Kaçmayın Çeviri İngilizce
637 parallel translation
Tamam, tamam, kaçmayın.
Alright.
Hayır, kaçmayın!
Oh, no, you don't!
Lütfen kaçmayın.
Please don't run away.
Abartıya kaçmayın.
Don't overdo.
Sansasyona kaçmayın.
Don't get too circusy now.
Korkup da kaçmayın diye.
Just to bring in the suckers.
Kaçmayın, durun olduğunuz yerde!
Fly not, stand still.
Sakın kaçmayın Bay Peterson.
Don't run away, Mr. Peterson.
Kaçmayın!
Don't go away!
Kaçmayın benden.
Don't run away.
Benim arabamla kaçmayın da!
I wouldn't mind, but not in my car.
Bayan Catherine, bir daha sakın kaçmayın.
Miss Catherine, don't ever run away.
- Bir daha kaçmayın.
- Don't run away again.
Fakat hepinize şimdi şunu söylüyorum, gecenin bir yarısı yılan gibi sinsice kaçmayın.
But I'm telling you all right now, don't go sneaking off in the middle of the night.
Kaçmayın, millet.
Don't run off, folks.
Bayan Lautmann, kaçmayın, durun.
Mrs. Lautmann, don't run, wait.
Kaçmayın!
Come back!
Kaçmayın, kaçmayın diyorum!
You all come here!
Kaçmayın Bay Moon.
Don't rush away, Mr. Moon.
Eğlenin, güzel zaman geçirin, fakat aşırıya kaçmayın.
Enjoy yourself, have a good time, but don't overdo.
Zenginsiniz diye kendinizi bağışlatmaktan kaçmayın.
Everybody, don't talk at once! Just because you're rich and famous... Rich and famous?
Sakın kaçmayın.
Don't you run off.
Kaçmayın!
Don't run
Kaçmayın! Hem utangaç, hem de aptal.
There's no need to be so shy.
Ambar kapağını açarak kaçmayı denediler.
They try to sneak through the admiral's hatch.
Ben kaçmayı düşünüyorum sen de o gelene kadar çocuklara bakasın.
I think I'll blow and let you watch the kids till she comes.
Benden kaçmayı bırakmayacak mısın?
Aren't you ever gonna stop running away from me?
Köle pazarından kaçmayı planlayanın sen olduğu söylendi.
I am told it was you who planned the escape from the slave market.
Eğer kaçmayı denemek istiyorsan tek başına yapacaksın.
If you're plannin'on movin out, you're going alone.
Ama insanın kaçmayı bırakıp meselelerle yüzleşmesinin zamanı vardır.
But the time comes when a man's gotta stop running away and face things.
- Mohei, kaçmayı başardın demek.
Mohei, I can't believe you escaped.
Andy'nin kaçmayı planladığını duydum.
It's been reported to me Andy plans to desert.
Ama sen her seferinde kaçmayı başardın. Gerçek yerinin neresi olduğunu hiç öğrenemedim.
But you always managed to escape, and I've never known where your true place lies.
Evet, o ormandan kaçmayı başarabildiğiniz için bir kahramansınız.
In one sense you're a hero for making an escape from the jungle.
Sanki bizi düşünerek oradan kaçmayı planlamışsın gibi.
It's almost as if your whole escape had been planned with us in mind.
Estrovia'nın devrik Kralı Shahdov, hazine fonlarıyla birlikte kaçmayı başarıp, Amerika'ya geldi.
King Shahdov, dethroned Monarch of Estrovia, who escaped his country with the treasury, arrives in America.
Bir Kızılderili tarlada erkeklerden kaçmayı başarmıştı bu kasabadaki her kadını karşısında bulmuştu.
An Indian happened to slip by the men in the fields... he had every female in this town to contend with.
Belki senin kaçmayı planladığını düşünüyordur.
Maybe he thinks you're planning to desert.
Avrupa'nın dört bir yanında kaçmayı başaramayan yüzbinlerce Yahudi adına yaptık bunu.
We've done it for hundreds of thousands of Jews all over Europe... who couldn't get out.
Benim yaşlı kadınımla kaçmayı planladığını biliyorum.
I know you're planning to run off with my old woman.
İtirazıma karşın, kaçmayı özendirdiniz.
Despite my objection, you encouraged desertion.
Sen kaçmayı nasıl başardın?
Then how did you escape?
Kaçmayı bırak. Atlas Okyanusu'na dayandın.
Stop running, it's the Atlantic Ocean already.
Arkadaşlarımın hepsini öldürdüler. Sen kaçmayı başardın, öyle mi? Aynen öyle.
My group's been wiped out
- Kaçmayı sakın düşünme.
Don't think you're running away.
Yani bütün dikkatleri onun üzerine çekip kaçmayı planladın.
So you planned to escape while they were distracted with him.
Seninle kaçmayı ben de istiyorum ama Fred bizi bulur ve hesabını görür.
I'd like to run off with you, but Fred will find us and get even.
" onları güya yakalayacakların elinden kaçmayı başardılar!
"... continue to elude their would-be captors!
Alcatraz'a yaklaşırken hemen hemen kaçmayı imkansız kılan adanın etrafındaki tehlikeli akıntılara dikkat edin.
As we get closer to Alcatraz... notice the treacherous currents around the island... rendering it virtually escape-proof.
Kaçmayı başaran adam korumanın kesinlikle Izo'ya benzediğini söylüyor.
One fellow that got away said the Yojimbo looked exactly like Izo!
Kaçmayı dene, senin ve onların peşinde olacağım.
Try to run, I'll be after you and so will they.