Kilitle Çeviri İngilizce
1,869 parallel translation
Kapını kilitle.
Lock your door.
- Kapını kilitle.
- Lock your door.
Digerini karavana kilitle.
Lock the other one out in the RV.
Kilitle.
Lock it.
Kapıyı kilitle, baba!
Lock the door, Dad!
Banyoyu kilitle, çocuğun gözlerini bağla ve buraya getir.
Lock the bathroom, blindfold the kid and get him in here.
- Kilitle.
Lock it.
Bobby, kilitle!
Bobby, the lock!
Kapıyı kilitle ama.
Lock the door, though.
Kilitle ve doldur.
Lock and load.
Kilitle.
Lock it up.
Sadece çıkarken kapıyı kilitle, olur mu?
Just lock up when you leave, okay?
Kilitle hemen!
Lock it down now!
Şimdi kapılarını sıkıca kilitle, her zaman, tamam mı?
Just keep your doors locked, all the time, okay?
Oh ve kapılarını kilitle.
Oh and lock your doors.
Kapıları kilitle.
Lock the doors.
Arabaya gir ve kapıları kilitle.
Get back in the car and lock the doors.
Kilitle.
Close it.
saat 11 de burada olacaklar kendini banyoya kilitle
The tenants will be here at 1 1, lock yourself in the bedroom.
Üçlü kilitle mühürlenmişti.
Triple-deadlocked.
Beni kilitle.
Lock me up.
Kapıyı kilitle ve bir yere çıkma, ben kısa zamanda geleceğim.
Do what I say. Lock the door.
Dediğimi yap, kapıyı kilitle ben kısa zamanda geleceğim.
Do what I say. Lock the door. I'll be back soon.
Hayır! Ne istiyorsun? - Kapıyı kilitle Jimmy
What do you want?
Kapat şunu, kilitle!
Lock it down.
Kapıyı kilitle.
Lock the door.
İşin bitince kilitle.
Lock up when you're done.
- Dışarı çıkmamalıyım. Beni içeri kilitle.
- I must not get out, lock me in.
- Kilitle beni.
- Lock me in.
- Onları kilitle ve gözetim altında tut.
- Lock'em up and guard'em.
Kilitle
Lock it down.
Buraya geldiklerinde, beni kilitle ki işimi bitirmiş olayım.
By the time they get in here to lock me up, I'll be done.
- Her zaman kapıyı kilitle.
- Always lock the door.
Hatta her iş günü sonunda yükleme kapısını çifte kilitle kilitlerdi.
He even double-bolted the loading door at the end of business every day.
Tamam, kilitle.
Okay, gonna lock up.
Odana git ve kapını kilitle.
Lauren, go to your room and lock the door.
Kapını da kilitle.
And lock your door.
- Kapını kilitle güzelim.
- You should lock your door, cupcake.
Beş ayrı kilitle korunuyorlar.
They're behind five locks.
Kilitle şu kapıyı.
Lock that door.
Arabaları kilitle.
Lock up the cars.
Gemideki etkilenmiş tüm alanları kilitle.
Lock down any sections of the ship affected by this disturbance.
Lanet kapıları kilitle!
Lock the fucking door!
Zincirli kapı Asma kilitle kapalı
Bolted plywood Padlocked with a chain
Arabada kal ve kapıları kilitle.
Just stay in the car. keep the doors locked.
Kapıyı kilitle!
Shut the door!
Yaşlı izci, kalk ve o kapıyı kilitle.
My old, just open the door.
Arabanın kapılarını kilitle, kendini arabadan atmasını istemiyorum.
* * * * * * * * I don't want her throwing herself out on the road.
- Demek kilitle ilgili ayrıntıyı o fark etti.
So she makes this discovery with the lock. Yeah, yeah.
Kilitle.
- Breasts, thighs.
.... - bin bin kapıyı kilitle.
What are you doing? ! Get in!