslı, karar veremiyorum.
One thing I can't figure out is whether these girls are real smart or just real lucky.
Karar veremiyorum.
I do not manage to make up my mind.
Profesyonel fotoğrafçı bir damadınızın olması iyi mi kötü mü bir türlü karar veremiyorum.
I can't decide whether this is one of the benefits or the shortcomings... having a professional photographer for a son-in-law.
Kahramanlık mı yoksa aptallık mı, karar veremiyorum.
I can't decide if it's heroic or absurd.
- Karar veremiyorum.
- I can't call it.
"Siz, sözcüklerle çocuk yakalayan bir avcı mı, yoksa onları büyüleyen bir sihirbaz mısınız, karar veremiyorum."
She says, "I can't decide whether you'd rather be... the child caught in the spell, or the magician casting it."
Hangisinin daha çok baş döndürücü olduğuna karar veremiyorum - bu Gamzian şarabı mı, yoksa senin pazarlık etme yeteneklerin mi.
I can't decide what's more intoxicating - this Gamzian wine, or your negotiating skills.
İnanılmaz derecede akıllı mı Yoksa inanılmaz derecede aptal mısın karar veremiyorum.
I can't decide if you're incredibly stupid or incredibly smart.
Karar veremiyorum.
I can't decide.
Karar veremiyorum Sid.
I can't decide, Sid.