Lerın Çeviri İngilizce
1,016 parallel translation
Halkınıza zarar vermeyen Apache'ler asıldı.
Apaches who did your people no harm were hanged.
Baylar, atları getirirken herhangi bir saldırıya uğrarsanız Yankee'ler bu saldırıyı bertaraf edecekler talimatını size iletmekle görevlendirildim.
I was instructed to tell you, gentlemen, that if you keep these horses coming any offensive the Yankees might try to start will be smashed.
Yankee'ler yakında dağı aşıp atlarını geçirecek, biz de onları durdurmaya çalışacağız.
Long as Yankees try to get horses over the mountain we'll try to stop them.
Yıllık altı metrelik yat yarışlarının arifesinde..... 30 yıldır yaptıkları gibi, bu yıl da... Larrabee'ler bir parti veriyorlardı.
It was the eve of the annual six-metre-yacht races and, as had been traditional for the past 30 years, the Larrabees were giving a party.
İlk başta, Tutsi'ler Hutu'ların barbarlığından kaçtılar
First, the Tutsis had fled the barbarity of the Hutus.
ABC ler ise babamın. Bu şekilde sırayı kaçırmıyordu.
ABCs, that was Pa's so he could keep track of us.
Yok olmalarından önceki son günlerinde Krell'ler ırklarının tüm enerjisini yeni bir projeye uyguluyormuş.
... that in those final days before their annihilation... ... the Krell had been applying their entire racial energies to a new project.
Benedict'ler birbirine yakın.
You Benedicts are all close together.
Bildiğim kadarıyla Comanche'ler dünyanın en iyi balta atanlarıdır.
Gosh, I guess Comanches are about the best battle-ax throwers there are.
ama uyanana kadar, Apache'ler etraflarını sarmıştı.
But before they was full awake, the Apaches swarmed'em.
Bunu yapın ve 50 mile kalmadan Apache'ler sizi görsün.
You do that and the Apaches will see you from 50 miles off.
Siz Bedevi'ler İbrahim'in tanrısını tanır mısınız?
You Bedouins know the god of Abraham?
Ne söylediğini hatırlıyorum, "Bu Hadley'ler için ders olsun oğullarını senin gibi bir pislikle beraber olmasına izin verdikleri için."
I remember him saying, "This is what Hadley gets... for letting his boy play with trash like you."
DJ'ler, müzik kutuları ve dükkanlar için onun plaklarının tanıtımını yapıyorum.
Well, I plug his records with disc jockeys, jukeboxes, stores.
Kendini öldürtmek istiyorsa bırak bunu Hannassey'ler yapsın.
If he wants to get himself killed, let the Hannasseys do it.
Hannassey'ler, Henry Terrill'ın kemikleri Blanco Kanyonu'nda dağılana kadar huzur bulamayacak!
The Hannasseys will have no peace till the bones of Henry Terrill is bleaching'in Blanco Canyon!
Ama Binbaşı, Prokoszny'ler en üst sınıftan aristokrattırlar.
But, Major, the Prokosznys belong to the highest aristocracy.
Hayashi'ler fırın veya ona benzer bir şey satın aldılar.
The Hayashis bought a hot plate or something
Ve Johnny Reb'ler sınırı savaş kazanmak için değil hırsızlık için geçtiler.
And Johnny Rebs who crossed the border to steal what they couldn't win in a fair fight.
Çocuk odasının anahtarı bende yok, Dudley'ler de eve gittiler.
I don't have the key to the nursery, and the Dudleys have gone for the night.
İlanı gören Ronin'ler avluya akın ediyorlar.
Ronin who have seen the wanted notice are flooding the yard
Cheyenne'ler ve onların peşindekiler kıtanın insan yaşamayan arazilerinde derin bir sessizliğe gömüldüler.
The Cheyenne and their pursuers had disappeared into the emptiness and silence of the thinly populated continent.
Carl, bu Cheyenne'ler en kısa zamanda bulununcaya, ya da sen yanlış bir hareket yapıncaya kadar bu kanun teklifini geciktireceğim, Tanrı yardımcın olsun.
Carl, I'll stall this legislation, but unless those Cheyenne are found soon or if you make one false move, God help you.
- Thunderbird'ler yola çıksın
Thunderbirds are go.
- Dünyanın para sistemi kaos olacak - Ve de Thunderbird'ler sorumlu tutulacak
The money system will be in chaos and the Thunderbirds held responsible.
