Koşma Çeviri İngilizce
536 parallel translation
Vahşice koşma gibi.
Sort of running wild.
Asla kadının peşinden koşma.
Never pursue her.
Peşinden koşma.
Don't run after her.
Sakın koşma, yoksa kadın olduğunu anlarlar.
Don't run or they'll know it's a woman.
10'a kadar sayınca çık, hemen içeri gir, ama koşma.
When you've counted 10, get out, walk in fast, but don't run.
Koşma.
Don't run.
Bu, koşma, atlama ve sinir etme dallarında bütün dünya rekorlarını kırıyor.
Well, this beats all world's records for running, jumping or standing gall.
Dikkatli ol, merdivenlerde koşma.
Be careful. Don't race upstairs.
- Koşma, yürü.
Don't run!
Elde edemeyeceğin şeylerin peşinde koşma kızım.
Don't reach for the moon, child.
Koşma!
Don't run!
Ne olursa olsun, bir çıngıraklı yılan seni ısırırsa sakın koşma.
Look, whatever happens, don't you ever run if a rattler strikes you.
Dostlarınla karşılaşırsın, onların mutluluğunu paylaşırsın ve sonunda koşma vakti gelir.
You meet friends, share in their happiness and then, bam, you have to run off...
Kimse benden mutluluk peşinde koşma hakkımı alamaz.
My inalienable right, the pursuit of happiness.
Koşma Jamie.
Don't run, Jamie.
Koşma, yürü.
You walk, now, don't you run.
Asla anlaşma peşinde koşma.
Never chase after deals.
Sevgili Tintin, benim için, koşma devri artık sona ermiştir!
My dear Tintin, running and me are through!
Bu kadar hızlı koşma!
Don't run so fast!
Havuzun etrafında koşma.
No running around the pool.
Senin koşma dediğin bu muydu, peki?
Is that what you call running?
Sana koşma diye kaç kez söylendi!
How many times have you been told not to run across a road?
Ben, kendim, asla bir şeyin peşinden koşma gücüm olmadı.
Me, myself, I just never had the energy to run after anything.
Onun için hızlı yürü ama koşma.
They'll stare at your face, so walk out fast, but don't run.
Hayır koşma.
No, don't run.
Yürü, koşma.
Walk, don't run
Koşma. Çıkmam gerek.
I got to get out.
Sakın koşma!
Don't run.
Asla tehlikeli bir hayvana doğru koşma.
Never run toward any dangerous animal.
Ve ateş ettikten sonra, sakın koşma.
And after the shot, don't run away.
Ama arkamdan koşma.
But don't come running after me.
Bunu Ordu pikniğindeki bir torbayla koşma yarışından kazanmıştım.
HERE IT COMES AGAIN! WHERE DID YOU GET THIS ONE, GENERAL?
Ve koşma!
And don't run!
Şimdi hatibe koşma sırası sende evladım.
Now it's your turn to run to the preacher, my boy.
- Niye koşma?
- Why running?
Derek! Koşma!
Derek, don't run!
Arkana bakma ve koşma.
Don't look back, and don't run.
O diyor ki "Eğer polisler seni yakalarsa bana doğru koşma."
She says "lf the cops call, don't come running to me."
Bağırma, koşma, gizlenme, yükselme.
Don't shout, don't run, don't hide, don't sky.
Maça geri dönmeIiyim. Koşma.
I got to get back to the game, coach.
Bu, iki oyuncunun kaleye koşma resmine benziyor.
This is starting to look like a diagram for our old double steal.
Üzgünüm. Bu kaleye koşma değil.
This isn't the double steal.
Chandra'yı işe koşma vakti geldi.
It's time to unleash Chandra.
Nehre koşma.
Don't cross the river.
- Koşma.
- Don't run.
Dinle, Meryem, koşma başladığında hızlı hareket etmelisin.
Listen, Mary, when there ´ s a break-out, move fast.
Okuma, yazma, yatağın etrafında koşma.
Reading, writing, running around the bed.
Koşma, koşma!
Don't run, don't run!
Bana hikaye koşma.
Don't tell me fish stories.
Peşimizden koşma.
Don't run after us.
Bu filmdeki bazı görüntüler ve Jacques Prévert'in yazıp.. .. Joseph Kosma'nın bestelediği dört şarkı, Paul Grimault'ın yönettiği.. .. "Çoban Kız ile Baca Temizleyicisi" adlı filmden alınmıştır.
Certain images and 4 songs, written by Jacques Prévent, composed by Joseph Kosma, are extracted from "The Shepherdess and the Chimney Sweeper," realised by Paul Grimault and produced by company of Gémeaux-André Sarrut