Kusurumuza bakmayın Çeviri İngilizce
119 parallel translation
Kusurumuza bakmayın!
Excuse us for the inconvenience!
Kış şartları nedeniyle kusurumuza bakmayın.
I apologize for the rigors of our winter.
- Kusurumuza bakmayın.
Certainly. - Pardon us.
Kusurumuza bakmayın, sizi çok iyi ağırlayamadık.
Excuse us, we haven't been very hospitable
Kusurumuza bakmayın.
Excuse us
Kusurumuza bakmayın.
I do apologize.
Kusurumuza bakmayın.
Excuse us.
Kusurumuza bakmayın.
I beg your pardon.
Size de iş çıkardık kusurumuza bakmayın.
Sorry to have bothered you this way.
Kusurumuza bakmayın.
You have to excuse us.
Kusurumuza bakmayın?
Excuse me?
Kusurumuza bakmayın.
We apologize.
Kusurumuza bakmayın.
Couldn't be helped.
Lütfen kusurumuza bakmayın ama size sunmak istediğimiz bazı ilginç sonuçlar var.
Yes, I know. Please forgive us......... but we have some interesting conclusions to present you.
Kusurumuza bakmayın Bay Sosa.
I'm sorry about this, Mr. Sosa.
Kusurumuza bakmayın!
Excuse us! Please continue!
- Kusurumuza bakmayın.
Excuse us.
Kusurumuza bakmayın, lütfen küçük hanım...
EXCUSE US, PLEASE. LITTLE GIRL...
- Kusurumuza bakmayın.
- Excuse us.
Kusurumuza bakmayın hanımlar.
You'll have to forgive us, ladies.
- Dr.Monosoff kusurumuza bakmayın.
- EXCUSE US, DR. MONOSOFF.
- Eğer kabalık ediyorsak kusurumuza bakmayın.
- I'm sorry if we put you out.
Kusurumuza bakmayın ama hiçbirimiz sizi çıkartamadık.
You'll have to forgive us. But none of us seems to remember who you are.
Böyle geldiğimiz için kusurumuza bakmayın. Korkarım ki kötü haberlerimiz var.
We've got some bad news, I'm afraid.
Efendim kusurumuza bakmayın bir konak arıyorduk.
Sir, I'm sorry, we just wanted to find an inn
Yeterli odamız olmadığı için kusurumuza bakmayın.
Sorry we don't have enough rooms
Hem de çok güzeldir. Kusurumuza bakmayın.
A very good cake.
Ziyafet sofrasının yalınlığı için kusurumuza bakmayın.
Forgive us the modesty of the banquet.
Kusurumuza bakmayın.
How rude of us.
Şimdi, kusurumuza bakmayın ama Misafirlerimiz gelecek...
Now, excuse us, we're awaiting guests.
Kusurumuza bakmayın.
- Peter! Excuse us.
Bir kez daha yardım etmenizi istediğimiz için kusurumuza bakmayın.
Apologies for having... to ask for help yet again.
Kusurumuza bakmayın, hanımefendi.
Excuse us, ma'am. There's been an incident.
Kusurumuza bakmayın bayım.
Excuse us, sir.
Kusurumuza bakmayın.
Don't mind us.
- Kusurumuza bakmayın Hocam.
May we be excused, Hajji?
Lütfen, kusurumuza bakmayın.
Please don't mind us.
Uzun zamandır enstrüman çalmıyoruz, eğer paslandıysak kusurumuza bakmayın.
We haven't used instruments in a long time, so bear with us if we're a little rusty.
Bizim kusurumuza bakmayın, Bay Belling, ajan esprileri.
Forgive us, Mr Belling - spook humour.
Orta batıdaki tüm iyi insanlar, çok fazla "lanet" dediğimiz için kusurumuza bakmayın.
For all of you good people in the Midwest sorry we said "fuck" so much.
"Clémence 20. yaş gününü kutluyor, Lütfen kusurumuza bakmayın..." Bu yazı ne böyle.
"Clemence celebrating 20th birthday, please make allowances..." What does that mean.
Kusurumuza bakmayın efendim.
Mister!
Kusurumuza bakmayın!
Excuse us!
Siz bizim kusurumuza bakmayın beni iğrendirmeye devam edin, orada.
You guys just don't mind us, just keep grossing me out over there.
Bu kadar beklettiğimiz için kusurumuza bakmayın.
sorry that We, ve kept you so long.
Kusurumuza bakmayın!
Excuse us misters.
Evet, bu sevimsiz halı için kusurumuza bakmayın.
Yeah, so sorry about this god-awful carpet.
Kusurumuza bakmayın dün akşam içeri birileri girmiş.
You'll have to bear with us. We had a break-in last night.
- Hiç mi yok? Kusurumuza bakmayın. Buraya daha yeni yerleştikte...
I'm sorry, we're new here, not yet organized.
Kusurumuza bakmayın.
Please excuse us.
Kusurumuza bakmayın.
EXCUSE US.