- Thunderbird'ler, 500 madenci kurtarmış göçükten. - Bay Belagant'ın kardeşi dahil
The Thunderbirds rescued over 500 mine workers, including Mr Belagant's brother.
Dalek'ler robotlarının öldüğünü biliyordur kontrol etmişlerdir.
The Daleks must know that the robot's dead they controlled it.
V-1 ve V-2'ler deli adamın bize bıraktığı son kozlar.
V1s and V2s, that's all the madman has left up his sleeve.
Apache'ler beyaz bir kadını esir almışlar.
Friend. A white woman was captured by the apaches.
Altın Ejder çetesi ve Sheng'ler
The Golden Dragon gang and the Shengs
Altın Ejder çetesi, Sheng'ler
The Golden Dragon gang, the Shengs
Castevet'ler dünyanın en güzel insanları.
The Castevets are the most wonderful people in the world.
Siz SS'ler, belli bir noktadan sonra cezanın işe yaramayacağını anlayamıyorsunuz.
- You had a few minutes without result. The trouble with you S.S. Is that you don't realise that punishment becomes ineffective after a certain point.
Bu doğru olsaydı, topraklarını tekrar kazanma savaşındaki tüm Yang'ler...
But if it were true, all these generations of Yanks, fighting to regain their land...
"Essenbeck'ler evlatlarını ve toplarını aynı hissiyatla piyasaya sürer."
"The Essenbecks put children and cannons into the world with the same sentiment."
Bakın, Avrupa'ya bir takım götürüp klapa düğmeleri satarak Meier'ler ve Boyriven'ler ile rekabet etmelerini bekleyemeyiz.
Look, we can't take a team to Europe and expect them to compete against the Meiers and the Boyrivens by selling lapel buttons.
Fenty'ler taşınıyor.
The Fentys are pulling out.
Bir kızı salondan atmayı biliyorlar, ama kasabalarını Danby'ler gibilere karşı savunmaktan acizler.
They can throw a girl out of a meeting, but they can't defend their town against a bunch of cutthroats like the Danbys.
Bu arada, Willise'ler taşınıyor.
By the way, the Willises are moving out.
Onların yerine, nükleer başlıklı T-80'ler var.
The T-60 has been replaced by a T-80 with a nuclear warhead.
Onların yerini, nükleer başlıklı T-80'ler aldı, dedim.
The T-60 has been replaced by a T-80 with a nuclear warhead.
Sonunda Jin'ler işgallerinde başarılı olduğunda... Sen ve Ben sınırsız zenginliği tadacağız!
As long as the Jins can succeed in their attack you and I will enjoy endless riches
15 şilin demek, Cratchit'ler Londra Belediye Başkanı'nınki gibi bir Noel geçirecekler demektir!
15 shillings, which says the Cratchits are going to have as good a Christmas as the Lord Mayor of London himself!
Zaten bahse girerim şu Altın Bilet'ler çikolatanın tadını bozuyordur.
You know I bet those Golden Tickets make the chocolate taste terrible.
Açın kapıyı, sizi "pre-vert" ler!
Open the door, you pre-verts!
- Corleone'ler yutar mı sandın?
- You think that could fool a Corleone?
SS'ler Berlin merkezli bu yeni tiranlığın, milyonlarca insanın kanı ellerine bulaşacak temsilcisiydiler.
They were the reality of the great tyranny centered in distant Berlin. Briefly, its hands would be red with the blood of millions.
- Onu içeri al. - Hepsi yeni Rockettes'ler, onların ve hocanın henüz pençesiz ayakkabıları yok. Bu ne?
Get him inside.
1944 ilkbaharının sonunda, Alman gündüz avcıları kaybederken Spitfire ve Hurricane'ler kazanıyordu.
By the end of spring 1944, the German day fighter had lost where the Spitfire and Hurricane had won.
Egg'ler ve New York arasındaki otoyol, bir noktada demir yoluyla birleşir ve kısa bir mesafe birbirlerine eşlik ederler. Burada, Queens'de cüzdanını şişirmekte olan Dr. T J Eckleburg'ün panodaki gözleri yola gözcülük eder.
About half way between the two Eggs and New York, the motor road hastily joins the railroad and runs beside it a short distance, presided over by the eyes of Doctor T J Eckleburg, set there by some wild wag of an oculist to fatten his practice in Queens.
- Ismay'ler, nasılsınız?
- Ismays, how are you?