English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Ne varsa

Ne varsa Çeviri İngilizce

5,821 parallel translation
Bu sefer geldiklerinde ellerinde ne varsa hepsiyle gelecekler.
And this time, when they come they're gonna come with everything they've got.
Yapacağım doğru hissettiğim ne varsa
I will do What I feel To be right
Hemen buraya gel ki manevi gücümü kulaklarına akıtabileyim. O altın müdevverden seni uzak tutan ne varsa dilimin yiğitliğiyle hakkından gelivereyim!
Hie thee hither that I may pour my spirits in thine ear and chastise with the valour of my tongue all that impedes thee from the golden round.
- Onaylandı bildirilen ne varsa efendim.
All is confirmed, my Lord, which was reported.
Annem bunun içinde her ne varsa onu korurken öldü.
My mom died protecting whatever's inside of this.
Ekmeğe ihtiyacım var, havuca, ne varsa, lütfen.
I need a bread, a carrot, anything, please.
Elinizde düğümlenebilecek ne varsa, getirin onu!
So if you can tie it, bring it!
İçinde her ne varsa çok da önemli değil.
Well, whatever it is, it don't fucking matter. He's still gonna...
Arzu ettiğin ne varsa... hepsini al!
Everything you desire... Have it all!
Bildiğin, duyduğun ne varsa, sohbetin bir bölümü bile olsa bana bildireceksin.
Anything you know, anything you hear, even if it ’ s only a snippet or a piece of conversation, it is of interest.
Şu kutunun içinde ne varsa ona sanırım.
I'm guessing whatever's in that box.
# Sonra sırılsıklam olan ne varsa iyice kurutmayı düşündüm. #
And then I thought, dry up what's soaked
- Viski. Elinizde ne varsa.
- Scotch... whatever you have.
Bak, orada ne varsa al ve bana get...
Look, just take what's in there and bring the package to- -
Hapiste yüksek enerji saçmalığıyla ilgili ne varsa duydum.
I heard all about that higher power crap in prison.
Ama Ely'sa şekerli ne varsa alır.
But Ely is bubble yum's bitch.
# Aklında ne varsa # # Beni yapar... #
♪ Anything you have in mind ♪ ♪ It would make me... ♪
# Aklında ne varsa, bebeğim #
♪ Anything you have in mind, baby ♪
Elimizde ne varsa uğraşın, hadi.
Scramble everything we've got, now.
Sizin için değer arz edecek ne varsa yazılı, yerleriyle birlikte.
Everything that would be of value to you is accounted for, and its location in the hold.
Öyle büyük ki tüm dünyayı kapsayacak. Yoluna çıkan ne varsa silip süpürecek!
So great that it can cover the earth, engulfing and destroying everything in its path!
Düşünüyorum da sonunda kötüler Auradon'u işgal ettiğinde herşeyi yağmalayıp herkesi şatodan atacaklar. Ve liderleri hapsedecekler. Yani güzel ve iyi olan ne varsa yok edecekler.
I've just been thinking, you know, when the villains finally do invade auradon, and begin to loot and kick everyone out of their castles and imprison their leaders and destroy all that is good and beautiful,
Ne varsa... Ne varsa asılıdır.
All that exists... is there, on those walls.
Üstünüzde ne varsa delip geçerek içinizi kesen bir soğuk diyorum.
I'm talking wind that'll cut through your jacket and carve you up like a Ginsu knife.
Odada her ne varsa, dışarı çıkmaması gerekiyordu.
Whatever was inside that room wasn't supposed to get out.
Geri kalan ne varsa yeni gibi.
But everything else is as good as new.
Buradan birkaç satır okuyacağım bu evde her ne varsa irtibata geçebilecek miyiz bakalım, olur mu?
So, I'm just going to read a few lines here and see if we can connect to whatever is in the house, okay?
Elinde ne varsa, dostum.
Whatever you got, bro.
Bu üç cinayet hakkında ne varsa bilmek istiyorum.
Get me everything on these three homicides.
Hayatta başarmaya değer ne varsa birazcık tehlikeyle yüzleşmeyi gerektirir.
Anything that has ever been worth doing has been worth doing in the face of a little danger.
Flint'le işbirliği yap. Elinde avcunda ne varsa almasınlar diye yalvar yakar. Onlara güçsüz olduğunu göster.
Side with Flint, beg them to let you keep what is already yours, show them that weakness, and you'll invite the very outcome you wish to avoid.
Para, nişan, kemer tokası. Ne varsa içine atın.
Money, medals, belt buckles - all of it goes in here.
Hareket eden ne varsa vurun.
Shoot anything that moves.
Beyaz kazıklı çit, ev yapımı elma turtası arka bahçede salıncaklar aklına gelecek ne varsa işte.
White picket fence, homemade apple pie, swings set out back. You know, the whole kit and caboodle.
Fazla param yok ama bizi gördüğünü söylememen için elimde ne kadar varsa veririm, olur mu?
I don't have a lot, but I... I will pay you what I have to make sure that you never saw us, okay?
Batı Adaları'nın ne kadar köylüsü, askeri varsa insafsız MacDonwald hepsini toplayıp getirdi.
'The merciless Macdonwald from the Western Isles'of kerns and gallowglasses is supplied.'
Yapmaya cesaret ederim, bir erkeğe yakışacak ne varsa.
I dare do all that may become a man.
Ne kadar param varsa getirip sana vereceğim ve bir ev bulacağım.
I'll bring you all the money I have and I'll find a home for you.
Pekala, okuldan sonra hırdavatçıya git ve Eddie'de ne kadar varsa bütün halatları al, sonra eve gel ve beni dışarı çek.
All right, after school, you go to the hardware store and you buy all the rope that Eddie's got, and then you come home, you pull me out.
Ne kadar varsa hepsini.
All they had.
Bu konuda bir problemin varsa ne yapabileceğini biliyor musun Rayna?
And if you got a problem with that... you know what you can do, Rayna?
Ağrın varsa bak ne diyeceğim.
If you're sore, I'll tell you what.
Eğer hızlı moda diye bir olay varsa, son 15-20 yıl içerisinde sosyal adalet ve çevrenin yok edilmesi felaketini çözmeye uğraşmak için yapılmakta olan Kopenhag Zirvesi'ne gerek yok.
[Firth] If Fast Fashion didn't exist, we wouldn't need to have a summit in Copenhagen to try and clean the mess of environmental destruction, social justice destruction, that has been caused in the last 15 to 20 years of its existence.
Bir imalatçının durgun satış dönemlerinde maaşlarını karşılayabilmesi bir tüccarın mağazasını büyütmesi ve değiştirmesi ve insanların daha fazla kredi almasını gerektirecek başka ne gibi iyi bir nedeni varsa hepsi için, krediniz anında hazırdır.
For a manufacturer to meet his payroll during slack selling periods, or a merchant to enlarge and remodel his store, and for many other good reasons why people are always needing more credit than they have immediately available.
Ama ne idüğü belli olmayan çok güzel bir kadın varsa Matt Murdock onu bulur ve Foggy Nelson acı çeker.
But if there's a stunning woman with questionable character in the room, Matt Murdock's gonna find her and Foggy Nelson is gonna suffer.
Ne yapabilirsen. Elinde ne varsa.
Anything?
Kalbinde ne kadar sevgi varsa o kadar küçüldü.
She shrank to the size of the love in her heart.
- Ne? Elektriği varsa acil durum telefonu çalışıyordur belki.
If there's electricity, maybe the emergency intercom's working.
Ne yapman gerektiğini biliyor musun ufacıkta olsa bir şans varsa göğüs ucumu sakla.
You know what to do... if there's the slightest chance of saving that nipple of mine.
Sosyal sigortalar, tıbbi bakım sigortası, yoksullara sağlık sigortası. Federal emeklilik haklarına dahil olan ne kadar program varsa iliğimizi sömürüyorlar.
Social Security, Medicare, Medicaid, every entitlement program that is sucking us dry,
Kardinal'in haleften haberi varsa ne olacak?
What if the Cardinal knew about the Dauphin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]